Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Aslan Güner'in İsrail'den yasa dışı dinleme
cihazı temini için yazdığı talimatın suç oluşturduğu belirtildi. Hukukçular,
Güner'in yasa dışı dinleme cihazı alma, yasa dışı dinleme yapma ve Türkiye'nin
GSM kodlarını İsrail'e verme suçunu işlediğine dikkat çekti
Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Aslan Güner'in yasa dışı yollardan aldırdığı dinleme cihazıyla ilgili önemli detaylar gün yüzüne çıktı. Dinleme cihazı alınmasına ilişkin belgede Genelkurmay'ın "yurt dışı uydu telefon dinleme" yetkisinin dışına çıkıldığı anlaşıldı. Orgeneral Güner imzasıyla yayımlanan "Sinyal Analiz Projesi' konulu yazıda "hedef ülkeler, terör örgütleri ile şüpheli ve ticari gemilerin sıkça kullandığı Thuraya uydu haberleşmelerinin" takibi için "Thuraya Uydu Dinleme ve Kestirme Sistemi"nin tedarik edileceği belirtiliyor. Thuraya Uydu Dinleme Sistemi'nin tedariki için yazılan yazıda yetki dışına çıkılarak cep telefonlarının dinlenmesi' için alt yapı oluşturulması isteniyor. Yazının devamında şu ifadeler dikkat çekiyor: " Sinyal Analiz Projesi kapsamında birinci öncelikli ihtiyaç içerisinde yer alan cep telefonlarının dinlenmesi' yeteneğinin GES Komutanlığı'na bir an önce kazandırılması yüksek öneme haizdir"'
İSRAİL FİRMASININ NOTU
Güner'in imzası dışında GES Komutanı ve üç subayın parafı bulunan yazının suç unsuru oluşturduğu belirtiliyor. GES Komutanlığı'na cep telefonlarının dinlenmesi' yeteneğinin kazandırılması isteğinin kanunlara aykırı olduğu vurgulanıyor. Yurt dışı uydu haberleşme sistemi için yazılan yazıda yurtiçicep telefonudinleme talebi gündeme getiriliyor. Güner'in talebi üzerine alınan dinleme cihazı ise yazıda belirtilen uydu haberleşme dinlemeleri için kullanılan bir sistem olmadığı gibiİsrailfirmasının Genelkurmay'a geçtiği bilgi notunda istenilen dinleme cihazının yurtiçinde cep telefonu dinleme özelliğine sahip bir cihaz olduğu vurgulanıyor. Bilgi notunda dinleme cihazının 6 hattı birden dinlediği, ses ve datayı hard diske kaydedebildiği, SMS'leri alabildiği ve kriptolu telefonları çözebildiği belirtiliyor. GSM görüşmeleri ve kriptolu GSM görüşmelerini çözümleme yeteneğine sahip olduğu aktarılan cihazın, GSM operatörü ile konuşanın bilgisi olmadan dinleme yapabilme özelliğine sahip olduğu anlatılıyor.
ÖZELLİKLERİ ELE VERİYOR
En çarpıcı bilgi ise cihazın uzun mesafe değil kısa mesafe dinlemeler yapabildiği vurgusu. Böyle bir özelliğe sahip cihazın sınıra yakın bir yerde değil de üst düzey devlet görevlilerinin çok sayıda kriptolu telefon görüşmeleri yaptığı Ankara'nın merkezinde tutuluyor olması ise kafaları karıştırıyor. Telekomünikasyon İletişim Başkanlığının (TİB) kaydına girmeden, hakim kararı olmadan kayıtsız dinlemelerin yapıldığı üzerinde duruluyor. Ayrıca kriptolu telefon görüşmelerini çözebilmesi için İsrail tarafına kripto kodlarının verilmiş olabileceği iddiası da ortaya atılıyor. Orgeneral Güner, 23 Şubat 2007'de yayınladığı yazısına Savunma Sanayi İcra Komitesi'nin(SSİK) 2002 yılına ait kararı veGenelkurmayElektronik Sistemler (GES) Komutanlığı'nın 2004 yılına ait yazını yasal dayanak yapıyor.
YURTİÇİNDE TEK YETKİLİ TİB
Ancak 2005 yılında çıkarılan ve dinlemeleri kontrol altına almak için yapılan düzenlemeyle tüm dinleme cihazlarını alma yetkisi ve dinleme yetkisi TİB'e verildi. Yurtiçinde dinleme isteğinde bulunabilecek kurumlar ise MİT, Emniyet ve Jandarma olarak belirlendi. Bunlar dışında hiçbir kuruma yurt içinde dinleme yetkisi verilmedi. Söz konusu kurumlarda yasada dinleme yapılabileceği belirten suçlarla ilgili olarak hakim kararı olmadan hiçbir şekilde dinleme yapma yetkisine sahip değil. Genelkurmay'ın yurtdışı dinleme hakkı korunurken yurtiçinde dinleme yetkisi verilmedi. DİNLEMEDE 3 SUÇ İŞLENDİ Bu nedenle Güner'in suç oluşturan yazısı üzerine İsrailli firmadan alınan ve çular skandal olayda 'yasaya aykırı dinle me cihazı almak', 'bu cihazla GSM dinle mesi yapmak' ve 'Türkiye'nin GSM sistemine ait bilgileri İsrail'e vermek' olarak nitelendirilen 3 suçu işlendiğine dikkat çekiyor. Ayrıca yasaya aykırı dinleme cihazı al makla suçlanan Güner'in görevi kötüye kullanma suçunu işlediği de ifade ediliyor.
ASKER YETKİLİ DEĞİL
Hukukçular yaklaşık 2 bin kişinin dinlendiği iddia edilen skandalla ilgili soruşturma yetkisinin sivil savcılarda olduğuna işaret ediyor. Dinlenenle rin sivil olduğuna dikkat çeken hu kukçular soruşturmanın askeri sav alık tarafından açılamayacağına vurgu yapıyor. Askeri savcılığın soruşturma açabilmesi için asker kişinin, askeri mahalde, as kere karşı bir suç işlemesi ge rekiyor. Oysa söz konusu olayda askeri kişi, askeri olmayan bir mahalde, asker olmayan kişilere karşı bir suç işlediği bu nedenle de sivil savcıların yetkili olduğuna dikkat çekiliyor.
Sivil savcılar devreye girmeli
Emekli Savcı Gültekin Avcı, Kuvvet Komutanlıkları İstihbarat Başkanlıkları'nın kendi insiyatifiyle ülke içi hedeflere yönelik teknik dinleme veya istihbarat faaliyet yürütmelerinin mümkün olmadığını söyledi. Yurtiçi dinleme yapma yetkilerini de bulunmadığını vurgulayan Avcı, önleyici dinlemeyi MİT ve jandarma birimlerinin hakim kararı ile yapabileceğine dikkati çekti. Dinlemelerin idari soruşturma ile geçiştirilemeyecek kadar ağır bir skandal olduğunu belirten Avcı, "Oluşturulan birtakım cunta ve illegal ekipler adına mı dinleme yapılıyor?" sorusunu yöneltti. Sivillere yönelik teknik dinleme "TSK'nın görevi sayılmayan çalışmalar, hizmet kılıfı içerisinde yapılıyorsa burada bir çete faaliyeti var demektir. Eğer İsrail'in bu cihazlarda bir arka kapı, kripto kanalı açıp leri kendilerine aktarması söz konusu ise burada bir ihanet söz konusudur. Bu noktada adli soruşturma devreye girmelidir. İdari açıdan da Aslan Güner'in açığa alınması lazım" dedi. TCK'nın 326,327 ve 328. maddesine atıfta bulunan Gültekin Avcı, "Bunlar 'Devletin güvenliğine ilişkin belgelerde suistimal, devlet güvenliğine ilişkin belgeleri temin etmek, siyasal ve askeri casusluk suçlarıdır'. Hepsi de ağır cezalık suçlardır" değerlendirmesinde bulundu.
Dinlenebilecek suçları CMK belirler
Hukukçular Derneği Başkanı Cahit Özkan, bir kişinin telefonunu dinlemek için belirlenen suçların Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 135. maddesinde belirtildiğini kaydetti. Türk Ceza Kanunu'nda (TCK) yer alan silahlı örgüt, insan kaçakçılığı, işkence, devlet sırlarına karşı suçlar ve casusluk gibi 14 başlık altında toplanan suçlar dışında, 'hakim kararı dahi olsa' dinleme yapılamayacağını vurgulayan Özkan, bir kişinin hakim kararı olmadan telefon dinlemesinin de TCK'nın 133. Maddesi'ndeki 'Kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması' suçunu oluşturduğunu söyledi. Özkan, bu suçu işleyenlerin, alt sınır olan 2 aydan dahi cezalandırıldığında dinlenen 2 bin kişinin her biri için verilecek cezanın suçlu başına toplam 4 bin ay olacağını kaydetti.
Bakan'dan TiB'e inceIeme emri
Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, Silahlı Kuvvetler'deki yasa dışı dinleme iddialarına ilişkin Bilgi Teknolojileri ve İletişim (TİB) Kurumu'na inceleme talimatı verdiğini söyledi. TSK'daki yasa dışı dinleme iddialarına ilişkin dışarıdan bağımsız denetimin kamuoyunu daha rahatlatacağını söyleyen Yıldırım şunları söyledi: "Bu iddiaların sonuna kadar peşinden gidilmesi lazım. Kurumum kendi içinde bu soruşturmayı yapması elbette gerekir ama yeterli değil. Dışarıdan bir bağımsız denetimin de yapılması kamuoyunu daha çok rahatlatacaktır. O bakımdan Bilgi Teknolojileri ve Komünikasyon Kurumu'na bu konuda gerekli talimatları verdim. Bunlar da bir inceleme yapacaklar." Genelkurmay Başkanlığı'nın hassasiyet gösterip soruşturma başlattılarsa da kurum içi soruşturmanın kamuoyunda yeterince kabul görmediğine dikkat çeten Yıldırım, "Şüphesiz her türlü iletişim konusunda yetkili olan Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu da bu konunun üzerine gidecektir. Amacımız vatandaşların sürekli dinleniyoruz korkusunu azaltmaktır" dedi.