AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Adana Milletvekili Ömer Çelik, Başbakan Erdoğan'a "sultan ve padişah" benzetmesi yapan CHP'ye sert tepki gösterdi. AK Parti İl Danışma Meclisi'nde konuşan Çelik, demokrasiye karşı işlenen her suçun arkasında CHP'nin bulunduğunu ileri sürdü. Çelik, "Siz (CHP) Demokrasiye karşı işlenen her suçun arkasında değil misiniz? Siyasi ve ideolojik olarak işlenen her suça yardım ve yaltaklık eden CHP değil midir? Bu ülkede 1960 darbesi başta olmak üzere demokrasi ve milli idareye karşı ne zaman bir suç işlenmişse buna yardım ve yataklık yapan odak CHP'dir." diye konuştu.
"CHP STATÜKONUN TARİKATIDIR"
CHP'nin AK Parti'yi bir takım dinci terör örgütleriyle birlikte göstermeye çalıştığını hatırlatan Ömer Çelik, "Bizim o işlerde bezimiz tarağımız olmaz. Ama CHP artık bir tarikata dönüşmüştür. CHP statükonun tarikatıdır. Bir genel başkan düşünün ki tek mesaisi var: Sabahtan akşama kadar kendi genel başkanlarını yalanlamakla geçiyor. Ama tartışma 'statükonun şu veya bu tarikatını mı takip edelim de' CHP'nin statükoyu korumaktan, ülkeyi geriye götürmekten başka hiçbir işlevi kalmamıştır." dedi.
CHP'nin en son yargı düzenlemelerine karşı vatandaşları sokağa dökmeye çağırdığını hatırlatan Çelik, "Tabi sizin arkanızda yürüyecek vatandaş bulursanız, sokağa dökersiniz. Şunu unutmamak lazım. Bugün dünyadaki isyanların da bir şerefi var. Demokrasi, ekmek; başka şeyler söylüyorlar. Zaten vatandaş demokrasi, emek, ekmek diyerek, hak, hukuk diyerek; AK Parti'yi getirdi. Türkiye'de zaten vatandaşlar işini görmüş durumda. Ülkede halk ancak (Allah korusun) siz bir gün iktidar olursanız, o zaman sokağa dökülür. Onun dışında vatandaşın sokağa dökülmesi gibi bir şey söz konusu olmaz." açıklamasını yaptı.
Konuşmalarında BDP'ye de yüklenen Çelik, Kürt sorununun çözülmesi için atılan adımları bu partinin engellediğini söyledi. Çelik, şunları söyledi: "Ne zaman 'Kürt sorunu çözülsün' denildiğinde bu parti başka; üstelik sorunla ilgisi olmayan yeni bir gündem maddesi çıkartıyor. En son Diyarbakır'da Demokratik Toplum Kongresi diye bir şey topladılar. Burada 'özerklik, resmi iki dil' gibi şeylerden bahsettiler. Daha sonra BDP'nin Genel Başkanı 'biz öyle bir şey demedik' dedi. Hâlbuki okuma-yazması olan herkes bilir ki Demokratik Toplum Kongresi'ne gelen metin, resmi iki dilden bahsediyor. Onlar da çıkıp bu kongrenin arkasında olduklarını açıkladı. Sonra işin ne kadar vahim bir yere gittiği anlaşılınca tuttunuz 'bizim parti programımızda çok dili hayat var; ama iki dil yok.' demeye başladılar. Demokrasi, demokratik yöntemleri kullanarak demokrasiyi sabote etme mekanizması değildir."
"ÇEKİÇLE PİYANO ÇALIYORLAR"
BDP, MHP ve CHP'nin çekiçle piyano çaldığını ifade eden Çelik, şunları kaydetti: "Demokrasi bir piyano eseri ise bunu çalmak için senin bir piyanist yeteneğine sahip olman gerekir. Çekiçle piyano çalınmaz. Demokrasi demekle demokrasi gelmez. Birisi tutmuş, gece-gündüz milliyetçilikten bahsediyor; ama bu milletsiz bir milliyetçiliktir. Niye? Sürekli milleti 'bölüneceğiz, parçalanacağız, işler kötüye gidecek' diye korkutuyor. Kendi korkularını milletin korkuları haline getirmeye çalışıyor. Gerçekten milliyetçi olan AK Parti'dir. Çünkü AK Parti millete özgüven veriyor, milletin büyüklüğünü hatırlatıyor."
Bir diğer partinin ise Kürtsüz Kürtçülük yaptığını iddia eden Ömer Çelik, "Kürt vatandaşlarımızın meşru bir takım hakları, demokratik perspektif içinde çözülür. Hükümetin buna iradesi vardır. Ama bunlar ne zaman ki Kürt vatandaşlarımızın kimlik, dil talepleri, meşru mekanizmalar içerisinde çözülecek, hemen bir başka odağın telkiniyle bunu sabote etmeye çalışılır. Esas düşündükleri şey Kürt vatandaşlarımızın ne olduğu, onların ileri demokrasi standartlarını kavuşup, kavuşmadıkları değil. Onların esas düşündükleri kendi kulaklarına bir takım fikirleri sufle edenlerin durumunun ne olacağı. Bu da bir siyasi partiye yakışmaz." diye konuştu.
"CHP NE SOSYAL NE DE DEMOKRATTIR"
"CHP ne sosyal ne de demokrattır." diyen Çelik, "CHP'nin Atatürk'ün partisi ile bir alakası yoktur. O mirasa da İş Bankası hisselerine sahip olmaktan başka bir bağlantınız kalmadı. Atatürk mirasını siyasi partilere bırakmıştır. Bir babadan, oğula; bir oligarşiye, kasta değil, mirasını çok partili sisteme bırakmıştır. Dolayısı ile meşru siyasi partiler sistemi içinde her parti o mirasın sahibidir. Ama bugün o mirasa en uzak olan odak CHP'dir. Türkiye'de laikliğe odak olmaktan çok bahsedilir. Bununla ve bölücülükle partiler kapatılır. Fakat anayasanın değiştirilemez maddelerinden biri de demokrasidir." şeklinde konuştu.
CHP'nin özellikle 1960'dan bu yana demokrasiye ve millete karşı sürekli odak olmuş bir parti olduğunu savunan Çelik, "Mesele sadece laikliğe odak tartışması yaparak kendi demokrasiye karşı odak olmak durumunu örtmekten ibarettir. AK Parti'nin laiklikle bir sorunu yok. Ama CHP'nin anayasanın değiştirilemez maddesi demokrasiyle genetik bir çatışması var. Doku ve genetik uyuşmazlığı söz konusu. Ondan sonra vatandaşa 'sokağa çıkın' demek; yani bunu söyleyen o 11 milletvekili bile bir araya gelemez. Arkalarında yürüyecek vatandaş da bulamazlar. Bunlar statükonun tarikatı, demokrasiye karşıtı her türlü teşebbüse yardım ve yataklık edenlerdir." açıklamasında bulundu.
CİHAN
|