 |
| |
|
|
|
|
 |
| |
|
|
|
|
| |
|
| |
| Star |
|
Aziz ÜSTEL
|
|
Yeni anayasayı da Genelkurmay yapmalı
|
| |
| |
| Vatan |
|
Can ATAKLI
|
|
Neşeli pazar fıkraları
|
| |
| |
| BUGÜN |
|
Doğu ERGİL
|
|
İnsan olmanın gereği
|
| |
| |
| Sabah |
|
Emre AKÖZ
|
|
Kumkapı'da rengârenk bir gün
|
| |
| |
| Sabah |
|
Engin ARDIÇ
|
|
Faşist hükümet kuralım
|
| |
| |
| Bugün |
|
Erhan AFYONCU
|
|
İlk modern darbemizin fitilini medrese öğrencilerinin gösterileri ateşlemişti
|
| |
| |
| Yeni Şafak |
|
Fehmi KORU
|
|
Oyuna oyun gerek...
|
| |
| |
| Milliyet |
|
Hasan CEMAL
|
|
Mülkiye’deki genç kardeşlerime açık mektup!
|
| |
| |
| Yeni Akit |
|
Hasan KARAKAYA
|
|
1973’ten günümüze petrol cinayetleri!
|
| |
| |
| Yeni Şafak |
|
Hayrettin KARAMAN
|
|
Almanya'da din özgürlüğü
|
| |
| |
| Radikal |
|
Koray ÇALIŞKAN
|
|
Cipli Müslüman'a karşı Müslüman sol
|
| |
| |
| Star |
|
Mahir KAYNAK
|
|
Öğrenci eylemleri
|
| |
| |
| Star |
|
Mehmet ALTAN
|
|
Herkes Gutenberg, herkes medya
|
| |
| |
| Sabah |
|
Mehmet BARLAS
|
|
Tayyip Erdoğan'ın eleştiri ile imtihanı...
|
| |
| |
| Millî Gazete |
|
Mehmet Şevket EYGİ
|
|
Samimî Vehhabîlere bir şartla haklarımı helâl ediyorum
|
| |
| |
| Zaman |
|
Mümtaz'er TÜRKÖNE
|
|
Şu 68'liler
|
| |
| |
| Zaman |
|
Mustafa ÜNAL
|
|
Türkiye'nin ihtiyacı olduğu fotoğraf
|
| |
| |
| Sabah |
|
Nazlı ILICAK
|
|
Piliç olayı
|
| |
| |
| Akşam |
|
Özlem ÇELİK
|
|
YÖK Başkanı'na sofistike* eylem önerileri
|
| |
| |
| Yeni Şafak |
|
Rasim ÖZDENÖREN
|
|
Karanlık odağın gerilimi
|
| |
|
|
|
|
Cezayir ve Türkiye: Nasıl bir benzerlik?
Mustafa ÖZCAN
|
|
|
Wikileaks'in yayınladığı belgeler arasında 'ister inan ister inanma' tarzında garabetler var. Bunlardan birisi de Cezayir'le alakalı. ABD'lilere Cezayir'deki asker-sivil ilişkilerini anlatan Cumhurbaşkanı Buteflika: "Burayı Türkiye sanmayın. Burada asker, hükümete saygılı" demiş. Acaba Amerikalılar ne kadar inandılar? Cezayir Cumhurbaşkanı Abdülaziz Buteflika ülkedeki asker-sivil ilişkilerini anlatırken Türkiye örneğinden 'faydalanmış'. Haziran 2009'da Cezayir elçiliğinden geçilen bir diplomatik telgraf notuna göre Buteflika, Cezayir'de 1990'lardaki şiddet sarmalında ordunun müdahil olarak sert önlemler almak zorunda kaldığını, ancak yine de ordunun sivillere olan itaatinin tam olduğunu ve herkesin anayasaya riayet ettiğini anlatıyor. Buteflika "Ordu, sivil hükümete mutlak şekilde saygı duyuyor. Yani Türkiye'deki durum gibi değil" diyor. Gerçekten de bu ifadelere nasıl yaklaşmalı? İnandırıcı tarafı var mı?
Cezayir fiilen Türkiye gibi 'askeri' olarak nitelendirilen Arap rejimlerinden birisidir. Bu yapısıyla Mısır'a da benzer. Lakin askerin rolü Mısır'dan daha kavidir. Buna mukabil, Muhammed Ofkir hadisesine kadar asker devleti sayılabilecek komşu ülke Fas bu olaydan ve başarısız darbe teşebbüslerinden sonra polis devleti haline gelmiştir. 'Mahzen' olarak anılan devlet aygıtları polise emanet edilmiştir. Bu anlamda baskı rejimi generallerle değil İdris Basri gibi İçişleri Bakanlarıyla anılmıştır. Fas'ın eski İçişleri Bakanı İdris Basri, 2004 yılında Fas Kralı VI. Muhammed tarafından görevine son verilmesinin ardından Fransa'ya yerleşmiş ve burada hastalanarak vefat etmişti. 20 yıla yakın İçişleri Bakanlığı yapan ve şu anki Fas kralının babası Kral 2. Hasan'ın sağ kolu olan Basri, kral adına ülkeyi demir yumrukla yönetmişti. Fas'da iç savaş olmadı ama orada da sürekli kayıplar oldu ve ülke demir yumrukla yönetildi.
Peki, gerçekten de Cezayir bir askeri rejim olmakla birlikte askerler veya generaller sivil idareye bağlı ve saygılı mıdır? Bunun cevabı, iktidar nimetlerini paylaşmanıza bağlı. Bangladeş gibi ülkelerde de yeşil kanunu uygulamayan yani haram para yemeyen ve paylaşmayanlar bir şekilde kanlı darbelere maruz kalmışlardır. Cezayir'de de itaat karşılıklı bir meseledir. Askerlerin çizmiş olduğu sınırları kabul eden siviller askeri rahatsız etmemekte ve bu da Buteflika gibiler tarafından askerin itaati olarak algılanmakta veya yansıtılmaktadır. Arpasını eksik etmediğiniz takdirde ve bir de dini açıdan onların gözünde 'aşırı' değilseniz icazeti aldınız demektir! Buteflika ne çabuk unuttu? General Halid Nezzar'ın başkanlığındaki askeri cunta Yüksek Devlet Konseyi adıyla bir konsey oluşturmuştu. Bu konseyin başkanlığına da 29 yıldan beri Fas'ta sürgün hayatı yaşamakta olan Muhammed Budiyaf'ı getirdi. Cunta yönetimi önce FIS ileri gelenlerinden 13 kişi hakkında idam istedi. Ancak birkaç ertelemeden sonra askeri mahkeme FIS Genel Başkanı Abbasi Medeni ile yardımcısı Ali Belhac'ı 12'şer yıl, diğer FIS liderlerini de 4 ile 6 yıl arasında değişen hapis cezalarına çarptırdı.
Rejime halkın desteğini sağlamak amacıyla Cezayir'de yıllardan beri kanayan bir yara niteliği taşıyan rüşvet ve yolsuzluk olaylarının üzerine gitmeyi kararlaştıran ve bu amaçla çeşitli yolsuzluk dosyalarını gündeme getiren Yüksek Devlet Konseyi Başkanı Muhammed Budiyaf'ın, 29 Haziran 1992 tarihinde hâlâ keyfiyeti meçhul kalan bir biçimde orduda görevli Lembarek Benmaraf adında bir teğmen tarafından öldürüldüğü ilan edildi. Yolsuzluk davaları yüzünden Başbakan Seyyid Ahmed Gazali ile ve bazı generallerle arası açılan Budiyaf'ın öldürülmesi olayı başlangıçta İslâmi Cephe'ye yüklendi. Ancak araştırmalar sonunda zanlının İslâmi Cephe ile herhangi bir ilgisinin bulunmadığı ortaya çıktı. İslami Selamet Cephesi (FIS) yetkilileri de Budiyaf cinayetinin bir komplo olduğunu kendilerinin hiç bir şekilde olaya karışmadıklarını bildirdiler. Bazı yetkililer ise Budiyaf cinayetinin arkasında ülkedeki rüşvet mafyasının olabileceğini ileri sürdüler. Budiyaf'tan sonra Yüksek Devlet Konseyi Başkanlığı'na Ali Hafi getirildi. Cunta yönetiminin kapattığı İslami Selamet Cephesi'nin ileri gelenleri Ali Hafi'nin başkanlığındaki yeni yönetime diyalog çağrısında bulundularsa da yönetim diyaloga yanaşmak istemedi.
Türk askeri üzerinden Buteflika, ülkesinin imajını düzeltmeye çalışırken bazıları da Türk askeri imajı üzerinden düşmanlarından öfkesini çıkarmakta ve öcünü almaktadır. Bunlardan birisi de Dürzi Lider Velit Canbulat olmuş; İttihatçı makamında andığı Türk askerini kötü model olarak takdim etmiş ve dönemin Cumhurbaşkanı Emile Lahud'u Türk generallerine benzetmiştir. Buteflika unutmuş görünüyor ama Cezayir'in 28 Şubat süreci çok daha kanlı ve ağır geçmiş ve hatta tarihin büyük katliamları arasına girmiştir. Buteflika, Türk askeri üzerinden ucuz kahramanlıklar yapıyor. Halit Nezzar, Cezayir 28 Şubat sürecinin Çevik Bir'i olmuştur.
|
| |
| 11 Aralık 2010 - 10:15:12 |
| |
|
|
| Dolar |
|
|
1.496
|
1.506
|
| |
| Euro |
|
|
1.978 |
1.993 |
| |
| Sterlin |
|
|
2.340 |
2.395 |
| |
| Altın |
|
|
66.61 |
67.05 |
| |
| IMKB |
|
|
64759 |
|
 |
| |
|
|
WikiLeaks'te niye adım geçmiş anlamadım... |
|
|
|
WikiLeaks belgelerindeki iddialardan eski Enerji Bakanı Hilmi Güler de nasibini aldı. Güler'e iddiaları sorduk. Eski Bakan, bu belgelere girmekten dolayı epey şaşırdığını belirtiyor. Halefi Taner Yıldız'la birçok projede ayrı düştüklerini de 'Her yiğidin yoğurt yiyişi farklıdır' diye dile getiriyor
|
|
 |
| |
|
|
|
Ocak 2011'de Show TV ekranlarında olacağı konuşulan dizi Star TV ile anlaştı. |
|
|
|
|
| |
Bakalım yumurta'dan ne çıkacak? Bugün Ankara 'sürpriz yumurtası' gibi sürpriz bir yumurta eylemine tanıklık edecek. Kızılay meydanında gençler ne yapacak? |
|
|
|
|
|
|
