Daha fazla kadına, çocuğa, yaşlıya pozitif ayrımcılık...
Daha çoğulcu Anayasa Mahkemesi...
Daha demokratik bir HSYK...
Daha fazla kişisel veri güvenliği...
Daha fazla çocuk güvenliği...
Daha fazla sendikalaşma...
Daha fazla bilgi edinme ve devletten hesap sorma hakkı...
Daha fazla anayasal hak arama şansı...
Daha adil bir askeri atama sistemi getiriyor.
Böyle bir Anayasa paketi bir partiden bağımsız olarak önünüze konsaydı referandumda oyunuz "Evet mi yoksa hayır mı" olurdu?
Kesinlikle "Evet" olurdu.
Hiçbir insan aklı bilinçli olarak daha fazla özgürlüğü daha az özgür 12 Eylül Anayasası'na tercih etmez.
Edemez.
Demek ki sorun "özgürlükleri ve demokrasiyi" AK Parti'nin getirmesinde.
Yani "Hayırcılar" Türkiye'yi daha özgürleştiren, daha demokratik bir anayasayı AK Parti'den korkularına biraz da partizanlık yaparak reddediyorlar!
Yani "Hayırcılar" daha özgür Anayasa'nın "otoriter" bir şekilde uygulanması korkusunu yaşıyorlar.
İyi de AK parti otoritesini devletten, silahtan, paradan almıyor ki! Arkasındaki G oydan alıyor.
Başbakan Erdoğan'ın sesinin gür çıkması da kendi gücünden, askerden, AK Parti'nin binasından, parasından falan değil arkasındaki halk desteğinden geliyor.
AK Parti'nin oyu 'lere düşsün uçaklarda başbakanım diye kurum kurum kurulan, TV röportajlarında esen gürleyen Recep Tayyip Erdoğan'ın havası kalmaz.
AK Parti'nin oyu 'un altına düşerse de siyaset arenasında o artık bir hiç!
O halde korkulan AK Parti değil ona oy veren halk.
İster kabul edin ister kabul etmeyin bu böyle.
O yüzden kendinize "Hayır" demek için başka nedenler bulun.
Ben referandum kararı alındığında üç ay önce "Hayır" deme nedenlerimi burada samimi bir şekilde açık açık yazdım...
AK Parti kendi için sorun olmayan, hatta önünü açan: Yüksek Öğretim Kanunu, Siyasi Partiler Kanunu, Seçim Kanunu gibi kanunları değiştirmek istemiyor. Oysa daha fazla özgürlük ve demokrasi vadediliyorsa mutlaka bu üç kanunun da değiştirilmesi şart!
Ben görüşlerimi yazdıktan sonra süreç içerisinde bazıları "Yetmez Ama Evet'e", Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da "2011'de Yeni Anayasa'ya" geldi.
Yani AK Parti'nin "iktidarı olup" yapmadıkları karşısında bu referandumda "Evet" demek için gerçekten bir "rasyonelleştirme" yapmak ya da "savunma mekanizması" geliştirmek gerekiyor.
Ancak bana hâlâ "Yetmez Ama Evet", "2011'de Yeni Anayasa" açılımları "Evet" demek için yetmiyor.
Hayır'dan Evet'e geçmemi sağlayan tek şey var!
Partizan medyasıyla, devekuşu köşe yazarlarıyla, pazarlıkçı patronlarıyla, medyaya malzeme olsun diye PR amaçlı kurulmuş dernekleriyle, yetiştirilmiş TV tartışmacılarıyla, provokatörüyle, kafatasçısıyla, darbe sevdalısı ve itibarsızlaştırma makineleriyle "Hayırcı Cephe!"
Türkiye'ye bu cephe ile yazık olur!
Türkiye bu cephe ile daha fazla soyulur.
Türkiye'de bu cephe ile ezilen insan sayısı ezilmeyen insan sayısına göre daha fazla olur.
Başkalarının bilgisi ile bilgin olsak bile ancak kendi aklımızla akıllı olabiliriz. (Montaigne)
Dolar
1.511
1.521
Euro
1.921
1.936
Sterlin
2.320
2.365
Altın
61.07
61.67
IMKB
61030
Alkış, Güneydoğu'nun nabzını tuttu...
Eğitimci İnsan Hakları Aktivisti Mehmet Alkış, anayasa değişikliğine ilişkin
“Evet demek için çok gerekçe var. Hayır demek için ortada ciddi bir sebep
görünmüyor” dedi. Darbe anayasalarıyla yönetilen bir ülkede, toplumun iradesinin
bir anayasa metnine ilk defa yansıdığını belirten Alkış, “Bunu önemli saymak
gerekir” diye konuştu.
Boydak Holding'in Show TV ve Akşam gazetesine talip olduğu ileri sürülüyor. Peki
neden Boydak Grubu? İşte cevabı...