AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, üç generalin görevden alınmasını 'sivil darbe' olarak niteleyen CHP'ye cevap verdi. Çelik, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, gündeme yönelik değerlendirmelerde bulundu. Üç generalin görevden alınmasına CHP'li parti yetkililerinin 'sivil darbe' yönündeki eleştirilerinin hatırlatılması üzerine Çelik, şunları söyledi:
"CHP'nin çıkmazı olarak değerlendiririm. YAŞ ile ilgili olarak da Sayın Kılıçdaroğlu, 'TSK'nın teamülleri vardır. Bu teamüllere uyulmak zorundadır. Kimse bunlara karışmasın' anlamına gelecek ifadeler kullandı. Teamül dediğimiz şeyler tekrarlana tekrarlana alışkanlık haline gelen şeylerdir. Bir memlekette anayasa varken, kanunlar varken, hukuk varken, demokrasinin evrensel ilkeleri ve normları varken, kimse teamüllerle falan iş yapamaz. Türkiye, gerçek anlamda hukukun üstünlüğüne dayalı, demokratik bir cumhuriyet olacaksa ki arzumuz, iddiamız budur. Anayasada da cumhuriyetin vasıfları iddia edilirken, bu yazılır. Böyle ise sivil memur için sivil kamu çalışanları için yapılan neyse, hukukun işletilmesi açısından bir farklılık ben görmüyorum. Sayın İçişleri Bakanı ve Milli Savunma Bakanı kendi yetkisini aşan, kanunlara ve anayasaya aykırı bir tutum davranış içinde olursa, aynı partiden olmamıza rağmen önce ben kendilerini eleştiririm. Böyle bir şey olmadığına göre yasal bir şey yapıldığına göre, hukuka, demokrasiye aykırı bir şey olmadığına göre, klasik CHP budur işte. Klasik CHP budur. 'TSK'nın teammülleri vardır' diyen zihniyetle buna 'sivil darbe' diyen zihniyet aynı yerden kopan bir anlayıştır."
AK Partili Çelik: Bunlar spekülasyondan ibaret
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, AK Parti milletvekillerinin yüzde 60'ının seçimlerde liste dışında kalacağı iddialarına tepki göstererek, "Bu istatistiği kim tuttu bilmiyorum. Bunlar spekülasyondan ibaret." dedi.
Çelik, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, AK Parti milletvekillerin yüzde 60'ının seçimlerde liste dışında kalacağı iddialarına tepki gösterdi. Çelik, "Bu istatistiği kim tuttu bilmiyorum. Bunlar spekülasyondan ibaret. Her dönem milletvekili adaylığı devam eden vekiller var, kendisi aday olmayan var, partileri tarafından listeye konmayan milletvekilleri veya ön seçimde kaybeden milletvekilleri var. Her parlamento döneminde bu böyledir. Her dönemde aşağı yukarı TBMM'de benzeri durumlar görürsünüz. Bizim partimizde Sayın Başbakanın konuştuğu, dillendirdiği veya partimiz içinden birilerinin konuştuğu, dile getirilen böyle bir şey olmamasına rağmen tamamen huzursuzluğa yönelik dışarda üretilmiş dedikodudan ibarettir. Bu konuyla ilgili en ufak bir şey konuşulmadığı gibi gündeme de gelmemiştir. Sayın Başbakan dünkü toplantıda da bir kelime ile de olsa bundan söz etmemiştir." diye konuştu.
Başbakan Erdoğan'ın kızı Sümeyye Erdoğan'ın milletvekili olmak istediği yönündeki haberlerin hatırlatılması üzerine Çelik, "Sayın başbakanımızın kızı milletvekili olup olmayacağına kendisi karar verir. Her Türk vatandaşı gibi o da müracaat edebilir aday adayı olabilir, aday olabilir. Aday olursa milletvekili seçilebilir veya seçilmeyebilir. Dolasıyla bu faraziyeden ibarettir. Bu da gündem doldurmak için söylenen sözden ibarettir." dedi.
Çelik, Sümeyye Erdoğan'ın birikimi itibariyle milletvekilliğine layık ve uygun olduğuna işaret ederek, "Yetişmiş bir bayan arkadaşımızdır. Bu kararları kendisi ve ailesi verecek." diye ifade etti.
"BAŞBAKAN MÜDAHİL VEYA MÜŞTEKİ DEĞİL"
Çelik, 2008 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi'nin eğitim ve öğretim yılı açılışında Başbakan Erdoğan'ı protesto eden öğrencilere verilen cezaların, toplantı ve gösteri kanununa muhalefetten kaynaklandığını söyledi. Yargının verdiği bir kararın Başbakan Erdoğan'ın şahsına fatura eden, buradan 'demokrasi yoktur' diyenlerin tavırlarını yadırgadığını kaydeden Çelik, insanların gerekli izinleri alarak gerekli eylemi yapabileceğini söyledi. Çelik, İTÜ'deki olayda Başbakan Erdoğan'ın müşteki ve müdahil olmadığını belirtti.
"İSRAİL'LE AYNI SEVİNCİ VEYA AYNI ÜZÜNTÜYÜ PAYLAŞMASINLAR"
Çelik, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin, NATO'nun füze savunma sistemiyle ilgili eleştirilerine de cevap verdi.
İran'ın, Türkiye'nin, hiç bir komşusunu düşman olarak nitelendirmemesinden dolayı Türkiye'ye teşekkür ettiğini hatırlatan Çelik, şöyle dedi: "NATO'nun füze kalkanı meselesinden rahatsız olan kim? İsrail ve bizim muhalefet. İsrail niye rahatsız oldu. İsrail'in beklentisi farklıydı. Niçin İsrail ile aynı lige giriyorsunuz. NATO savunma amaçlı bir şey yapıyor. Türkiye'ye füze falan gelmiş değil. Olsa olsa radar olacak. NATO, savunma paktıdır. NATO'ya Türkiye ilk defa girmiş değil. Ana muhalefet lideri dün diyor ki 'komşularımız madem tehdit değil, peki bunlara ne lüzum var'. NATO içinde Türkiye, dünyanın en büyük ordusuna sahip. Niçin bir milyon kişilik asker besliyoruz. İlle de birisinin kapımıza dayanmış olması mı gerekiyor. Ordunuzun olması için birisinin sınırlarınız ihlal edip içeri girmiş olması mı gerekiyor. Savunma anlayışı bu mudur muhalefin. Böyle coğrafyada yaşıyorsanız kötü niyetlileri caydıracak güce sahip olmalısınız. Bir pakta girdiğiniz zaman orada nimet varsa paylaşırsınız, külfet varsa paylaşırsınız. Yapılan budur. Sayın Kılıçdaroğlu ve Sayın Bahçeli İsrail'le aynı sevinci paylaşmasınlar veya aynı üzüntü duymasınlar." diye konuştu.
Çelik, öğretmenler günü dolayısıyla basın organlarında çıkan bazı haberlere tepki gösterdi. Çelik, eğitim sendikalarının öğretmenleri açlık, yoksulluk sınırın altında gösterdiğini belirterek, iktidarları döneminde öğretmenlerin aylığında dolar bazında yüzde 200'ye yakın artış olduğunu anlattı.CİHAN
Anahtar Kelimeler:
Hüseyin Çelik
|