|
|
|
RTE’ye karşı KK dersem ne yapacaksın?
Aziz ÜSTEL
[email protected] |
|
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’dan söz edecekse kimileri, “RTE” diyor sadece.
RTE diyince ne oluyor? Küçük mü düşüyor? Bunu diyenler öyle sanıyor olsa gerek!
Peki biri de Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’na kalkıp “KK” dese ne yapacaksınız? Ke Ke diye okumasa, PKK nın KK’sı gibi okusa ayıp olmaz mı en hafifinden! Yakışır mı?
Siz RTE derken aslında Fransızca’dan apartıp RATE demek istiyorsunuz, ah sizi gidi uyanıklar sizi. Yani hiçbir işte başarı olamamış hayatı ıskalamış adam demeye getiriyorsunuz! Bundan yıllar önce de rahmetli Bülent Ecevit’e Rate Şair derdiniz, ozanlığını küçümsemek aklınızca onunla dalga geçmek için! Size az biraz yüz verdi mi de onu Fazıl Hüsnü Dağlarca katına çıkarırdınız yandaş yalakalar!
Her şeyden önce, RTE demekle Erdoğan’ın bugüne değin yaptıklarına kara çalamazsınız. Fikirlerle en iyi savaşım, gene fikirlerle olur. Salt komik olalım ya da birilerine yalakalık yapalım diye bir insanın baş harflerini yan yana getirip yazarsanız, kimse bir halt anlamadığı gibi, “Ulan bu herif hepten kafayı yemiş!” gibi ilkel bir eleştiriden öte tepki alamazsınız.
Zamanında Demokrasimizin Babası diye kendini tanıtan, otuz beş yıl bu ülkede, kır at sırtında dört nala gitmesine rağmen, hepimizi yerinde saydıran muhterem de, rahmetli Özal’a “Çankaya’nın Şişmanı” demişti. Kendi filinta ya hani! Ne oldu? Bugün rahmetli Özal her yerde sevgi, saygı ve rahmetle anılıyor. Baba’ysa geleceği, geçmişin tozlu sayfalarında arıyor!
Ne bu yumurtalardan omlet ne de sizden cacık olur!
Kokmuş yumurta ve bilumum zerzevat, enginar ve kuşkonmaz hariç, sanatçılara atılır, siyasilere değil çocuğum!
Polise, tekme tokat giriştiklerinin öğrenci olduğu hatırlatıldığında ve de Bülent Arınç, “polisin aşırı güç kullandığını” söylediğinde, yanıt , “valla biz onları yumurtacı ya da zerza vatçı sanmıştık; öğrenci olduklarını anlayamadık!” diye gelmiş, bunu söyleyen de o saat “haklılar katına” zıplamış.
CHP’nin Genel Sekreteri Süheyl Batum Beyefendiyse kendisine yuh çekenlere “bu faşizmdir” demiş; kendi parti içi faşizmi, politbüroyu ve de çarşaf artı nevresim türünden listeyle kongreye gidecek olan Kemal Bey’ i unutmuş ama o da haklılar katında yerini almış!
Şimdi eğri oturalım doğru konuşalım, kalkıp okulunuza kadar gelen, üç beş laf edip sizinle fikirlerini paylaşmaya çalışan Burhan Kuzu’ya yumurta atmak az gelişmişliğin en güzel örneklerinden biri değil de nedir? Ortası üniversite mi çocuk ıslah evi mi?
Eğer coptan, dayaktan yakınıyorsanız buna karşı çıkmanın yolu yumurta atmaktan, yuh çekmekten değil, ayağınıza kadar gelen siyasilere açıkça bunların hesabını sormaktan geçer. Yumurtta atarsanız, yuh çekerseniz o zaman da oğlum sizden cacık bile olmaz yoğurda yazık derler ve de haklı olurlar!!
Ben yoruma teğet dahi geçmem!
“Sanayi üretimi, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 9.8 arttı. Beklenti yüzde 6.6 olacakken üretimin yüzde 10 sınırına dayanması rekor olarak görülüyor. En büyük katkı otomotivde gözlenmiş yüzde 31.9 ‘la. Üretim ekonomik bunalım öncesine döndü böylece ve de yıl sonunda büyüme oranı yüzde 8’i geçecek gibi görünüyor!” (Milliyet 9 Aralık 2010) Yorumu
siz, yandaşgiller yapın! Bense yoruma teğet dahi geçmem. Ha unutmadan IMF’ye iş için başvuru kuyruğu arka sokakta başlıyor; hemen sıraya girin!
|
|
10 Aralık 2010 - 10:59:21 |
|
|
Dolar |
|
|
1.496
|
1.506
|
|
Euro |
|
|
1.978 |
1.993 |
|
Sterlin |
|
|
2.340 |
2.395 |
|
Altın |
|
|
66.61 |
67.05 |
|
IMKB |
|
|
64759 |
|
|