 |
| |
Sinan KARAKAŞ
Siverek il olmalı
|
| |
|
|
 |
İran’a özgürlük ne zaman gidecek?
Ercan AKSOY
[email protected] |
|
|
Amerika’nın ve onların özgürlük mücadelesine (!) destek veren dünya devletlerinin zamanında Irak’a ve Afganistan’a getirdiği özgürlük (!) İran İslam Cumhuriyeti’ne ne zaman götürülecek merak konusu. Son zamanlarda Batı’nın arttırdığı görüşme-uzlaşma arayışları yapaylıktan öteye gidemediği için bu soru daha çok sorulur oldu.
İran’ın nükleer silah faaliyetleri esas sorun gibi görünse de elbette ki başta ABD olmak üzere Batılı devletlerin asıl derdi bölgede doğal kaynaklarından yararlanamadıkları bir ülke bulunması. Üstelik bu ülke kendileriyle hiçbir bağ oluşturmaya yanaşmayan ve İslami şeriatla yönetilen bir yerse onlar için sorun daha da büyüyor.
Irak’ta bulunamayan nükleer silahların İran’da bulunacağı hayali esasında Ahmedinejad’ın ülkesinin dizginlenmesi hayalinin görünürdeki yüzü. Uzun zamandan beri İran’a uygulanan yaptırımlar Amerika’nın dişinin kovuğuna yetmiyor elbette. Bu yüzden de dünyanın hâkimi ABD, BM ve NATO’yu da kendi düşüncesi doğrultusunda harekete geçirmek için çaba sarf ediyor. Her ne kadar Çin ve Rusya buna kısmi olarak itiraz etse de kovboylar İran’a özgürlük götürme mücadelesinden vazgeçmiyor.
5 artı 1 ülkelerinin (BM daimi üyesi ABD, Rusya, İngiltere, Fransa ve Çin ile Almanya) İran’a yeni yaptırımlar getirilmesi konusunda gerçekleştirdikleri görüşmelerinden sonra bir açıklama yapan ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, ''İranlılarla nerede ve ne zaman görüşeceğimize '5 artı 1' ülkeleri adına karar verecek olan kişi AB Yüksek Temsilcisi Catherine Ashton’dır'' dedi. Öte yandan İran’ın Avrupa’ya olası füze saldırılarından korunmak için bir savunma sistemi oluşturulması konusunda NATO’da ortak bir karar alındı.
Bu gelişmelerden önce İran dışişleri bakanının Batı ile müzakereleri Türkiye’de yapmak istiyoruz şeklindeki açıklaması da Türkiye’yi işin içine çeken, bulaştıran ya da başka bir açıdan bakılacak olursa da prestijini arttıran bir gelişmeydi. Tabii BM ve ABD kanadında bu teklif nasıl karşılık bulacak henüz belli değil.
ABD’nin etkisiyle NATO’da alınan karara dönecek olursak uzun zamandır pasif bir halde gereksiz ve çözüm üretemeyen toplantılar yapmaktan başka bir eylem gerçekleştiremeyen NATO’nun bu hareketle biraz pozitif enerji kazanması amaçlanmış olabilir. Ayrıca kararın İran’ı köşeye sıkıştırma adımlarından biri olarak görüldüğü ve Amerika’nın yalnız olarak ya da dostlarıyla birlikte ortak askeri bir güç kullanmadan amacına ulaşabilmesine dönük bir icraat olduğu da savunulabilir.
Fakat İran Savunma Bakanı General Ahmed Vahidi’nin yaptığı açıklamaya bakılacak olursa NATO’nun bu tavrının İran’da pek önemsendiği söylenemez. Vahidi, NATO’nun İslam’ın yayılmasını ve yükselmesini önlemek ve İran’ın İslam Devrimi’nin etkinliğini kontrol etmek için bir askeri kuşak oluşturmaya çalıştığını ama başarısız olduğunu söyledi. Vahidi ayrıca İran’ın “şehadet kültürü” ile düşmanlarının kendilerine karşı olan planlarının da başarısız olduğunu ekledi. Bunu nazik bir rest çekme olarak adlandırmak mümkün.
Gelişmelere bakarak İran’ın hâlâ ABD eksenli sömürülme hareketlerine karşı göğüs gerdiği ve bu mücadelesinde direttiği görülebilir. Fakat burada önemli olan başta Amerika olmak üzere özgürlük hastası Batı’nın İran’ın restlerini daha ne kadar karşılıksız bırakacağı. Zira Ortadoğu’da ipleri ele alınmamış bir İran olduğu sürece Batı’nın hegemonik politikalarını bölgeye uyarlayamayacağı ortada. Bu anlamda İran’ı ve bölgeyi ateş dolu günler bekliyor denilebilir. Tabii yapılacak müzakerelerden bir uzlaşma çıkarsa o başka; buna da açıkçası hiç ihtimal vermiyorum.
|
| |
| 23 Kasım 2010 - 00:09:58 |
| |
|
|
| Dolar |
|
|
1.480
|
1.490
|
| |
| Euro |
|
|
1.961 |
1.976 |
| |
| Sterlin |
|
|
2.300 |
2.345 |
| |
| Altın |
|
|
64.47 |
65.13 |
| |
| IMKB |
|
|
66060 |
|
 |
| |
|
|
|
Star TV'de Çarkıfelek programını sunarken yaptığı gafla Alevileri kızdıran ardından da programı yayından kaldırılan ünlü sunucu Mehmet Ali Erbil, ekranlara dönüyor. Erbil, kanalın yetkilileriyle bu akşam yemekte buluştu. |
|
|
|
|
| |
Türkiye’de Latin harfleriyle ilk Kürtçe tefsir olan 'Nûra Qelban' (Kalplerin Nuru) yayınlandı. |
|
|
|
|
|
|
