Anketler bir gün seçimlerin yerine geçebilecek mi?
Zaman
Mümtaz'er TÜRKÖNE
Referandum'un Daltonları
Sabah
Nazlı ILICAK
CHP'nin parası yok mu?
Radikal
Oral ÇALIŞLAR
'Yüksek yargı eliti'nin hegemonyası...
Akşam
Oray EĞİN
Ey, 12 Eylül'le hesaplaşılacağını düşünenler...
Vatan
Ruhat MENGİ
Milli iradeye güvenmek!
Sabah
Yavuz DONAT
Gülen Matbaası
Ahmet HAKAN
Hakan ALBAYRAK
Ahmet KEKEÇ
Ertuğrul ÖZKÖK
Sami NOGAY
Bütün sermaye söylenti
Tarhan ERDEM
Yüksek Seçim Kurulu’nda (YSK)’nda sandık sonuçlarını toplayan bilgisayar yazılımına ‘müdahale’ edileceği ve bazı yolsuzluklara hazırlanıldığı ‘söylentileri’ üzerine, iki milletvekilimiz Başbakan’a sözlü soru göndermişlerdir:
2007 seçimleri sonrasında da benzer söylentiler çıkmıştı. Bu kez milletvekillermizin, Başbakan’a duyurduklarının söylentiler şöyle özetlenebilir:
1/Halkoyu sonuçları yüzde 52-53 dolaylarında evet çıkması için programlanmıştır.2/ ‘Şaibeli yazılım’ ABD ve Yunanistandan getirilmiştir. 2/Halkoyunda kullanılacak oy pusulaları, mühürler ve seçmen listeleri mühürlenmemiş çuvallar içinde 12 Eylül’den 15 gün önce sandık başkanlarına verilmiştir.
Bu iddiaları yazdıktan sonra şimdilik iki milletvekilimizin başbakana sorularını özetleyeyim:
Kendisini ‘bilişim muhalifi’ olarak niteleyen iki milletvekillerimizden biri; “Programın güvenlik portalını oluşturan yazılımının incelemesi yapılmış mıdır? Yazılımın açık kaynak kodları siyasi partilerin incelemesine açılmış mıdır? Açılmamış ise açmayı düşünüyor musunuz? Mevcut yazılım üzerinde bir inceleme yaptırmayı ve kamuoyunda oluşan olumsuz kanaati kaldırmak için bir önlem almayı düşünüyor musunuz?” benzeri sorular sıralamış.
Diğeri detektifliğe soyunmuş: “Çuvallar hangi tarihte gönderilmiş, teslim edilmiştir. Çuvalların açılarak pusula ve mühürlerin çoğaltılma imkânı var mıdır. Halkoylaması akşamı yerel seçimlerde olduğu gibi elektriklerin kesilmemesi için alınan önlemler nelerdir?...” Tehlikeyi kanıtlamış önlem arıyor!
Görebildiğim üç gazete, bunlara haber değeri verdi ve biri de üç gün arayla tekrarladı, iki yazarımız da köşe yazısı yazdı. Önümüzdeki günlerde senaryoları geliştirmek isteyenlerin bulunacağı anlaşılıyor.
Şimdi, eğri veya doğru oturalım, ama izan, akıl ve ahlakı unutmadan düşünüp konuşalım:
1/Ülkemizde 1961’den beri seçimler açık, genel, eşit, gizli oy açık tasnif ilkelerine göre, seçim kurulları tarafından yargının sürekli denetimi altında yürütülmektedir. İlçe seçim ve sandık kurulları üyelerinin çoğunluğu siyasal partilere ayrılmıştır. Sandık, ilçe ve il seçim kurullarında olduğu gibi YSK’da da partilerin müşahitleri bulunmaktadır.
2/ Seçim hukukumuza göre sonuçları belirleyen esas kaynak sandık tutanaklarıdır. Bu tutanakların bir sureti ilçe seçim kuruluna ve bir sureti parti müşahitlerine verilir, bir sureti de sandık yerinde asılır.
3/ Seçim kanunlarının uygulanmasında kullanılan programlar, ülkenin yasalarına uygun, dolayısıyla o ülkeye özgüdür.
4/Seçim araç ve gereçlerinin, evrakın, mühür ve sairenin nasıl hazırlanıp, ne zaman, kime, nasıl dağıtılacağı yasalarımızda çok açık yazılıdır.
5/Bu yılın nisan ayında 298 sayılı kanuna, “ilçe seçim kurullarından YSK’ya seçim sonuçlarını, seçime katılan siyasi parti genel merkezlerinin de eş- zamanlı izleyebilmeleri için gerekli her türlü tedbir, YSK tarafından alınır” hükmü eklenmiştir.
Milletvekillerimiz seçim işlerinde Başbakan’a, “bu senin görevin” anlamına gelecek soru sormak yerine, yürütmenin seçim işlerine karışıp karışmadığını gözlemeli, karışma varsa o zaman Başbakan’ın başına dünyayı yıkmalıdır. Bir milletvekili, seçimlerde kullanılacak ‘yazılımı denetlemeyi düşünüyor musunuz?” diye Başbakan’a nasıl soru sorar? Başbakan’ın eğer bu işlerden haberi varsa, işte o zaman seçim güvenliği zedelenir; milletvekilimiz ise, “Çuvallar ne zaman gönderildi?” diye yürütmeye soruyor.
Bu halkoyunda önyargıdan kaynaklanan uydurmalar ve gerçeğe dayanmayan lafazanlık geçerli oldu! Böyle siyaset de yapılmaz, devlet de yönetilmez.
Başkalarının bilgisi ile bilgin olsak bile ancak kendi aklımızla akıllı olabiliriz. (Montaigne)
Dolar
1.508
1.518
Euro
1.916
1.931
Sterlin
2.294
2.340
Altın
60.91
61.34
IMKB
61030
'Sörfün ustasıyım, Alaçatı'nın hastasıyım'...
Son birkaç yıldır, gitmezsem, görmezsem, orayı yaşamazsam olmaz, dediğim yerde
zamanının çoğunu geçiren biriyle röportaj yapmanın keyfini yaşıyorum. Belli ki,
O da tutkun. Benimki Alaçatı tutkusu, O’nunki Alaçatı’da rüzgar sörfü tutkusu.
Çağla Kubat’tan söz ediyorum. Alaçatı Yelken Kulübü’nün lisanslı rüzgar sörfçüsü
olan ve bu kadarla da kalmayıp, rüzgar sörfünde birçok kez şampiyonluklar
kazanmış manken, oyuncu ve sunucu Çağla Kubat’tan...
İstanbul’un ünlü sanatçı ve yazarları Kültür A.Ş.’nin iftarında buluştu.
İftardan sonra diş kirası olarak ne dağıtıldı?
Starbucks Coffee Türkiye, Yeni Şafak'ta yayınlanan İsrail mallarına boykot
haberinde, adının listedeki markalarda geçmesi üzerine bir açıklama yaptı.
Kategoriler
HaBerTaraf
HaBertaraf Yayın Hizmetleri
Sahibi ve Genel Müdürü Rıfat YÖRÜK
Genel Yayın Yönetmeni Mevlüt PEKER (Kurucu)
www.habertaraf.com'da yayınlanan tüm materyalin her hakkı saklıdır. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz.