Nihat Genç’in Odatv.com adlı internet sitesinde yazdığı Hanefi Avcı’nın Kendisi Belgedir başlıklı yazısına binaen, Haliç’te Yaşayan Simonlar kitabını bir merakla alıp okumak ihtiyacı hissettim. Kitap, bir polis müdürünün oturup anılarının yazmasından çok, Hanefi Avcı’nın köşeye sıkışmış bir kedi misali kendini son koruma refleksi olarak da görülebilir. Dindar bir polis müdürünün bir cemaate okkalı yumruklar savurması, kitabın satır aralarında okuyabildiğimiz kadarıyla, ben vurmasam onlar vuracaktı mantığının bir ürünü olarak kabul edilebilir. Bir polis müdüründen beklenmeyecek kadar akıcı bir üslupla yazan Avcı, kafalarda acaba kendisi yazmadı bir merkezden yazdırıldı mı sorularını ister istemez bırakıyor. Genel bir yargı cümlesi kuracak olursak kitabın içeriği de hacmi kadar kalın…
Kitabın akıcı bir üslupla yazıldığını söylesek de düşünceler son derece savruk ve kendi içinde çok ciddi çelişkilerle dolu… Bir polis müdüründen profesyonel bir yazar gibi tutarlı bir metin üretmesini beklemek belki de haksızlık olur, ama etrafında bu kadar fırtınaların koptuğu bir kitabın içeriği o kadar da büyütülecek cinsten şeyler değil. Bilmediğim bir şey söyle bana der gibi kitapta öyle ulaşılmaz bilgiler yok. Bizim bilmediğimiz yeni bir şeyler söylemiş olmasa da konjonktüre göre hedefi on ikiden vurmuşa benziyor.
Haluk Kırcı’nın veya Abdullah Çatlı’nın maceralarını okur gibi bir hisse kapıldım kitabı okurken, nedense son on yıldır yayınlanan bu türden kitaplarda üç aşağı beş yukarı isimler aynı isimler oluyor ve herkes yeni bir şey getirmiş gibi ortalığı ayağa kaldırıyor. Üzerindeki örtüyü açıp baktığınızda da altında bir şey yokmuş diyorsunuz. Sıradan bir polis memuru ya da Anadolu’da ücra bir kasabada bir zabıt kâtibinin başından geçenler belki daha ilginç gelebilir size. Kitabı önemli kılan bir, Hanefi Avcı’nın yazmış olması iki doğru bir zamanlamayla piyasaya sürülmüş olması.
Devlet ve Cemaat adıyla iki başlıktan oluşan kitabın birinci bölümünde şahsi hayatı, fikirleri ve mesleki tecrübelerinin dışında dişe dokunur çok bir şey bulamıyorsunuz. Şişirme ve dolgu malzemelerinden oluşan birinci bölümden dikkatlere dokunacak kısa kısa paragraflar da var. Satır aralarını doğru okuyan ve parçaları birleştirmeyi bilebilen aktif bir zihin için rahatsız edici şeyler de yok değil. Mesela ısrarla Amerika ve İsrail’in PKK’yı desteklemediklerini vurgulamak istiyor.
Yoğun bir şekilde subjektif ifadelerle dolu kitabın editör müdahalesinden geçmediğini iddia etmek herhalde saflık olur. Kitabın Hanefi Avcı tarafından yazıldığını kabul etsek (ki aksini iddia etmiyorum) kitabın içine sinsice yerleştirilmiş subjektif ifadeler bir polis müdürünün kendi başına düşünüp yapabileceği türden işler değil. Demokratik açılımla birlikte teröristbaşının serbest kalacağı çok normal bir şeymiş gibi sunuluyor kitapta. Bir polis müdüründen çok bir beşinci kol yazarı gibi cümleler kurması Avcı ve geçmişi adına şaşırtıcıdır. Başka merkezlerden servis edilen fikirler kes kopyala yapıştır yapar gibi aynen kitaba monte edilmiş olup, selam sarkıttığı çevrelerin kimler olduğu konusunda açık ve net ipuçları da vermektedir.
Çok konuşup hiçbir şey anlatmayan bazı adamlar vardır aynı onlar gibi kitap birinci bölümde tabiri caizse çok konuşup hiçbir şey anlatmıyor. Kitabın asıl yazılış amacı ve bazı çevrelerin mal bulmuş mağribi gibi üzerine atladığı ikinci bölüm… Gülen Cemaatinin emniyet içindeki kadrolaşması ve bu kadroların faaliyetlerinden epey Rahatsız olmuşa benzeyen Avcı, köşeye sıkıştığı yerde son çareyi böyle bir kitap yazmakta buldu dedirtiyor.
Hanefi Avcı’ya göre Gülen Cemaati Ergenekon’la ilgili haksız uygulamalar yürütmekte. Soruşturmaların ve tutuklamaların sebebi hep Gülen cemaatine yakın polis ve savcılar… Bu kitap cemaatin sivil generallerinin apoletlerini sökme girişimi olarak da okunabilir. Dini bir örgütlenme içine girip eğitim ve dini hizmetler alanında takdire şayan işler yürütürken, ne olduysa bir istihbarat aktörü olarak ortaya çıkan cemaatin, devletin belli merkezlerinde eskisi kadar hoş görülmediğinin işaretlerini okuyoruz bu kitapla birlikte…
Seçip alabileceğimiz dört beş cümlenin dışında kitapta dişe dokunur bir şey olduğunu söyleyemesek de, mektup adresine ulaşmıştır diyebiliriz. Turgut Özakman’ın Şu Çılgın Türkler kitabı da böyle bir psikolojik harp kampanyası şeklinde kitlelere lanse edildi, ama sonuçta gördük ki ortada yeni bir şey yok, aynı onun gibi belli bir merkez cemaati hedef tutarak, bu kitap üzerinden söylemek istediklerini pervasızca söylüyor.
Malcolm X ‘’İyi silah kullan kuklayı değil kuklacıyı vur dediği gibi, beni düşündüren Avcı’nın yazdıkları değil, ona bunları yazdırtanların neyi amaçladıklarıdır. Biz dürüstlüğü ile genç polislerin idolü haline gelmiş Hanefi Avcıyı gelecekte içişleri bakanı hatta başbakan olarak görmeyi arzulardık, ama bu şekilde kendi ayağına kurşun sıkarak birilerinin rüzgârına binerek değil… Hanefi Avcı Simonlaşmayı eleştirirken kendisinin simonlaştığının farkında bile değil… Anlayan için kısa bir not da düşecek olursak diyebiliriz ki, bu kritik dönemde birileri Hanefi Avcı’nın yumruklarıyla cemaati fena halde dövüyor…
YAYINLANMASINI İSTEDİĞİNİZ GÜNDEME İLİŞKİN YA DA GÜNDEM DIŞI YAZILARINIZI [email protected] ADRESİNE GÖNDEREBİLİRSİNİZ...
Hz. Aişe'ye hakaret İslam dünyasını ayağa kaldırdı
Küfürbaz karikatüriste Merkel'den ödül
Kuran protestosunun alevi ABD’yi yakacak
Başkalarının bilgisi ile bilgin olsak bile ancak kendi aklımızla akıllı olabiliriz. (Montaigne)
Dolar
1.511
1.521
Euro
1.921
1.936
Sterlin
2.320
2.365
Altın
61.07
61.67
IMKB
61030
Başbakan sırlarını W.S.Journal'a açıkladı...
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ABD'nin önde gelen ve muhafazakar çizgisiyle
bilinen gazetelerinden Wall Street Journal'a özel bir röportaj verdi.
Boydak Holding'in Show TV ve Akşam gazetesine talip olduğu ileri sürülüyor. Peki
neden Boydak Grubu? İşte cevabı...
Bir buluşamamanın hikâyesi: Bono yazısını okuyup etkilenince tanışmak istediği
Radikal yazarı Joost Lagendijk'ı Olimpiyat Stadı'ndaki konser alanında fellik
fellik arattı. Bu mümkün olmayınca da bir mektup yolladı.
Kategoriler
HaBerTaraf
HaBertaraf Yayın Hizmetleri
Sahibi ve Genel Müdürü Rıfat YÖRÜK
Genel Yayın Yönetmeni Mevlüt PEKER (Kurucu)
www.habertaraf.com'da yayınlanan tüm materyalin her hakkı saklıdır. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz.