Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, konuşmayan, kendisini eleştirmeyen ve tartışmayan bir Türkiye istediğini iddia etti.
Selahattin Demirtaş, Batman'da sivil toplum örgütleri ve BDP'nin düzenlediği dayanışma yemeğine katıldı. Kazım Usta Lokantası'nda verilen yemeğe BDP MYK üyesi Nursel Aydoğan, BDP Grup Başkanvekilli Bengi Yıldız, BDP Batman İl ve ilçe yöneticileri, belediye başkanları ve çok sayıda işveren de katıldı.
Yemekte konuşan Demirtaş, Batmanlıların kendi özgürlüğü ve onuru için mücadele vermiş ve daima bedeller ödeyerek yürümeyi iyi bildiklerini belirterek, Batman'ın gerek ilçe gerekse il olduğunda da gün yüzü görmeyen bir kent olduğunu söyledi.
Hizbullah üyelerinin serbest bırakılmasının ardından Başbakan Erdoğan'ın Batman ziyaretine dikkat çeken Demirtaş, "Başbakan kentte geldiğinde yolda bir pankart görüyor, 'Halk iradesi yargılanamaz' diyor. Başbakan 'evet doğrudur yargılanamazlar ama onlar suçludur, onun için yargılıyoruz' diyor. Yani Başbakan burada kendini savcı, hâkim yerine koyuyor, yargılamayı bitiriyor ve kararı veriyor, 'onlar suçludur cezalarını çekecektir' diyor. Nerede söylüyor dikkatinizi çekeyim, Batman Meydanı'nda söylüyor ve Batman halkının gözünün içine baka baka hakaret ediyor." dedi.
Başbakan'ın da yıllar önce okuduğu bir şiirden ötürü cezaevine girdiğini hatırlatan Demirtaş, şunları dile getirdi: Demokratik bir ülkenin Başbakan'ından beklenen, bir ilin belediye başkanının tutuklanmasından üzüntü duyduğunu söylemesiydi. Oysa Başbakan da yıllar önce Siirt'te söylediği bir şiirden ötürü cezaevinde kalmıştı. Demek ki, Başbakan o cezayı boşuna çekmiş, cezaevinde bir şey öğrenememiş. Mazlumları anlamak yerine zulümlerin rolünü oynuyor."
Başkanlık sistemini de değerlendiren Demirtaş, Başbakan'ın söylemlerinin çelişkilerle dolu olduğunu ileri sürdü. Demirtaş, "Halk başkanlık sistemini tartışsın diyorlar. İyi güzel, peki biz Demokratik Özerklik önerdiğimizde niye aynı şeyi demiyordunuz. Bizim önerdiğimiz demokratik özerklik idari bir modeldir, senin önerdiğin başkanlık sistemi de bir idari modeldir. Bizim önerdiğimiz, tezgah oluyor, provokasyon oluyor, bu ülkenin topraklarında ameliyat oluyor, sen bizzat başbakan olarak bu tartışmaların önünü kesiyorsun, ama çıkıp sıkılmadan başkanlık sistemini tartışalım diyorsun. Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu." şeklinde konuşarak tepki gösterdi.
Kürt siyasetçilerin duruşmalara katılmama kararı ve mahkemenin duruşmaları sanıksız yapma kararını değerlendiren Demirtaş, "Şimdi boş sandalyeleri yargılıyorlar. Yargılayabilir, çünkü sandalyenin dilli yoktur. Dili olmayanı yargılamak istiyorsanız, sabahtan akşama kadar dilli olmayan sandalyeleri yargılayabilirsiniz. İşte Başbakan'ın istediği tablo da budur. Konuşmayan, onu eleştirmeyen, tartışmayan bir Türkiye istiyor."
Doğu ve Güneydoğu'daki 22 ile verilen teşviklerin sadece Bursa iline verilen teşvikle aynı olduğunu ileri süren Demirtaş, "Bu bölge ile batıyı aynı kategoride tutarsanız, işadamları buralara yatırım yapar mı? Yapmaz. Yatırımı burada cazip hale getirebilmek için ilk iş Kürt sorununda kalıcı barışı sağlamaktır. Eylemsizlik süreci başlatmış, sorunu çözmek isteyen bir örgüt de var. Peki, neden sorunu çözmüyorsunuz. Hem kendisi sorunu çözümsüz bırakıyor, ardından da provokasyonlara zemin hazırlıyor. Benim Kürt yurttaşlarım eşittir, herkesin hakkı hukuku ne ise onlarında hakkı hukuku aynıdır' diyor. Ama Kürt çocuğun kendi anadilinde eğitim alma isteğini 'bunu tartışmayız bile' diyor. 'Mahkemede Kürtçe savunma yapacak' diyor Kürt siyasetçiler yapınca 'bu siyasi şovdur' diyor. Başbakan, peki hani kardeşlik." diye sordu.
Başbakanın Kasımpaşa'da top koşturduğu dönemlerde birilerinin demokrasi için mücadele verdiğini söyleyen Demirtaş, Batman'ın Başbakan Erdoğan'a bir dahaki gelişinde demokrasi dersi vereceğini ifade etti.
CİHAN
|
