 |
| |
|
|
|
|
| |
|
| |
| Hürriyet |
|
Ahmet HAKAN
|
|
Ve Hilmi ve Orhan ve İsmet
|
| |
| |
| Radikal |
|
Akif BEKİ
|
|
Beyazların sitesine AK Parti neden giremiyor?
|
| |
| |
| Yeni Şafak |
|
Ali BAYRAMOĞLU
|
|
Türkiye nereye doğru gidiyor?
|
| |
| |
| Zaman |
|
Ali BULAÇ
|
|
Hiç davet edilmemeliydi
|
| |
| |
| Milliyet |
|
Aslı AYDINTAŞBAŞ
|
|
Naipaul cehaleti ve hassasiyet faşizmi
|
| |
| |
| Radikal |
|
Cüneyt ÖZDEMİR
|
|
Biraz da emretme komutanım!
|
| |
| |
| BUGÜN |
|
Doğu ERGİL
|
|
Başlarken
|
| |
| |
| Sabah |
|
Emre AKÖZ
|
|
Âleme verir talkını, kendi yutar salkımı
|
| |
| |
| Star |
|
Ergun BABAHAN
|
|
Asker, hizaya gel CHP sen de!
|
| |
| |
| Posta |
|
Mehmet Ali BİRAND
|
|
Yahudi Lobisi sırt dönünce her şey değişti...
|
| |
| |
| Star |
|
Mehmet ALTAN
|
|
İşte budur
|
| |
| |
| Millî Gazete |
|
Mehmet Şevket EYGİ
|
|
Asıl kölelik şehevî çıplaklıktır
|
| |
| |
| Zaman |
|
Mümtaz'er TÜRKÖNE
|
|
Generaller de insandır
|
| |
| |
| Bugün |
|
Nuh GÖNÜLTAŞ
|
|
Ey siyasiler, Twitter tek yönlü iletişim ortamı değildir...
|
| |
| |
| Akşam |
|
Oray EĞİN
|
|
Bir tecavüzcü olarak Hıncal Uluç
|
| |
| |
| Yeni Şafak |
|
Osman ÖZSOY
|
|
Bir rica ve dilerim son defa...
|
| |
| |
| Vatan |
|
Ruşen ÇAKIR
|
|
Erdoğan Lübnan’da niye bu kadar popüler?
|
| |
| |
| Yeni Akit |
|
Serdar ARSEVEN
|
|
“Yandaş medya”dan korkuyor mu?..
|
| |
|
|
|
 |
24 Kasım Öğretmenler Gününün hatırlattıkları
Sami NOGAY
|
|
|
Bugün 24 Kasım öğretmenler günü, tüm öğretmenlerimizin öğretmenler gününü tebrik ediyorum. Sözlerime Cumhuriyetimizin kurucusu Kemal Atatürk’ün öğretmenlere hitaben yaptığı şu konuşmayı hatırlatarak başlıyorum.
“Memleketimizi,toplumumuzu gerçek hedefe, mutluluğa eriştirmek için iki orduya ihtiyaç vardır. Biri vatanın hayatını kurtaran asker ordusu,diğeri milletin istikbalini yoğuran eğitim ordusu. Bu iki ordunun her ikisi de kıymetlidir, yücedir, verimlidir, saygıdeğerdir. Fakat iki ordudan hangisi daha kıymetlidir, hangisi diğerine üstün tutulur? Şuphesiz böyle tercih yapılamaz, bu iki ordunun ikisi de hayatidir. Yalnız siz, eğitim ordusu mensupları, sizlere bağlı olduğunuz ordunun kıymet ve kutsiyetini anlatmak için şunu söyliyeyim ki sizler ölen ve öldüren birinci orduya niçin öldürüp niçin öldüğünü öğretenbir ordunun fertlerisiniz.”
Atatürk’ün ifade ettiği bu iki orduya değer verildiği dönemlere baktığımızda büyük devletler, büyük medeniyetler kurduğumuzu, ilim, kültür ve san’atta zirvede olduğumuzu görürüz. Bu iki orduya yeterince değer verilmediği dönemlerde ise sıkıntılardan, bunalımlardan kurtulamamışız.
Bu düşüncemizi örneklerle açıklayalım. Selçuklu Sultanı Sultan Aplaslan Malazgirt savaşından önce Bağdat’ta Nizamiye Medresesini kurmuştu. Bu medreseyi bugün pek çok batılı eğitimci dünyanın ilk modern üniversitesi olarak değerlendirmektedir. Çünkü Nizamiye Medresesinde matematik, fizik, kimya ve astronomi gibi müsbet ilimlerde eğitim yapılıyor, pek çok ilim adamı yetiştiriliyordu. Ayrıca Nizamiye Medresesine dil, din, ırk farkı gözetmeksizin dünyanın her yerinden öğrenci kabul ediliyor ve yüzlerce ilim adamı yetiştiriliyordu. Bu bize gösteriyor ki 1071 Malazgirt Zaferi eğitim ordumuzun sayesinde kazanılmıştır.
Bir ikinci örnek Fatih Sultan Mehmet Han İstanbul’un fethinden önce ülkesinin eğitim durumuna bakmıştır. Hatta tebdili kıyafetleesnafları gezmiş gördüğü olumlu duruma bakarak: “ Böyle bir millet değil İstanbul’u dünyayı bile fetedebilir” demiştir. Fatih döneminde de matematikte, fizikte, kimyada ve astronomi gibi müsbet ilimlerde zirvede olduğumuz söylenebilir. Fatih’in 8 dil bilmesi, fizik, kimya, matematikte alim denecek düzeyde olması eğitim ordusunun gücünü gösteren en bariz örnektir.
Birinci dünya savaşına ve kurtuluş savaşına baktığımızda ismini burada sayamıyacağımız kadar güçlü komutanları görürüz.
Bu örneklerden sonra öğretmenlik mesleği ile diğer mesleklerin bir karşılaştırılmasını yapalım. Bir doktor düşününüz hata yaptığında birkaç hasta ölür. Bir mühendis düşününüz yapacağı hatada bir köprü veya bir bina çöker. Ama öğretmenlerin, eğitimcilerin yapacağı hatalar bir milletin yok oluşuna, tarih sahnesinden silinmesine sebep olabilir.
Bütün bunlar gösteriyor ki ülkemizde ki sıkıntıların çoğu eğitime ve öğretmene yeterince değer vermeyişimizdendir. Bir Milli Eğitim Bakanlığı düşünün 1992 yılından bu yana Teknik öğretmenlerin yetki ve sorumluluklarına ait yönetmeliği çıkarmıyor. 3795 sayılı kanunda "Millli Eğitim Bakanlığınca çıkarılır" hükmü olduğu halde çıkarmıyor. Binlerce Teknik Öğretmen ne öğretmen olarak atanıyor, ne de teknik eleman olarak çalışmasını öngören yönetmelik çıkarılıyor. Bu durumda olan Teknik Öğretnin sayısı bu gün 100.000 i geçmiş durumda. Geçinemediği için ikinci iş arayan öğretmenlerimizin durumları da ayrı bir dert.
Tüm öğretmenlerimizin öğretmenler gününü kutlarken, yetkililerin feryadımızı duyacağını ümit ediyorum.
|
| |
| 24 Kasım 2010 - 11:51:40 |
| |
|
|
| Dolar |
|
|
1.465
|
1.475
|
| |
| Euro |
|
|
1.959 |
1.974 |
| |
| Sterlin |
|
|
2.306 |
2.350 |
| |
| Altın |
|
|
64.69 |
65.24 |
| |
| IMKB |
|
|
67148 |
|
|
