DOLAR 1.584 - EURO 1.920 - ALTIN 62.55 - IMKB 55234
Pazar 13 HAZİRAN 2010
Bugün 'üç aylar'ın ilk günü  Eroğlu'ndan İsrail'i şaşırtan cevap Obama ve Saylan da KCK iddianamesinde 170 santimetre kuyruklu buzağı şaşırtıyor Şırnak'ta çatışma: 1 asker yaralandı Baykal'a ''Ergenekon'' operasyon yaptı Filistinli ''Mavi Bebek'' İstanbul'da Şehit astsubay toprağa verildi Rusya ''barış gücü''ne sıcak bakmıyor Filistinli mavi bebek Türkiye'ye geliyor www.habertaraf.com
 
 
 
Arap kamuoyu ve İsrail’le kriz
 
 
 
 
Mustafa YOLCU
8. Türkçe Olimpiyatları
 
 
 
Okur Temsilcisi
Fethullah Gülen haberlerine tepkiler
 
 
 
 
Dünya onu konuşuyor: Bülent Yıldırım
 
 
 
 
 
Hürriyet
Ahmet HAKAN
Yıldırım: MOSSAD ajanı gazeteciler var demedim
 
 
Star
Ahmet KEKEÇ
Bizi şaşırt, utanalım!
 
 
Milliyet
Can DÜNDAR
Doğu’nun başladığı yer
 
 
Sabah
Emre AKÖZ
"İsrail haklı be abi!"
 
 
Milliyet
Fikret BİLA
İran’ın atom bombasından Türkiye mi sorumlu?
 
 
Yeni Şafak
Hakan ALBAYRAK
"Olan olmuştur, olacak olan da olmuştur o gece"
 
 
Star
İbrahim KİRAS
İsrail’le ilişkimiz neyin panzehiriydi
 
 
Sabah
Mahmut ÖVÜR
Baydemir bile CHP'li olsa 'aynı tas aynı hamam'
 
 
Yeni Şafak
Mehmet ŞEKER
Dikkat! Sezai Bey konuşuyor...
 
 
Radikal
Murat YETKİN
Erdoğan, Obama'yı zayıf yakaladı
 
 
Star
Mustafa ERDOĞAN
Anayasa Mahkemesi iyi başlamadı
 
 
Vatan
Ruhat MENGİ
Ergenekoncu, İsrailci, Arapçı
 
 
Hürriyet
Yılmaz ÖZDİL
Halimiz h’arap
 
 
 
 
Eymen HALİT
 
Adem Yavuz IRGATOĞLU
 
İlhan AKKURT
 
Ercan AKSOY
 
 
 
Paniğe gerek yok ama...

Gülay GÖKTÜRK
[email protected]
 
 
Çabuk telaşa kapılıyoruz...

İsrail'in yürüttüğü kara propagandadan; uluslararası imajımızla ilgili Batı basınında yazılıp çizilenlerden herkesten önce biz etkileniyor gibiyiz.

Evet, Tahran Deklarasyonu'yla ilgili olarak BM'de ortaya çıkan son tablonun iyi bir tablo olmadığı bir gerçek. Türkiye ve Brezilya'nın bu konuda "kendi kendine gelin güvey olan ülkeler" pozisyonuna düşürülmesi gerçekten tatsız.

Ama bu tablodan hareketle dünyada yapayalnız kaldığımız; Batı'dan kopup Hamas'la aynı safa düştüğümüz; dik kafalılığımızla ABD'nin tolerans eşiğini aştığımız, yakında MOSSAD'ın marifetiyle istikrarsızlaştırılıp iç politikada sonu belirsiz bir kaosa sürükleneceğimiz yolunda felaket senaryoları yazmak için de fazlaca karamsar olmak gerekiyor.

"Reel politik"ten en çok bahsedenler, ABD ya da Batı'nın reel politikasını belirleyen orta ve uzun vadeli çıkarlarını doğru hesap etmiyor, dolayısıyla aşırı kötümser yorumlar yapıyorlar.

Bence hareket noktamız şu olmalı:

1. Türkiye'nin Filistin ve Gazze konusunda aldığı tutum özünde haklıdır. Haklı olmanın yanı sıra gerçekçidir de... Çünkü İsrail'in haksız ve saldırgan tutumu dizginlenmeden Ortadoğu'nun kaynayan kazan olmaktan çıkarılması ve dünyanın kendini güven içinde hissetmesi mümkün olamaz. Ne İsrail Filistinliler'i öldüre öldüre bitirebilir ne Hamas İsrail Devleti'ni Ortadoğu'dan kaldırtıp başka bir tarafa taşıtabilir. Dolayısıyla bugün değilse yarın, Gazze'deki ambargonun kalkması, İsrail'le Filistin'in iki devletli çözüm için aynı masaya oturtulmaya çalışılması gündeme gelecek ve o zaman geldiğinde Türkiye bu tezi en kararlı savunan ülke olarak Batı'nın ihtiyaç duyduğu ülke haline gelecektir.

2. Türkiye'nin İran'la Batı arasındaki krizde diplomasiye dayanan çözüm arayışı çabası da özünde doğrudur. Özünde haklı olmanın yanı sıra, "sonuca doğru ilerleme" açısından da izlenebilecek tek yoldur. Bugün bu seçeneği ellerinin tersiyle iten ülkeler, yarın öbür gün aldıkları ambargo kararının İran'ı hırçınlaştırmaktan, üstelik de İran içindeki reformcu muhalefeti zayıflatmaktan başka bir işe yaramadığını -bir kez daha- gördüklerinde ne yapacaklar? İran'a savaş açarak diz çöktürme gibi bir deliliğe mi kalkışacaklar yoksa tekrar başa dönüp diplomatik temas imkânları mı arayacaklar? Ve diplomasi yoluyla çözüm arayışları tekrar hız kazandığında "araya girmesi" için gözleri kime çevrilecek? Tahran Deklarasyonu'nun altına attığı imzaya sadık kalmış ve dolayısıyla İran'ın güvenini kazanmış olan Türkiye'ye değil mi?

Özetle; Eğer İsrail'in bu pervasız saldırganlığını ilelebet sürdürebileceğini ya da İran'ın ambargolarla, o da olmazsa tıpkı Irak gibi askeri güçle çökertilebileceğini düşünüyorsanız, o zaman Türkiye'nin izlediği politika yanlıştır.

Ama eğer Filistin sorununun ancak hakkaniyetli bir formülle çözülebileceğine ve İran'ı nükleer bir tehlike olmaktan çıkarmanın yolunun zor değil diplomasi olduğuna inanıyorsanız, Türkiye'nin bugün izlediği dış politikanın geleceği temsil ettiğini ve Türkiye'nin de bu öngörülü politikasının ödülünü alacağına inanmanız; Batı'nın Türkiye'yi asla gözden çıkaramayacağını teslim etmeniz gerekir.

X x x

Türkiye ilkeli davranmaya, politikada hakkaniyeti gözetmeye devam etmeli elbette. Ne var ki bu çizgi, kullanılan siyasi dile dikkat etmekle, akıllı ve serinkanlı davranmakla çelişmiyor. İzlenen temel politika, her noktada uluslararası hukuku harekete geçirmeye çalışmak, diğer ülkelerle hukuk temelinde birleşmek, yürütülen kara propagandayla doğru araçlar kullanarak mücadele etmek, Türkiye'nin üzerine giydirilmeye çalışılan imajı ustaca manevralarla geçersiz hale getirmek, dış politikada eksen kayması suçlamalarını çürütecek adımlar atmak gibi bir dizi destekleyici politikayla birlikte götürülmeli.

Bu bağlamda, kullanılan siyasi dil deyince akla ilk gelen örnek "Hamas terör örgütüdür, değildir" tartışması oluyor.

Açıkçası ben Başbakan'ın Hamas'ın karakteri konusunda yaptığı açıklamada daha titiz olmasını beklerdim. Ülkesi işgal altında olanların direnme hakkından söz ederek Hamas'a terör örgütü denemeyeceğini savunan başbakan, Hamas'ın şiddeti siyasi bir mücadele aracı olarak kullanmasının sadece İsrail'e karşı olmadığını, Hamas'ın El Fetih'li Filistinliler'e karşı da terör uyguladığını hesaba katmamış görünüyor.

Aynı şekilde, İstanbul ve Kudüs'ün kaderlerinin birbirine bağlı olduğu ifadesi de herhangi bir gerçekliğe tekabül etmediği gibi, bırakın dünyayı Türkiye'de bile büyük bir antipati yaratıyor.

Bu arada, izlenen dış politikayı eleştiren herkese karşı sık sık kullanılan şu "İsrail ağzıyla konuşmak" suçlamasını da derhal bir yana bırakmak lazım.

Yıllardır yerine göre, "AK Parti ağzıyla", "IMF ağzıyla", "Fethullahçılar'ın ağzıyla", "Avrupa Birliği ağzıyla", "Soros ağzıyla", "bölücülerin ağzıyla" konuşmakla suçlanıp duran biri olarak diyorum ki, herhangi bir eleştiriye karşı mücadelede bundan daha berbat, daha etkisiz, daha itici ve üstelik de söyleyenin aczini ortaya koyan bir söylem olamaz.

Fikirleri yaftalayarak çürütmeye çalışmayı bir yana bırakın. Siz söylenene bakın. Çürütecekseniz, eleştirinin kendisini çürütün.


 
11 Haziran 2010 - 10:14:06
 
 
Paylaş    
 
 
 
Yorumlar
 
 
 
 
 
 
 
Adem Yavuz IRGATOĞLU
Türkiye yalnızlaşıyor mu?
 
 
Ahmet ÖZCAN
Bir tartışma bağlamında dış politika dışkılamaları
 
 
Ercan AKSOY
İran olmak yürek ister, ya Türkiye olmak... (1)
 
 
Fevzi İZMİRLİ
Yeni bir dünya
 
 
İlhan AKKURT
Ego ve hırs
 
 
Vahşilerin yaraladığı İsrail askerleri hala şokta!..
 
Bugün 'üç aylar'ın ilk günü ..
 
Kitaphaber.net 3.000. kitap yazısına ulaştı..
 
Vardan: Dünyanın ekseni bize doğru kayıyor..
 
Sıralama turlarının galibi Hamilton..
 
170 santimetre kuyruklu buzağı şaşırtıyor..
 
SBS soru ve cevapları -TIKLAYIN-..
 
Çocuğunu internetten 2 bin 600 dolara sattı..
 
Feci kazada ölü sayısı 5'e yükseldi..
 
Dünya onu konuşuyor: Bülent Yıldırım..
 
Vahşilerin yaraladığı İsrail askerleri hala şokta!..
 
Bugün 'üç aylar'ın ilk günü ..
 
Sıralama turlarının galibi Hamilton..
 
Kitaphaber.net 3.000. kitap yazısına ulaştı..
 
Vardan: Dünyanın ekseni bize doğru kayıyor..
 
Gülen, New York Times'a da aynısını konuştu..
 
Dünya onu konuşuyor: Bülent Yıldırım..
 
Akyürek'ten Alkan'a 'ama' cevabı..
 
Kılıçdaroğlu: Helal süt emmişleri bekliyorum..
 
''Hristiyan kulübü değilseniz, alacaksınız''..
 
 
 
SBS soru ve cevapları -TIKLAYIN-
 
Dubai suikastı: MOSSAD ajanı yakalandı
 
Not defterindeki son satırlar ağlattı
 
KCK iddianamesi mahkemeye sunuldu
 
Obama, baskını günler önce öğrenmiş
 
 
 
 
Receb-i şerifin bir gün başında, bir gün ortasında ve bir gün de sonunda oruç tutana, Receb’in hepsini tutmuş gibi sevab verilir.

Hadis-i Şerif
 
 
 
Havadurumu
 

 
 Dolar
 
1.574
1.584
 
 Euro
1.905 1.920
 
 Sterlin
2.278 2.330
 
 Altın
62.11 62.55
 
 IMKB
55234  
 
 
'Ahir Zaman İlmihalleri' bunlar......
 
Prof. Dr. Hayri Kırbaşoğlu “İlmihal” yazdı, “şimdi sıra bayanlarda” diyor!
 
 
 
 
  Uğur Dündar'ın telefonu canlı yayında peş peşe çaldı. Dündar'a canlı yayında bağlanan telefonların sırrı neydi? İşte cevabı...  
 
 
 
  Akşam gazetesinde maaş sorunu nedeniyle üç çalışan gazeteden ayrıldı... Toplu istifalar gündemde...    
 
 
 
 
Yardım gemilerinin İsrail'in terör saldırısına uğramasıyla başlayan süreçte Türkiye'nin tavrını nasıl buldunuz?
 
Saldırı olmadan önce önlem alınmalıydı.
 
Yerinde ve etkin bir müdahale oldu.
 
Müdahale yerinde ama Türkiye-İsrail ilişkileri daha sıkı gözden geçirilmeli.
 
Anket Sonuçları
 
 
 
 
 
 
 



 
 
     
Kategoriler   HaBerTaraf
HaBertaraf Yayın Hizmetleri
Sahibi ve Genel Müdürü Rıfat YÖRÜK
Genel Yayın Yönetmeni Mevlüt PEKER (Kurucu)
 
 
 
Gündem Sağlık-Çevre Hakkımızda
HaBertaraf Anadolu Ajansı ve Cihan Haber Ajansı abonesidir.
 
Yazarlar Eğitim Künye
Güncel Bilim-Teknik İletişim
Siyaset Kültür-Sanat Yayın İlkeleri
www.habertaraf.com'da yayınlanan tüm materyalin her hakkı saklıdır. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz.

Dünya Mizah Yorum Kriterleri
Yurt Yaşam
Ekonomi-İş Medya  
Spor Magazin