|
|
|
Bu taÅlar çok baÅ yarabilir
RuÅen ÃAKIR
[email protected] |
|
Ãncelikle “Diplomasinin 11 Eylülü” benzetmesinin oldukça isabetli olduÄunu söylemeliyim. Dolayısıyla 11 Eylül’ün ardından dillere dolanan “Artık hiçbir Åey eskisi gibi olmayacak” önermesini “Wikileaks’ten sonra hiçbir Åey eskisi gibi olmayacak” diye deÄiÅtirebiliriz. DeÄiÅtirebiliriz deÄiÅtirmesine ancak eskinin yerini neyin alacaÄı, yeninin eskiden daha iyi olacaÄı hayli tartıÅma götürür.
Ä°Åin küresel boyutlarını tartıÅmayı Åimdilik erteleyerek bu belgelerin Türkiye’de neleri deÄiÅtirebileceÄini irdelemeye çalıÅalım. Åu ana kadar yayınlanan belgelerden Türkiye ile ilgili olanları üç kısıma ayırabiliriz:
1) Türkiye’nin içiÅleriyle ilgili siyasi deÄerlendirmeler; 2) Türk-Amerikan iliÅkileri üzerine olan belgeler;
3) İktidar partisiyle ilgili yolsuzluk iddiaları.
CHP Genel Sekreteri Süheyl Batum’un dün yaptıÄı basın toplantısında, belgelerdeki yolsuzluk iddialarını öne çıkartıp bunların takipçisi olacaklarını söylemesi hiç ÅaÅırtıcı deÄil. CHP’nin yeni lideri Kemal KılıçdaroÄlu’nun stratejisini “yolsuzluk, yoksunluk ve yoksulluk” üzerine oturttuÄunu bildiÄimizde, önümüzdeki genel seçime kadar ana muhalefet partisinin (ve tabii ki MHP’nin de) bu belgeleri hallaç pamuÄu gibi atıp sonuna kadar kullanacaÄını tahmin etmek zor olmasa gerek. KuÅkusuz Maliye Bakanı Mehmet ÅimÅek örneÄinde olduÄu gibi belgelerde yolsuzlukla itham edilenler, bu iddiaları “Åiddetle” yalanlayacaklardır, fakat üzerlerine düÅen Åaibenin bu yalanlamalarla kolay kolay silinmeyeceÄi de bellidir.
AKP’nin Washington’a karÅı zaferi
Bu belgelerin Türk-Amerikan iliÅkilerinde bir kırılmaya yol açması pek beklenmemeli. AKP’liler de çok iyi biliyor ki baÅkan, dıÅiÅleri bakanı ve büyükelçi kim olursa olsun ABD’yi yönetenler kendilerine hep kuÅkuyla bakmıÅ, “zaruri olarak” iyi iliÅkiler kurmaya çalıÅmıÅlardır. O belgelerde yazılanların önemli bir kısmı, deÄiÅik kademedeki Amerikalılar tarafından Türk mevkidaÅlarına aynı açıklıkla olmasa da defalarca söylenmiÅ; AKP’liler, de ABD’yi yönetenlerin kendileri hakkındaki gerçek görüÅ, niyet ve planlarını deÄiÅik kiÅiler ve mekanizmalar aracılıÄıyla zaten yakından öÄrenmiÅlerdir.
Amerikalıların kendileri hakkındaki kaygı ve Åikayetlerinin AKP’nin lehine olduÄu bile söylenebilir. Amerikan aleyhtarlıÄında dünya birinciliÄine oynayan bir ülkede Washington tarafından sevilmemek herhalde bir siyasetçi için kötü bir Åey olmasa gerektir. Åöyle bir örnek verelim: Bu belgelerde Bülent Arınç’tan yergi deÄil de övgüyle bahsedilmiÅ olsaydı ortalık daha fazla karıÅmaz mıydı?
Ãte yandan bizde insanlar ABD’yi sevmez ama ondan çekinirler. Bu nedenle Washington’la arası iyi olmayan bir hükümet onları kaygılandırabilir. Fakat iktidarının ilk günlerinden itibaren Washington’a raÄmen yol alan AKP hükümetinin onca zamandır yıkılmamıŠolması bu kaygıların çok da anlamlı olmadıÄını gösteriyor. DiÄer bir deyiÅle, Wikileaks belgelerini AKP hükümetinin ABD’ye karÅı zaferinin ilanı olarak da okuyabiliriz.
Medyanın tavrı
Ama tekrar yolsuzluk konusuna dönecek olursak, durum AKP için hiç de tozpembe gözükmüyor. Ãlke bazında en fazla belgeyi Türkiye’den yollananlar oluÅturuyor ve daha birkaç tanesiyle birlikte ortalık hayli karıÅmıŠdurumda. Bundan sonra ortaya çıkacak her yolsuzluk iddiası AKP’yi daha da terletecektir. Ä°Åte burada Åu soru karÅımıza çıkıyor: Bu iddialar medyada ne kadar yer bulacak? Birtakım sansür ve tabii ki otosansür mekanizmaları devreye girerse kamuoyu bu iddialardan ne kadar haberdar olabilecek? Ve son olarak haklarında yolsuzluk iddiaları yapılan kiÅiler kendilerini nasıl savunacaklar?
DiÄer ülkeleri bilmem ama galiba Türkiye’de hiçbir Åey eskisi gibi olmayacak.
|
|
30 Kasım 2010 - 08:21:48 |
|
|
Dolar |
|
|
1.480
|
1.490
|
|
Euro |
|
|
1.949 |
1.964 |
|
Sterlin |
|
|
2.295 |
2.345 |
|
Altın |
|
|
66.22 |
66.77 |
|
IMKB |
|
|
66939 |
|
|