Devlet Bakanı Selma Aliye Kavaf, 12 Eylül’de yapılacak halk oylaması çalışmaları
çerçevesinde geldiği Uşak’ta ana muhalefet partisi CHP'ye yüklendi. Kavaf,
Kılıçdaroğlu'nun tutumunu da bir fıkrayla örnekledi.
Kavaf, partisinin Uşak İl Başkanlığında yaptığı konuşmada, Anayasa değişiklikleriyle ilgili değerlendirmelerde bulundu. 12 Eylülde halk oyuna sunulacak paketin, Türkiye'de vatandaşın hareket alanını genişleten maddeleri içerdiğini ifade eden Kavaf, şunları söyledi:
''Ülkemizde bu güne kadar hazırlanan anayasalara baktığımızda, 1961 ve 1982 Anayasaları, askeri ihtilallerin ardından askeri yönetimler tarafından hazırlanan anayasalardır. Bu anayasalar devletin kurumlarının ve kurumları yöneten zamanın idarecilerinin halka karşı olan güvensizliğini ortaya koymakta, toplumun hareket alanını daraltmakta, toplumu kontrol altında tutmayı amaçlayan, siyaset mekanizmasının üzerinde amir kılınan, vatandaşı devlete karşı potansiyel tehlike olarak algılayan anayasalardır.
Gelinen nokta itibarıyla Türkiye'nin önünün açılması, hukukunun önünün açılması için Anayasa değişikliği paketine 'evet' demek gerekiyor.''
Bakan Kavaf, ekonomik gelişmişliğin sürdürülebilir olması açısından da Anayasa değişikliğinin gerekli olduğunu belirterek, şöyle dedi:
''Anayasa değişikliği paketine karşı çıkan, bizi eleştiren siyasi partiler, 1990'lı yıllarda sivil bir anayasa için çalışma yapmış, her ortamda sivil anayasanın hazırlanmasını savunmuştur. Şimdi ne değişti de bize karşı çıkıyor bu siyasi partiler? Biz sivil bir anayasa için kolları sıvadığımızda toplumun tüm kesimlerinin görüşlerini aldık.''
FIKRALI GÖNDERME
Muhalefetin bu değişikliklere, sadece kendileri yaptığı için karşı çıktığını söyleyen Kavaf, şöyle devam etti:
''Bir fıkrayla muhalefetin karşı çıkışının altındaki gerçeği anlatayım sizlere. Temel ile Dursun ikisi birbirlerine düşman, ikisi de suç işlemişler. İkisi de idam cezasına çarptırılmış. Dursun'a, 'son isteğin nedir' diye soruyorlar. Dursun, annesini görmek istediğini söylüyor. Daha sonra Temel'e soruyorlar. Temel biraz düşündükten sonra, 'Dursun annesini görmesin' diyor. Muhalefetin 'hayır' gerekçesinin altında, ancak böyle bir neden olabilir.''
''PAKİSTAN'DA İNSANLIK DRAMI YAŞANIYOR''
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan ile Pakistan'a yaptıkları geziyle ilgili bilgi veren Bakan Kavaf, buradaki insanlık dramının boyutlarının her geçen gün büyüdüğünü söyledi.
Pakistan'daki dramı anlatmak için kelimelerin yetmediğini belirten Kavaf, şöyle konuştu:
''Pakistan'da 1 milyon metrekarelik alan selden etkilenmiş. Hala bazı bölgelere ulaşılamıyor. Bütün insanlığın yaşanan manzara karşısında elini vicdanına koyarak, yaraların sarılması için harekete geçmesi gerekir. Fakirlik ve altyapı eksikliğinden dolayı felaketin boyutları ağırlaşmış. İngiltere'nin yüzölçümü kadar alan sel yüzünden perişan. Yaklaşık 4 bin kilometre yol sel yüzünden yok olmuş, 10 bin okul kullanılamaz halde. Acil yardım edilmezse çok vahim sonuçlar ortaya çıkabilir. Türkiye elinden gelen gayreti gösteriyor. Kızılay bölgede cansiparane çalışıyor. Sel felaketinin yaralarının sarılması için tüm dünya ülkeleri bir an önce harekete geçmeli.''