Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 8 yıl önce 76 olan üniversite sayısının şimdi 156 olduğunu söyledi. Erdoğan, "Her ilde üniversite yapacağız’ dedik, bizimle dalga geçtiler. 'Siz olsa olsa tabela yaparsınız’ dediler." dedi.
Burdur'da çeşitli temaslarda bulunan Başbakan Erdoğan, Mehmet Akif Üniversitesi (MAKÜ) Veterinerlik Fakültesi’nde öğretim görevlileri ile bir araya geldi.
Rektör Prof. Gökay Yıldız’dan üniversitenin 5 yıllık gelişim süreci ile ilgili bilgi alan Erdoğan, daha sonra yaptığı konuşmada, Cumhuriyet tarihinde yapılan derslik sayısının yarısına yakınını 8 yılda yaptıklarını kaydetti.
Başbakan Erdoğan, "Bütün illere üniversite yapacağız, dedik. Bizimle dalga geçtiler. 'Siz olsa olsa tabela üniversitesi yaparsınız' dediler. Biz de dedik ki 'Önce tabelayı asacağız, sonra içini dolduracağız'. 76 olan üniversite sayısı şimdi 156. Üniversitesi olmayan ilimiz yok. Peki niçin bu adımı attık? Derdimiz şuydu; biz ülkemizde göçü engellememiz lazım.
Göçü engellemenin en önemli yollarından bir tanesi; üniversiteye gidecek öğrencilerimizi kendi illerinde kısmi azamisiyle nasıl tutabiliriz. Eğer kendi ilinde üniversitesi varsa o zaman Güneydoğu'daki, Doğu'daki anne ve babalar çocuğunu Batı'ya göndermeyecektir. Hakikaten çocuğu çok çok farklı bir fakülte düşünüyorsa Batı'ya gidecektir. Aksi takdirde öğrenci 'Nasıl olsa benim ilimde üniversite var dolayısıyla ben burada okuyabilirim' diyecektir. Annesiyle, babasıyla sabah akşam birada olma imkanını sağlayacaktır. Üniversitelere gidecek öğrencilerimizi tutarsak azami olarak göçü engellemiş, başarı elde etmiş oluruz." diye konuştu.
İktidarları döneminde hükümet bütçesinden en fazla ödeneğin eğitime aktarıldığını kaydeden Başbakan Erdoğan, "Başbakanlık ve hükümetimiz döneminde böyle vatan şairimizin adını bir üniversiteye vererek kazandırmanın mutluluğu sebebi ile kendimi ve arkadaşlarımı gururlu hissediyorum. Burası bir dağ başıyken, azimli kararlı bir şekilde atılan tohumlar, fidana ardından da çınara dönüşen bir üniversite oldu. Üniversitenin bütçesi şu anda Burdur İl Özel İdaresi'nin 2 katından fazla. Bu konuda bizim bir kararlığımız var.
Türkiye’yi 4 temel taş üzerinde yükselteceğiz. Bunun birinci adımı eğitim, ikincisi sağlık, üç adalet ve son olarak da emniyet olacak. Eğitimi bütçemizin birinci sırasına taşıdık. Zira eğitimde eğer başarıyı yakalayamazsak muasır medeniyetler seviyesinin üstüne çıkmayı söylememiz lafta kalır." ifadelerini kullandı.
Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Rektörü Prof. Gökay Yıldız da, Başbakan Erdoğan'a konuşmasının ardından Erdoğan'a porselen bir tabak ile Erdoğan'ın portresinin resmedildiği bir tablo hediye etti.
Başbakan Erdoğan, daha sonra Bucak ilçesine geçti.
Başbakan Erdoğan: Siyasetin dili halkın dilidir, bazı entelektüellerin dili değil
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Cumhuriyet tarihinde 79 senede Burdur'da yapılan bölünmüş yolun 47 kilometre olduğunu belirterek, "Bazı entelektüeller rahatsız oluyor. Niye rahatsız oluyorsunuz, siyasetin dili halkın dilidir, bazı entelektüellerin dili değil. Halkın dilini yakalayamadığınız sürece siyaset yapamazsınız." diye konuştu.
Başbakan Erdoğan, Burdur şehir merkezindeki programının ardından Bucak ilçesine geçti. Erdoğan, İçişleri Bakanı Beşir Atalay, Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu, Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu ve Devlet Bakanı Selma Aliye Kavaf ile geldiği Bucak'ta Cumhuriyet Meydanı'nda Başbakanlık otobüsünün üzerinden vatandaşlara seslendi.
Bucak'ın salebini çok beğendiğini söyleyen Başbakan Erdoğan, Bucak salebinin ''Başbakanlık makamındaki ikram sofrasının gönüldaşı olduğunu" belirtti.
Cumhuriyet tarihinde 79 senede Burdur'da yapılan bölünmüş yolun 47 kilometre olduğunu söyleyen Erdoğan, "Biz iktidara geldikten sonra 128 kilometre bölünmüş yol yaptık. 47 kilometre nire, 128 kilometre nire? Bu bir şey gösteriyor. Nedir o? Türkiye ayağa kalkıyor. Yolumuz olmazsa 'medeniyim' diyebilir misiniz? Suyunuz olmazsa 'medeniyim' diyebilir misiniz? Ama bak şimdi bunlar oldu. Bak ne diyor. İşte ben diyorum ki bazı entelektüeller bu işi bilmiyor. Bu işi halk biliyor, halk. Bunlar bazı entelektüeller rahatsız oluyor. Niye rahatsız oluyorsunuz, siyasetin dili halkın dilidir, bazı entelektüellerin dili değil. Halkın dilini yakalayamadığınız sürece siyaset yapamazsınız." diye konuştu.
İktidara gelmeden önce 230 milyar dolar olan milli gelirin bugün 730 milyar dolara ulaştığını kaydeden Başbakan Erdoğan, milli gelirin 8 yılda üçe katlandığını belirtti.
Göreve geldiklerinde Türkiye'nin Milli Gelirinin yüzde 74'ünün borca gittiğini aktara Erdoğan, şimdi bu oranın yüzde 35'e gerilediğini vurguladı.
Bütün bu gelişmelerin güçlü devlet olmanın alameti olduğuna dikkat çeken Erdoğan, şöyle devam etti:
"Güçlü devlet olurken benim vatandaşım da güçleniyor. Biz göreve geldiğimizde ödediğimiz bu faizlerin dışında enflasyon olarak ne ödüyorduk? Yüzde 30 enflasyondu. Yani cebinizdeki para farkında olmadan eriyordu. Ama şimdi enflasyon nereye geldi? 6,4'e geldi. Bakın nereden nereye. Yani şimdi cebimizdeki para daha güçlü. Satın alma gücü daha fazla. Bu da yeterli değil, daha iyi olacak. Her geçen gün güçlenen Türkiye, bütün bu yatırımları yapıyor."
Konuşmasının ardından Bucak Belediye Başkanlığı binasına geçen Erdoğan'a burada Bucak salebi ikram edildi. Erdoğan, daha sonra Denizli'ye gitmek üzere Isparta Süleyman Demirel Havaalanı'na hareket etti. CİHAN
|