|
|
|
Defne Joy Foster hayatını kaybetti
|
|
|
|
|
İsyan ahlakı ve CHP
Akif BEKİ
[email protected] |
|
'Anlıyoruz ki, isyanın ahlaktan da önce bir akla ihtiyacı varmış. Ahlaksız isyan olur ama akılsızı demokrasilerde olmuyor vesselam.'
Karl Popper’in toprağı bol olsun, huzur içinde yatsın. CHP’lilerin ihtilal çığırtkanlığını duysa yattığı yerde ters dönerdi kesin. ‘Açık Toplum ve Düşmanları’nı ikmal edecek ‘Demokrasinin Düşmanları’ başlıklı bir eser, en çok onun kalemine yakışırdı çünkü.
Üstat Popper’e göre hükümetler ikiye ayrılır: Kan dökmeden değiştirilebilecek demokratik hükümetlerle kansız ve devrimsiz alaşağı edilemeyen demokrasi-dışı hükümetler.
Ve bu ikincisinden kurtulmak için isyan sadece meşru hak değil, aynı zamanda mecburi istikamettir. Baskıcı, zorba, despot, ceberut, otoriter ve totaliter rejimler, tiranlarla diktatörler başka türlü gitmez işbaşından. Akıbetleri için bakınız: Zeynel Abidin Bin Ali ve Hüsnü Mübarek yönetimleri.
Muhalefeti de paralel biçimde ikiye ayırmak mümkün o zaman: Sandıkla değişen demokratik muhalefet ile sittin sene hiç değişmeden aynı kafayla giden anti-demokratik muhalefet.
CHP’nin bindiği alamet
Despotizmin ahlaka mugayir olmadığını söyler aynı öğreti. Ahlaksızlık değildir hepten; onun bile kendince bir ahlaka sahip olduğu varsayılır. Kapalı toplumların ahlakıdır bu.
Peki isyanın da bir ahlakı olmaz mı? Sandık darbesiyle devrilebilecek demokratik bir idareyi, sandıkların kurulmasına 4-5 ay kala sokak direnişleriyle yıkmaya yeltenmek hangi ahlaka sığar?
CHP’li vekillerin, “Yargı tasarısı geçerse bu halka direnme hakkı doğar. Mahalle mahalle, sokak sokak direnme hakkı doğar” sözlerini kastediyorum. İlk fırsatta bindiği dalı kesen sözde demokratik muhalefet anlayışına tipik bir örnek daha. Sandık sandık siyasi direniş örgütleyeceklerine, halkı sokağa dökmekte arıyorlar çareyi. Oysa yargı tasarısını görüşen bu Meclis’i de AK Parti iktidarını da demokratik usullerle değiştirme yolları açık.
İmkânsız isyan
Türkiye Mısır değil, Tunus değil. En azından birileri yeniden darbe yapana kadar seçimle gelenin seçimle gittiği bir demokrasi burası. Fakat liderleri Kemal Kılıçdaroğlu da kavramaz görünüyor bu basit gerçeği.
Adnan Menderes’i serbest seçimlerde yenmek yerine dipçik marifetiyle indirip asanlara özeniyor. “Demokratik rejimi baskı rejimine çevirirseniz ihtilal, millet için meşru bir hak olur” diyen İsmet Paşa’ya öykünüyor Kılıçdaroğlu.
Gerekçesi fevkalade sağlam. “İnsanlar telefonla konuşmaya korkar halde. Böyle bir baskı varsa, baskıya karşı direnmek haktır” diyor. İbret alınması için Mısır örneğini hatırlatmayı da ihmal etmiyor.
Anlıyoruz ki, isyanın ahlaktan da önce bir akla ihtiyacı varmış. Ahlaksız isyan olur ama akılsızı demokrasilerde olmuyor vesselam. İkisinin bir arada varlığı akla aykırı çünkü, tutup kendi ayağına sıkmak gibi. Güya demokrasiye ulaşmayı amaçlayan bir isyanın hem demokrasi içinde var olması hem de demokrasiyi ortadan kaldırmaya kalkışması muhal gelmiyor mu size de?
|
|
2 Şubat 2011 - 11:30:07 |
|
|
Dolar |
|
|
1.588
|
1.600
|
|
Euro |
|
|
2.158 |
2.180 |
|
Sterlin |
|
|
2.545 |
2.610 |
|
Altın |
|
|
68.80 |
69.40 |
|
IMKB |
|
|
64301 |
|
|
|
|
Son röportajıyla Defne Joy Foster... |
|
Arkadaşının evinde ölü bulunan Defne Joy Foster'ın son röportajı...
|
|
|
|
|
|
|
Eski başbakanlardan Tansu Çiller’in oğlu Berk Çiller ile eşi Eda Çiller, 1.5 yıllık evliliklerini sonlandırıyor. Ancak Eda Çiller’den, kayınvalidesi ile boşanmak üzere olduğu eşine şok suçlamalar geldi. Genç kadın, “Hayatımdan endişe ediyorum” diyerek savcılıktan yardım istedi. |
|
|
|
|
|
|