Balyoz davası, yeni bir dönemin baÅlangıcıdır
Star
Mehmet ALTAN
Balyoz’un anlamı
Yeni Akit
Merve KAVAKÃI Ä°SLAM
Balyoz ETÒnün neresinde?
Radikal
Oral ÃALIÅLAR
'Gerçek Müslüman öÄreti' dayatması
AkÅam
Oray EÄÄ°N
Deniz Baykal'a açık mektup
Milliyet
Rıza TÃRMEN
Silahlara veda
Vatan
RuÅen ÃAKIR
Gül: Ãzhaseki’ye sonuna kadar kefilim
Yeni Åafak
Salih TUNA
KılıçdaroÄlu'nun günahını aldık!
Star
Åamil TAYYAR
Bir korktum bir korktum
Milliyet
Taha AKYOL
CHP nereye?
Åamil TAYYAR
Mehmet HÃSREVOÄLU
Ahmet KEKEÃ
RuÅen ÃAKIR
Necmettin EVCÄ°
Mesele politika, gerisi lâfügüzaf!
Joost LAGENDIJK
WikiLeaks bombası patlamadan önce Obama yönetimi dünyanın geri kalanına, tezahürleri aldatıcı olabilirse de dıŠpolitikasına iyi niyetlerin kılavuzluk ettiÄini anlatmak yönünde gayet iyi örgütlenmiÅ bir kampanya baÅlatmıÅtı.
Sızdırılan yazıÅmalar bu iÅi daha da zorlaÅtırmıŠdurumda, fakat Washington'ın acilen üstesinden gelinmesi gereken bir algı sorunu olduÄunu fark ettiÄini göstermek için hangi argümanları kullandıÄına tanıklık etmek yine de ilginç.
Dünyanın önde gelen dıŠpolitika dergisi 'Foreign Affairs'ın son sayısında ABD DıÅiÅleri Bakanı Hillary Clinton 'Sivil Güce Nüfuz Etmek. Amerikan Diplomasisini ve Kalkınmayı Yeniden Tanımlamak' adlı bir makale yazdı. Clinton, makalesinde ABD'nin kalkınma ve dıŠpolitikasını 'yeniden düÅünmesi, reformdan geçirmesi ve tekrar ayarlaması gerektiÄini' savunuyor. Åiddet içeren aÅırılıkçılık, iklim deÄiÅikliÄi ve yoksulluk gibi küresel sorunların etkili uluslararası iÅbirliÄi gerektirdiÄinden dem vuruyor. Clinton'a göre bunları çözmek için birileri önderlik etmeli ve diÄerlerini harekete geçirmeli. Ãnderlik edecek ülke ise ABD. Fakat o da ancak dünyanın geri kalanında kilit önemde ortaklar bulabildiÄi ve ortak sorunlarla iÅtigal etmek ve muhtemel fikir ayrılıklarını tartıÅmak yönünde küresel yapılar var olduÄu takdirde baÅarı saÄlayabilir. Gayet mühim bir paragrafta ABD DıÅiÅleri Bakanı, stratejik hedefini Åöyle ifade ediyor: "ABD'nin gündemini ileriye taÅımak bakımından geleneksel diplomasi daima kritik önemde olacak, fakat bu yeterli deÄil. ABD DıÅiÅleri BakanlıÄı, yeni beceriler, stratejiler ve araçlar kullanmak suretiyle daha geniÅ yelpazedeki farklı gruplara ulaÅma ve onları etkileme gayretlerini yoÄunlaÅtırmalı. Bu amaçla bakanlık diplomasiyi kavrayıŠtarzının yanında, uygulayıcı kadrolarının rollerini ve sorumluluklarını da geniÅletiyor." DiÄer bir deyiÅle: Amerikalı diplomatlar, ABD'nin farklı fikirlere önem verdiÄini ve onları dinleyip hesaba katmaya istekli olduÄunu geniÅ bir kitleye daha iyi anlatmak zorunda.
Clinton, mevzubahis hedef doÄrultusunda merak uyandırıcı bir makale yazmakla kalmadı. Dünya çapında en büyük algı sorununun ABD ile Müslüman çoÄunluklu ülkeler arasında olduÄunu bilen DıÅiÅleri BakanlıÄı, yeni bir giriÅim de baÅlattı: Yeni Bir BaÅlangıç İçin Ortaklık (PNB). GiriÅimin amacı, Obama'nın Haziran 2009'da Kahire'de yaptıÄı ve ABD ile dünyanın her köÅesindeki Müslümanlar arasında yeni bir sayfa açma çaÄrısında bulunduÄu konuÅmanın gerisini getirmek. Bu yeni yaklaÅımın, sadece hükümetler arasında deÄil, dünya çapındaki özel sektör, sivil toplum ve vatandaÅlar arasında karÅılıklı saygı ve ortaklıÄa dayanması gerektiÄi belirtiliyor. PNB'nin baÅkanı Clinton'ın seleflerinden Madeleine Albright. Kendisi bu hafta Ä°stanbul'daydı; yeni grubu takdim etti ve onun ekonomik fırsatları, bilim ve teknoloji iÅbirliÄini, ABD ile Müslüman dünyadaki kilit ülkeler arasında eÄitim ve deÄiÅim programlarını geliÅtirme hedefini anlattı. PNB bilinçli olarak Türkiye'de baÅlıyor, fakat Mısır, Endonezya, Pakistan ve Batı Åeria/Gazze'de devam edecek.
Clinton'ın makalesine ve PNB'ye karamsarlıkla bakmak ve bunu dünyanın Amerikan dıŠpolitikasının hatalarından mustarip olmuÅ veya olmaya devam eden kesimleriyle arayı düzeltmek yönünde nafile bir çaba gibi görmek kolay. Ben Clinton ve Albright'ın geçmiÅte meydana gelen bazı hasarları onarma planlarında samimi olduklarına inanıyorum. Bu planlarla ilgili sorunum ise odada bulunan ve hakkında hiç konuÅulmayan büyük fil: Yani mevcut Amerikan politikaları. Elbette iÅ dünyasındaki iliÅkileri geliÅtirmek iyi. Amerika ile Türk üniversiteleri (bilhassa da Anadolu'dakiler) arasındaki deÄiÅim programlarının da sıkı bir destekçisiyim. Her iki ülkeden daha fazla gazeteciye ABD'deki sistemin nasıl iÅlediÄini ve Türkiye'nin gerçeklerinin Amerikan medyasında sık sık çizilen siyah-beyaz resimden daha karmaÅık olduÄunu görme imkânı tanınmalı. Güzel, o zaman yapın.
Fakat ABD Ä°srail-Filistin ihtilafına yönelik politikasını deÄiÅtirmedikçe veya Ankara ile Washington Ä°ran konusunda çekiÅmeye devam ettikçe bu çabaların hiçbiri sonuç vermeyecektir. ABD'nin gerçekten de dünyadaki Müslümanlara ulaÅması ve ortak çıkarlara dayalı birçok alanda sürtüÅmenin yerini iÅbirliÄinin alacaÄını göstermesi gerekiyor. Fakat yeni bir baÅlangıç, ancak mevcut hayal kırıklıklarının kökenlerine inildiÄi takdirde mümkün olacaktır. Mesele politika, gerisi lâfügüzaf!
İnsan fırsatların gelmesini bekler, fırsatlar da insanın gelmesini. Fırsatlar bekler, insanlar bekler: Kazanan hep mazeret olur. PAULO COELHO
Dolar
1.532
1.545
Euro
2.027
2.045
Sterlin
2.365
2.420
Altın
67.65
68.31
IMKB
63035
Kuzu'nun biraz daha yumurta yemesi lazım...
MHP Grup BaÅkanvekili Oktay Vural yumurtalı protestoları deÄerlendirdi:
ÃÄrencilerin yasal zeminde tepkilerini ortaya koymalarını doÄru buluyoruz ama
gençlerin oyunlara kurban edilmemesi lazım
İSTANBUL- Medya Takip Merkezi'nin (MTM) 2010 yılında magazin dünyasının
ünlülerine yönelik 'en medyatik' araÅtırmasında birinci belli oldu. Geçen yılın
birincisi Hadise listede yer almazken, ikinciliÄe Cem Yılmaz yerleÅti.