Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin bölgesinde ve dünyada her zaman barış ve refahın artmasından yana olduğunu söyledi. Türkiye olarak dünyadaki güç dengeleri ne olursa olsun her zaman haktan ve hakkaniyetten yana olacaklarını belirten Başbakan Erdoğan, "Haksızlıklara maruz kalmak pahasına, hiçbir zaman zulmedenlerden yana olmayacağız." dedi.
Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Medeniyetler İttifakı Enstitüsü'nü törenle açıldı. Açılış törenine Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, eşi Emine Erdoğan, Katar Emiresi Şeyha Moza Bint Nasır, Devlet Bakanı Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Devlet bakanları Hayati Yazıcı, Devlet Bakanı ve Medeniyetler İttifakı Türkiye Eşgüdüm Başkanı Mehmet Aydın, Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, Büyükşehir Belediyesi Başkanı Kadir Topbaş, Medeniyetler İttifakı Türkiye Eşgüdüm Komitesi Başkanı Prof. Dr. Bekir Karlığa, Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Musa Duman, Mevlana'nın 22. kuşak torunu Esin Çelebi Bayru ve çok sayıda davetli katıldı.

Törende konuşan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin bölgesinde ve dünyada barış, huzur ve refahın artması için çaba gösterdiğini söyledi.
"Biz artık bölgemizde savaş istemiyoruz" diyen Başbakan Erdoğan, medeniyetler ittifakından Türkiye'nin sesini yükseltmesi ve haksızlıklar karşısında sesini yükseltmesinin bu anlayışın neticesi olduğunu belirtti.
Türkiye'nin çok yönlü bir dış politika yürüttüğünü ve kimsenin artık Türkiye'den tek boyutlu bir dış politika beklememesi gerektiğini anlatan Başbakan Erdoğan, "Evet Avrupa Birliği (AB) katılım müzakerelerini başlattık ve kararlılıkla sürdürüyoruz ve sürdüreceğiz. Aynı zamanda Asya, Afrika, Orta Doğu, Balkanlar, Kafkasya ile yakından ilgilenecek, bu bölgelerde barış adalet, refah ve dayanışma için üzerimize düşeni yapacağız." diye konuştu.
Lübnan ziyaretinde kendisine gösterilen ilgiyi hatırlatan Başbakan Erdoğan, Türkiye'ye yönelik ilgiyi sadece Lübnan ile sınırlı görmenin yanlış olacağını ifade etti. Aynı ilgiyi yakın zaman içinde Kosova, Kore, Bangladeş, Pakistan, Suriye'de de gördüklerini aktaran Erdoğan, "Zira biz her zaman söylediğimiz gibi 'Yaradılanı seviyoruz, yaratandan ötürü', anlayışıyla yaklaştık ve yaklaşıyoruz. Bir küresel barış projesi olarak hayata geçmesine öncülük ettiğimiz Medeniyetler İttifakı'ndan muradımız, insanlık vicdanının sesi olmasıdır." dedi.
"HAKTAN VE ADALETTEN YANA OLMAK BÜTÜN SİLAHLARDAN DAHA DAYANIKLIDIR"
Dünyadaki güç dengeleri ne olursa olsun Türkiye'nin her zaman haktan ve hakkaniyetten yana olacağını anlatan Başbakan Erdoğan, "Haksızlıklara maruz kalmak pahasına bizler hiçbir zaman zulmedenlerin safında olmayacağız. Sağlam bir zemin üzerindeyiz. Buradan bakarak dünyaya söyleyecek sözlerimizi söylüyoruz. Dünyadaki güç dengeleri ne olursa olsun daima haktan ve hakkaniyetten yana olacağız. Daima adaletten ve barıştan yana olacağız. Daima insan hak ve özgürlüklerinden yana olacağız. Daima adaletli bir üretimden adaletli bir paylaşımdan yana olacağız. Biliyoruz ki hak ve adaletten yana olmak bütün silahlardan daha güçlüdür. Sermayelerden daha dayanıklıdır." şeklinde konuştu.
"Bizim nazarımızda medeniyet güç ve kudretle eş anlamlı değildir" diye konuşan Başbakan Erdoğan, "Bizler tarih sahnesine yeni çıkmış bir millet değiliz. Buradan geriye değil sadece ileriye gideceğiz. Devlet olarak, millet olarak sorunlarımızı bir bir çözeceğiz. Tarihin yeni bir kavşağındayız. Yüreği olanlar medeniyet birikimi olanlar, insanlığın ortak mirasına ve ortak aklına, vicdanına sahip çıkanlar inanıyoruz ki geleceği inşa edeceklerdir." ifadelerini kullandı.

Başbakan Erdoğan: Gizli ajandamız yok, komşularımız dostluğumuzdan emin olsun
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin, Ortadoğu'dan Kafkasya'ya, Balkanlar'dan Afrika'ya barışın kılavuzluğu ve adaletin sözcülüğünü yaptığını söyledi. Türkiye'nin bölgede barış, refah ve huzurun artmasını istediğini belirten Erdoğan, "Bütün komşularımız, bölgemizdeki tüm ülkeler, tüm halklar bizim dostluğumuzdan emin olsunlar." dedi. "Biz neysek oyuz" diyen Başbakan Erdoğan, "Hiç bir gizli ajandamız, hiç bir gizli niyetimiz yok ve olamaz." diye konuştu.
Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Medeniyetler İttifakı Enstitüsü'nün açılış töreninde konuşan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşundan bu yana dış politikasına hâkim olan "Yurtta Sulh, Cihanda Sulh" anlayışının yıllarca hep yanlış yorumlandığını belirtti.
Bu anlayışın yıllarca hep pasif ve tepkisiz kalma, sadece uzaktan izleme olarak değerlendirildiğini anlatan Başbakan Erdoğan, "Barışa bakış anlayışımız bunun üzerine inşa edilmiştir. Ne yazık ki, bu ilke, uzun bir dönem boyunca, pasif kalma, tepkisiz kalma, sadece uzaktan izleme olarak değerlendirilmiş; Türkiye'nin dış politikası adeta 'idare etme' anlayışı üzerinde şekillendirilmiştir. Küreselleşen bir dünyada, siz, içe kapanıp dünyaya kör, sağır, dilsiz, tepkisiz kalma lüksüne sahip değilsiniz." diye konuştu.
"LÜBNAN'DAKİ MANZARA BİRİLERİNİ RAHATSIZ EDİYOR"

Lübnan'a yaptığı ziyaret sonrasında medyada yer alan haberleri ve bakış açısını eleştiren Başbakan Erdoğan, Lübnan'da barışı, huzuru ve istikrarı desteklemek amacıyla her kesimle görüşmeler yaptıklarını hatırlattı.
Medyada açılan birkaç pankartla ilgili haberlerin yer almasını eleştiren Erdoğan, şöyle devam etti: "Bölgenin bu önemli ülkesinde barışı, huzuru, istikrarı desteklemek adına orada her kesimle görüştük, her kesime destek mesajlarımızı sunuyoruz. Bakıyorsunuz, bizim medyamızda, oradaki bir kaç pankart konuşuluyor, oradaki bir kaç küçük çaplı eylem konuşuluyor. Türkiye'nin, Türkiye Cumhuriyeti'nin, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı'nın dost ve kardeş bir ülkede gördüğü büyük teveccüh, büyük ilgi ve alaka, bakıyorsunuz burada birilerinde ciddi rahatsızlık uyandırıyor ve hazımsızlığa yol açıyor. Lübnan bayraklarıyla birlikte Türk bayraklarının açılmış olması, Lübnan Başbakanı ile Türkiye'nin Başbakanı'nın posterlerinin asılmış olması, bu ülkenin her bir ferdini gururlandırırken, nasıl oluyorsa birilerini rahatsız ediyor, kaygılandırıyor. Maalesef, milletin sevincini milletle birlikte paylaşamayanlar, bu ülkenin başarılarıyla mutlu olamayanlar var."
"GİZLİ AJANDAMIZ YOK"
Lizbon'da gerçekleştirilen son NATO zirvesi sonrasında medyada çıkan haberleri ve yorumları da eleştiren Erdoğan, zirveden farklı bir sonuç çıkması halinde aynı yazarların aynı kişilerin o sonucu da farklı gerekçelerle eleştireceğini söyledi.
Erdoğan, "Biz, neysek, oyuz. Biz, Hazreti Mevlana'nın ifade ettiği gibi, olduğu gibi görünenlerden, göründüğü gibi olanlardanız. Hiç bir gizli ajandamız, hiç bir gizli niyetimiz yok ve olamaz." ifadelerini kullandı.
Ortadoğu'dan Kafkasya'ya, Balkanlardan Afrika'ya barışın kılavuzluğunu, adaletin sözcülüğünü yaptıklarını vurgulayan Erdoğan, "Bütün komşularımız, bölgemizdeki tüm ülkeler, tüm halklar, bizim dostluğumuzdan emin olsunlar. Şunu herkesin bilmesini isterim. Biz bölgede barış istiyoruz, huzur istiyoruz, refahın daha da artmasını istiyoruz. Biz bölgemizde artık daha fazla savaş, çatışma, terör, kan ve gözyaşı istemiyoruz. Onun için medeniyetler ittifakı diyoruz. Bizim sesimizi yükseltmemiz, bizim haksızlık karşısında feryadımız, haykırışımız sadece ve sadece bu anlayışın neticesidir." şeklinde konuştu.

Ses düzenindeki aksaklık Erdoğan'ın da bulunduğu salondakileri korkuttu
Fatih Sultan Mehmet Vakfı Üniversitesi ve Medeniyetler İttifakı Enstitüsü'nün Yenikapı Mevlevihanesi'ndeki açılış töreninde yaşanan hoparlör kazası, salondakileri korkuttu.
Konuşmaların yapıldığı bölümde Katar Emiresi Şeyha Mozah Bint Nasır kürsüde iken küçük bir ses kazası yaşandı. Hoparlörden yükselen tiz ses salonu çınlattı. Salondakiler ses karşısında ani ve kısa süreli şaşkınlık yaşadı. Emine Erdoğan, elini ağzına götürüp damağını kaldırırken, Emire Mozah'ın dudaklarından 'salavat' kelimesi çıktı.
Salavat'ı duyan Erdoğan çifti ve Arınç gülümsedi. Salondaki şakınlık kısa sürdü.
KATAR EMİRESİ: ERDOĞAN, DOĞUNUN VE BATININ UMUDU HALİNE GELDİ
Katar Emiresi Şeyha Mozah Bint Nasır ise yaptığı konuşmada, 2005 yılında Birleşmiş Milletler (BM) Medeniyetler İttifakı Projesi kapsamında yüksek seviye heyetine katıldığı günlerde gibi hissettiğini belirterek, "BM ve onunla ilgili kurumlardan bir teklif geldiğinde her zaman tereddüt ederdim. Çünkü kendim Katar'daki birtakım toplumsal projelerde yoğun bir şekilde çalışıyordum. O dönemde gerçekten uluslararası birtakım konferanslarda vakit kaybetmeyi gerektirecek bir durumda değildim. Çok yoğundum. Fakat Sayın Erdoğan'ın bu projenin başında olduğunu duyduğum zaman bundan dolayı da bir değişim için bir umut olduğu düşüncesi uyandı bende. Kendisi herkesin bildiği üzere geleceği ve gelişmeye bakan yüzü buna dönük bir insan. Kendisine hem doğuda hem batıda uluslararası toplumun umudu haline gelmişti. Özellikle dürüstlüğü, güvenilirliği ve uyandırdığı saygıdan dolayı. Bundan dolayı da ben de medeniyetler İttifakı Projesi'nde yer almayı kabul ettim." diye konuştu.
Konuşmaların ardından Başbakan Erdoğan, beraberindekilerle birlikte açılış kurdelesini kesti.
Erdoğan ardından açılışı yapılan Medeniyetler İttifakı Enstitüsü'nü gezdi ve 'Piri Reis'ten Kâtip Çelebi'ye Osmanlı'nın Dünyaya Bakışı Harita Sergisi'ni gezdi. Erdoğan ardından sema gösterisini izledi.
CİHAN
Anahtar Kelimeler:
Erdoğan Lübnan Türkiye-Lübnan
|