AK Parti İzmir Milletvekili İbrahim Hasgür, CHP'li Anayasa-Adalet Komisyonu üyelerinin, siyasi gidişatı Nazi Almanyası'na benzetip, Anayasa Mahkemesi'nin de Nazilerin "Halk Mahkemesi"ne benzeyeceği sözlerine tepki gösterdi. Hasgür, "Gün geçmiyor ki CHP asılsız iddialarda bulunmasın. Milletimiz, kimin davranış ve tutumlarının
Naziler'e benzediğini çok iyi biliyor. CHP'nin düşünceleri, amaçları, niyetleri okumaya ve denetlemeye çalışan bu çıkışları, demokrasi ve hukukla bağdaşmaz ve faşizmin bir türü olarak baskıcı amaçlara hizmet eder." dedi.
AK Parti'nin bütün icraatlarını halkın yakinen bildiğini vurgulayan Milletvekili Hasgür, "Güç odaklarının, kendilerini korumak için bireylerin hak ve özgürlüklerini yok etme girişimi meşru müdafaa olamaz. Hukuk devletinde, temel hak ve hürriyetlerin güvence altına alınmış olması esastır. Bunun için gerekli kurumlar arasında da anayasa mahkemeleri en başta gelmektedir. Anayasa Mahkemesi'nin esas varlık sebebinin temel hak ve hürriyetlerin teminatı olduğu dikkate alındığında, yapılan düzenlemelerin önemi daha iyi anlaşılmaktadır." şeklinde konuştu. AK Parti iktidara geldiği günden bu yana devam eden reformlarla hukuk sisteminin seviyesinin yükseldiğini belirten Hasgür, "Son olarak da anayasa değişikliği referandumuyla Anayasa Mahkemesi'nin yapısı ve işleyişinde hayati değişiklikler yapılmıştır. Türkiye Cumhuriyeti, 1987 yılından itibaren Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM)'ne bireysel başvuru yapılabilmesini kabul etmiştir. Takip eden süreçte Türkiye'nin bu mahkeme nezdinde insan hakları performansı hiç iç açıcı olmamıştır. Türkiye, AİHM'de Rusya'dan sonra hakkında en fazla dosya
açılmış, aynı zamanda en fazla cezaya çarptırılmış ülkedir. Bu tabloya, büyük ölçüde etkin iç hukuk yolları bulunmaması sebep olmuştur. Gerçekten de gerek AİHM gerek Venedik Komisyonu kararlarında etkin bir anayasa şikayeti kurumunun lüzumu, insan hak ve özgürlüklerinin korunması açısından sürekli vurgulanmaktadır." dedi. Sıkıntısı olan vatandaşların AİHM'ye gidip Türkiye'yi şikayet etmesinin, hem kendisi hem de ülke için hoş olmadığını savunan Milletvekili İbrahim, şunları söyledi: "Anayasa Mahkemesi, tıpkı AİHM gibi temel insan hak ve özgürlüklerinin kamu gücü tarafından ihlâl edilmesi halinde, tüm yasal yollar kullanıldıktan sonra kendisine yapılan bireysel başvuruları görüşüp karara bağlayacak. Kendisine iletilen davalarda insan hakkı ihlâli olup olmadığını değerlendirecek, varsa hakkın iadesini sağlayacak. Vatandaş, Anayasa Mahkemesi'nin kararını beğenmezse ve beklediği sonucu alamamışsa yine AİHM'ye gidebilecek. Böylece Anayasa Mahkemesi, bugüne kadar sürdürdüğü ideoloji koruyuculuğu hüviyetinden uzaklaşıp birey hak ve hürriyetleri eksenli bir kimliğe kavuşmuş olacak." CİHAN
|