KOCAELİ- Demokrat Yargı Derneği Eşbaşkanı Osman Can: Yeni anayasa ile mevcut
statüko yıkılıyor.
Demokrat Yargı Derneği Eşbaşkanı Osman Can, anayasa değişikliği ile Türkiye'deki statükonun kırılmaya başladığını söyledi. Can, darbe anayasasına bağlı bir hakim olduğu için bir hukukçu olarak bundan utandığını ifade etti.
Demokrat Yargı Derneği Eşbaşkanı Osman Can, referandumla değişmesi muhtemel olan anayasanın Türkiye'ye getireceği avantajları anlatmak için Kocaeli'de konferans verdi.
Osman Can, Türkiye'deki hukuk sisteminin hiçbir şekilde toplumsal değerlerle bağdaşmadığını söyledi. Mevcut hukuk sisteminin değişmesi gerektiğini kaydeden Can, "Bu hukuk sistemi değişmeli. Bu hukuk sistemi bize ait değil. Yani mevcut iktidarın hukuku değiştirebilecek bir siyasi partinin değiştirmesi içinizde bir küfür isteği doğurabilir ama bu gerçeği ortadan kaldırmıyor. O gerçekte Türkiye'deki hukuk sisteminin halkın hukuk sistemi olmadığı. İçimizden hiç birisi kendisinin oluşturduğu anayasaya kavuşabilmiş değil." şeklinde konuştu.
'Darbe anayasası ile yaşıyoruz. Yasalarımız darbe yasaları.' diyen Can, "1960'ta başlayan süre içerisinde 1960-1961 döneminde, 1970-1971 döneminde, 1980-1981 döneminde bu dönemlerde Türkiye'de temel siyasetin yasaları darbeciler tarafından yapılmış. Askeriyeye ilişkin bütün yasalar ve yargıya ilişkin bütün kanunların hangisini kurcalarsanız kurcalayın darbelerle yapılmış." ifadelerini kullandı.
Eski Anayasa Mahkemesi Raportörü ve Demokrat Yargı Derneği Eşbaşkanı Osman Can, hakimler ve savcılar için yapılan bütün kanunların darbeciler tarafından yapıldığına dikkat çekti. Can şöyle konuştu: "Büyük bir utanç içindeyiz aslına bakarsanız. Tam bir utanç içindeyiz. 'Niçin?' 'Yasalar hakim ve savcılara hangi hakkı sağlar?' diye baktığımızda kanunun sayfasını çevirip baktığımızda kabul edilme tarihi 1981'dir. Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu aynı utancı duyuyor mu bilmiyorum. Onlar da kanunlarına bakmak için kitaplarının ilk sayfasını açtıklarında 1981 tarihini görürler. Yani ortada parlamento yok, ortada meşru bir hükümet yok, ortada meclis yok, ama kanun yapılmış. Bu kanun değildir, bunların hepsi birer fermandır. Elimizde şu anda olan anayasa yasa değil, fermandır başka bir şey değildir. Askeri militarist bir fermandır. Yargıya ait bütün yasalarımız darbeciler yaptı."
Toplum hayatına ilişkin yasaların yüzde 80'inin darbeciler tarafından yapıldığını kaydeden Can, "Bizim hayatımıza ilişkin bütün yasaları temel yasaların yüzde 80'i darbeciler tarafından yapılmış." ifadesini kullandı. Can, anayasada yapılacak değişiklikle "Adeta meşru hükümetlere, meşru parlamentoya bu anayasa değişikliği ile yargı sistemi değişiyor." dedi.
Can, anayasada yapılacak değişikliğin mevcut sütatikoyu değiştirdiği için gürültü kopardığını belirterek, ülkede yapısal bir değişikliğin yaşandığını söyledi. Türkiye'de daha önce iki defa daha yapısal değişikliklerin yapıldığını dile getiren Can, "1987-2007 ve 2010 seçimleri üçü de aslında ülkede yapısal bir değişimi hedef alan değişikliklerdir. Yapısal demek mevcut sütatikoda kırılmalar meydana getirmektir. Ve üçü de mevcut sütatikoda kırılmalar meydana getirdiği için üçü de uzlaşmayla meydana gelmiş değişiklikler değildir. Üçünde de ittifak yoktur. Toplumsal mutabakat bütünüyle yoktur." diye konuştu.
Anayasa değişikliğiyle birlikte asker yargısının daha demokratik hale geleceğini savunan Can, askeriyede mevcut olan 'emir hukuk' sisteminin kırılacağını vurguladı. Can şöyle devam etti: "Bu askeri değişiklikle ister rütbe-i üniforma giysin askeri hakim olsun. İster cübbe giysin sivil hakim olsun sadece mahkemeler bağımsız olur, hukuk devleti ilkelerine göre yapılandıracak. Emir hukuk da devre dışı kalacak."
Yapılan değişikliğin minimum bir değişiklik olduğunu ifade eden Can, "Bu kadar minimum bir değişikli dahi bu kadar sorun yapan politik kültür ile karşı karşıya isek büyük bir durumda ne olurdu düşünmek zorunda oluyoruz. Bu kadar küçük bir değişiklik büyük bir direnç gösteriyorsa biraz daha ileri bir adım atılmış olsa 'ne olur' diye insan düşünmeden edemiyor." ifadelerini kullandı.