Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Demokrasiyi alenen tehdit eden, hukuku alenen çiğneyen, sandık yoluyla değil zorbalık yoluyla, seçim yoluyla değil eşkıyalık yoluyla iktidara gelme sevdası içinde olan bir ana muhalefet partisi var." dedi.
Başbakan Erdoğan, Karahayıt beldesindeki Colossae Otel'de Denizlili iş adamlarıyla akşam yemeğinde bir araya geldi. Başbakan Erdoğan, yemekteki konuşmasında, şunları söyledi:
"REKORLAR KIRARKEN BİR YANDAN DA DEMOKRASİ MÜCADELESİ VERDİK"
"Ekonomide tarihi seviyelere ulaşırken, rekorlar kırarken Türkiye'yi istikrarla, güvenle büyütürken biliyorsunuz bir yandan da 8 yıl boyunca demokrasi mücadelesi verdik. Çetelere, mafyaya karşı mücadele verdik. Hukuksuzluğa karşı mücadele verdik. Türkiye'yi bölgesinde, dünyada itibarlı bir ülke konumuna yükseltirken, aynı zamanda yalana, iftiraya, karalama kampanyalarına, karşı mücadele verdik.
Emin olun kuyu kazan, Türkiye'yi paçasından tutup aşağıya çeken, 'AK Parti iktidarı kaybetsin de Türkiye'ye ne olursa olsun' anlayışı içinde bir muhalefetle biz bu süreci sürdürdük. Türkiye bugün belki daha farklı bir yerde olabilirdi. Eğer ufku, vizyonu, planı, projesi olan bir muhalefet olsaydı Türkiye'nin en azından bugün demokrasisi farklı bir yerde olurdu."
"CHP'NİN SİCİLİ DARBELERE ÇANAK TUTMAKTAN DOLAYI BOZUK"
Erdoğan, ana muhalefet partisi CHP'nin sicilinin, darbeleri alkışlamaktan, darbelere çanak tutmaktan dolayı bozuk olduğunu ifade ederek, CHP'nin bugün, 2011 yılında ''sorumsuzca, insafsızca halkı galeyana getirmekten, halkı sokağa dökmekten bahsedebildiğini, sokak sokak direnişi, eşkıyalığı teşvik edebildiğini'' kaydetti. Erdoğan, ''İşte biz böyle muhalefete, böyle zihniyete rağmen Türkiye'yi bu seviyeye taşıdık.'' dedi.
"ORDU GÖREVE, DİYE KENDİ ACZİNİZİ ORTAYA KOYDUNUZ"
Başbakan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Siz nasıl demokratsınız ya? 'Sokaklara dökülün' ne demek? 'Sokaklarda hakkınızı arayın' ne demek? Bizim sandığımız yok mu? 4 ay sonra sandıklar kurulmayacak mı? Millet o sandıklarda iradesini ortaya koyacak. Demek ki kendine güvenemiyorsun. Siz zaten daha önce de sokaklara döktünüz, yürüttünüz. 'Ordu göreve' diye kendi aczinizi ortaya koydunuz. Bunları gördü bu millet. Böyle yaptığınız için zaten millet yüzde 47 ile bizi iktidara taşıdı. Siz bu milleti ne zannediyorsunuz ya?"
"SOKAK EŞKIYALARININ ASLA!"
Bazı entelektüellerin halka ''bidon kafalı'', ''göbeğini kaşıyan adam'' diyebildiğini; cumhuru kimsenin aşağılayamayacağını vurgulayan Erdoğan, şöyle konuştu:
''Cumhur gerekene gerektiği yerde dersini verir ve bizim iktidarımız da cumhurun takdirine evvelallah uyar ama sokak eşkıyalarının asla. Bunu çok açık net söylüyorum. Demokrasiyi alenen tehdit eden, hukuku alenen çiğneyen, sandık yoluyla değil zorbalık yoluyla, seçim yoluyla değil eşkıyalık yoluyla iktidara gelme sevdası içinde olan bir ana muhalefet partisi var. Biz 8 yıl boyunca olduğu gibi bundan sonra da bu tahriklere gelmeyecek, bu tehditlere boyun eğmeyeceğiz. Biz her zaman milletimize güvendik. Birileri görmese de, birileri istemese de hazzetmese de biz yeniden büyük Türkiye hayalini bir gerçeğe dönüştürmek için gece gündüz çalışmaya devam edeceğiz."
Başbakan Erdoğan: Hedefimiz salt bir haziran seçimleri değil; şimdiden 2023'ü planladık
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Hedefimiz salt bir haziran seçimleri değil. Hedefimiz 2014, 2020 değil. Biz şimdiden 2023'ü planladık. Yani, Cumhuriyetimizin 100. kuruluş yıldönümünü..." dedi.
Başbakan Erdoğan, Denizli'de Colossae Otel'deki 'Denizli İşadamlarıyla Buluşuyor' toplantısında yaptığı konuşmada, şunları söyledi:
"Hedefimiz salt bir haziran seçimleri değil. Hedefimiz 2014, 2020 değil. Biz şimdiden 2023'ü planladık. Yani, Cumhuriyetimizin 100. kuruluş yıldönümünü... Bunu şimdi planlamadık. Yola çıkarken planladık. Şimdi ilk alt yapıyı yaptık. Artık 'cek-cak'la konuşan bir iktidar değil. 'Yaptık, ettik' şimdi bu teminatla geleceği kuracağız diyen bir iktidarın şu anda aktörleri olarak konuşuyoruz. Yani, birileri bir şeyler söylüyor. 'Şu kadar vereceğim, şu kadar edeceğim, şunu yapacağım, bunu edeceğim. Ama kimse kalkıp şunu sormuyor: 'Nasıl yapacaksın, nasıl edeceksin?' Bunu soran var mı? Çünkü bunu sordukları zaman söyleyecekleri bir şey yok. Zira, bekâra karı boşamak kolay.
Her şeyi söylersin. 'Şu kadar vereceğim, bu kadar edeceğim' dersin. Hadi, nasıl yapacaksın bunu söyle. Ona gelince hiçbir şey yok. Ama bizim böyle bir derdimiz yok. Biz yaptık. Milletle, sanayicimizle, tüccarımızla beraber yaptık; tıkalı olan yolları açtık, temizledik ve hamdolsun bu günlere geldik. İnşallah Türkiye'yi her alanda kalkınmış dünyanın en büyük ekonomisinden biri olmuş ülke olarak görmek istiyoruz."
"HİÇBİR HEDEF ULAŞILAMAZ DEĞİL"
Erdoğan, 8 yılda 15 bin kilometre yol yaptıklarını;2023 yılına kadar 15 bin kilometre yol daha yapacaklarını kaydetti. Başbakan Erdoğan, ''Artık hiçbir hedef, evelallah beşer ölçüleri içinde, insan ölçüleri içinde ulaşılamaz değil, yeter ki buna inanalım, yeter ki bu hedeflere ulaşabileceğimize inanalım. Yaptık yine yaparız." dedi.
Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti: "Elbette Denizli'ye gelip de Denizli horozlarını anmamak olmaz. Bir atasözünde şunu söylüyor: Horoz ne kadar öterse ötsün civciv tavuğun dıkdıkına bakar'. Bu sizin, Denizli'nin... Yani sözün özü şu; kimin ne dediği, ne söylediği, neyi nasıl gördüğü ve nasıl inkar ettiği önemli değil. Yapılan kendisini gösteriyor. Ve benim milletim de yapılanı görüp, hissediyor, bizzat yaşıyor."
"CHP GENEL BAŞKANI ERZURUM YERİNE BATMAN'A GİDECEKTİ"
Başbakan Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu da andığı konuşmasında, şunları söyledi:
"Ana muhalefet partisinin genel başkanı geçen hafta Erzurum uçağı diyerek Batman uçağına biniyordu. Ve neredeyse Erzurum'a gidiyorum diyerek Batman'a uçacaktı. Neyse ki hata son anda fark edildi, olay düzeltildi.
Tabi, CHP Genel Başkanı son anda Erzurum uçağına bindiyse de Erzurum'da, sanki Erzurum'da değil de sanki dünyanın başka bir şehrindeymiş gibi açıklamalar yaptı. Erzurum'da konuşurken kendisini nerede hangi şehirde hissediyordu bilemem."
"KILAVUZU DADAŞ OLSAYDI PALANDÖKEN'İ ANLATIRDI"
Erdoğan, "Ama Erzurum'da çok ciddi bir görme sorunu yaşadığını -kusura bakmayın- söylemek durumdayım. Şu anda Erzurum'da şehrin neresinde olursanız olun kafanızı kaldırdığınızda; bir, bembeyaz örtüsü ile adeta bir rahmet olarak, bir bereket olarak yağmış karla örtülü Palandöken. İki, Erzurum'un ortasında yükselen devasa atlama kulelerini görüyorsunuz. Dadaş'a sor, bunu anlatsın. Ama tabi kılavuzu farklı. Halbuki kılavuzu Dadaş olsaydı Palandöken'i anlatırdı, atlama kulelerini de anlatırdı. Erzurum sokaklarını şöyle 5 dakika turladığınızda uluslararası bir spor organizasyonunun heyecanını hissediyorsunuz. Biraz daha şehre nüfus ettiğinizde 8 yıldır gerçekleştirdiğimiz yatırımlarla birlikte Universiad için yaptırdığımız 650 trilyonluk yatırımları, uluslararası standartlardaki spor merkezlerini görürsünüz." şeklinde konuştu.
"AÇILIŞTA GÖZLERİM YAŞARDI"
Erdoğan, şöyle devam etti: "Perşembe akşamı Universiad'ın açılış törenlerinde modernize ederek Erzurum'a kazandırdığımız o stadyumda benim inanın gözlerim doldu. Göğsüm kabardı. 58 ülkeden 3 bini aşkın genç sporcu bizim önümüzden, stadı hıncahınç dolduran seyircilerin önünden geçerek adeta bir dünay tablosu, bir kardeşlik tablosu sergilediler. Sadece Erzurum'a, sadece Türkiye'ye değil canlı yayınla açılışı yayınlayan 80 ülkeye biz Erzurum'u, Dadaş ruhunu, atabarını gösterdik. Sadece benim değil, eminim ki o coşkuya tanık olan herkesin gözleri buğulandı. Çok daha önemlisi; 80 yaşındaki amcamızla 10 yaşındaki çocuğumuz atın üzerinde cirit taşırken eminim ki bütün Türkiye'nin göğsü kabardı."
"GURURLANMAK İÇİN AK PARTİLİ OLMAYA GEREK YOK"
Erdoğan, "5 kıtanın sporcuları orada atabarını seyrederken ben inanıyorum ki sadece Erzurum değil 74 milyon Türkiye vatandaşı bundan gururlandı. Bundan gururlanmak için AK Partili olmaya gerek yok; sağcı, solcu, sosyalist olamaya gerek yok. Orada bu milletin her bir ferdini gururlandıracak bir manzara yaşandı ve yaşanmaya devam ediyor. Hani güzel bir söz vardır. Beddua değil, dua olarak söylenen bir söz. 'Kör olasın' demiyor. 'Kör olma da gör beni' diyor. İşte birilerine verilecek ne büyük ceza öyle zannediyorum ki 'görmek ama hissedememek'." şeklinde konuştu.
"HİSSEDEMEZLER..."
Başbakan Erdoğan, "2002 öncesinde yollara düşmeyenler, Anadolu'nun Trakya'nın şehirlerini, köylerini görme tenezzülünde bulunmayanlar gayet tabiidir ki bugün yaşanan değişimi görmezler, göremezler. Bırakın 2002 öncesini, 2010 öncesinde genel başkan oluncaya kadar halkla, ülke ile ülkenin gerçekleri ile irtibatı olmayanlar Türkiye'nin nasıl bir değişim ve dönüşümün içinden geçtiğini hissedemezler." diye konuştu. CİHAN
|