Eski Demokrat Parti Genel Başkanı Süleyman Soylu, Milli Savunma ve İçişleri bakanlıklarınca Balyoz davası sanığı 3 tümgerali açığa alınmasının, yeni Türkiye'nin kodlarını algılayanlarca normal karşılanacağını söyledi. Soylu, "Yapılan işlem, sorumluluğun gereğidir ve hukukun içerisindedir." dedi.
Konuyla ilgili açıklama yapan Süleyman Soylu, 12 Eylül 2010 referandumu sonrası Türkiye'de başlayan zihniyet yenilenmesinin devam ettiğini söyledi. Soylu: "Yeni Türkiye'nin kodlarını algılayanlar, bu tip olayları normal karşılarlar. Ancak hala eski Türkiye'nin kodları ile Türkiye'yi çözümlemeye çalışanlar için içinden çıkılmaz ve kaotik bir durumdur. Demokrasinin vazgeçilmez kuralı Milli iradedir. Milli irade konusunda Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) kanalıyla halkın temsilini sağlayanlar, elbetteki sorumluluklarını yerine getirmelidirler. Yapılan işlem, bir sorumluluğun gereğidir ve hukukun içerisindedir." değerlendirmesini yaptı.
Millet iradesinin kendi iradesiyle bilek güreşi yapmaya çalışan her unsura dokunabilecek güçte olduğunu vurgulayan Soylu; "Bu, bürokrasi de olur, bu, siyaset de olur, bu, vesayet sisteminin tüm unsurları da olabilir. Önümüzdeki süreç sadece bu alanda değil, birçok alanda şeffaflaşmanın, demokratikleşmenin ve eşit vatandaşlığın herkese uygulandığı ve medeni dünyada ne varsa bizim ülkemizde de onunla örtüşmüş işlemlerin olduğu bir dönem olacaktır." diye konuştu.
HÜKÜMETLER DE, SİYASİ İRADELER DE YAZILI KURALLARDAN AYIRLMAMALIDIR
Bürokrasinin diğer alanlarında nasıl karar alma mekanizmaları işliyorsa, Türk Silahlı Kuvvetleri'nde de karar alma mekanizmalarının aynı anlayışla işleyeceğine değinen Soylu, şöyle devam etti: "Bu karardan onu anlıyorum. Ne silahlı kuvvetleri rencide edici, onu küçültücü bir işlemde bulunulmalıdır. Ne de ona geniş yetki alanı tanıyıcı, ve ona dokunulmaz karakter sağlayan bir işlemde bulunulmalıdır. Bu dengeyi oluşturacaksa milletin irade verdiği siyasettir. Milletin yönetme iradesi verdiği siyasettir. Buradaki altın denge şudur, bunların hepsi, halkın gözü önünde cereyan etmektedir. Demokrasilerin en tehlikeli bölümü, halkın gözü önünde cereyan etmeyen ve kapalı kapılar ardında pişip, milletin önüne sunulan ve millet menfaatine olduğu iddia edilen koordinasyonlardır ki bu güne kadar Türkiye'nin başına ne türlü sıkıntı ve bela geldiyse bunlardan gelmiştir. Hükümetler de, siyasi iradeler de yazılı kurallardan ayrılmamalıdırlar. Ve inisiyatiflerini de farklı alanlara, farklı bir şekilde, farklılaştırarak uygulamamalıdırlar."
KURALLARIN ESNETİLMESİ KURALSIZLIK ZİNCİRİ OLUŞTURUR
Kuralların esnetilmesinin kuralsızlık zinciri oluşturacağı uyarısını yapan Soylu, "Zannedilmesin ki bu sadece devlette gevşemeye yol açar, bu devleti izleyen ticaret hayatında da, cemiyet hayatında da, birey hayatında da bu gevşeme tezahür eder. Ve bu toplum içerisinde dengesizlikler ve adaletsizlikler oluşturur. Onun için bu kurallara başta riayet etmesi gereken halktan yetki alan hükümet yetkilileridir. Bu, bütün alanlar için geçerli olan bir uygulama olmalıdır." dedi.
CİHAN
Anahtar Kelimeler:
Süleyman Soylu
|