|
|
|
|
|
|
|
Hürriyet |
Ahmet HAKAN
|
Ve Hilmi ve Orhan ve İsmet
|
|
|
Radikal |
Akif BEKİ
|
Beyazların sitesine AK Parti neden giremiyor?
|
|
|
Yeni Şafak |
Ali BAYRAMOĞLU
|
Türkiye nereye doğru gidiyor?
|
|
|
Zaman |
Ali BULAÇ
|
Hiç davet edilmemeliydi
|
|
|
Milliyet |
Aslı AYDINTAŞBAŞ
|
Naipaul cehaleti ve hassasiyet faşizmi
|
|
|
Radikal |
Cüneyt ÖZDEMİR
|
Biraz da emretme komutanım!
|
|
|
BUGÜN |
Doğu ERGİL
|
Başlarken
|
|
|
Sabah |
Emre AKÖZ
|
Âleme verir talkını, kendi yutar salkımı
|
|
|
Star |
Ergun BABAHAN
|
Asker, hizaya gel CHP sen de!
|
|
|
Posta |
Mehmet Ali BİRAND
|
Yahudi Lobisi sırt dönünce her şey değişti...
|
|
|
Star |
Mehmet ALTAN
|
İşte budur
|
|
|
Millî Gazete |
Mehmet Şevket EYGİ
|
Asıl kölelik şehevî çıplaklıktır
|
|
|
Zaman |
Mümtaz'er TÜRKÖNE
|
Generaller de insandır
|
|
|
Bugün |
Nuh GÖNÜLTAŞ
|
Ey siyasiler, Twitter tek yönlü iletişim ortamı değildir...
|
|
|
Akşam |
Oray EĞİN
|
Bir tecavüzcü olarak Hıncal Uluç
|
|
|
Yeni Şafak |
Osman ÖZSOY
|
Bir rica ve dilerim son defa...
|
|
|
Vatan |
Ruşen ÇAKIR
|
Erdoğan Lübnan’da niye bu kadar popüler?
|
|
|
Yeni Akit |
Serdar ARSEVEN
|
“Yandaş medya”dan korkuyor mu?..
|
|
|
|
|
|
Köpekleşen insanlık
Ebubekir DOĞAN
[email protected] |
|
Öyle bir şey yazılmalı ki içimizi rahatlatsın ve bize insanlığımızı hatırlatıp insan olduğumuza bizi pişman etmesin. Bazen bazı olayların temsil kabiliyeti öyle bir hal alır ki; başlangıç noktasında duran ve olayın başlamasına sebebiyet veren insan bile şaşırır ne yaptığına. Sebebiyet veren tabirini özellikle seçtim çünkü sebep olunan olay ve sonucu gerçekten yürek burkucu bir hal.
Size göre gazetecilik nedir ? Gerçekten halkın haberalma ihtiyacını mı karşılamaktır, yoksa olaylara daha ilginç bir durum bakış açısı getirmek için haberin özünü evirip çevirip yerlerde mi süründürmektir. Yıllardır yapılan yanlış nitelendirmeler, öğretilen gereksiz öğretiler ve mesleğin içini boşaltan aç gözlü magazincilik karşımıza pörsümüs, özünden uzaklaşmış ve adeta pazarda alıcısı kalmayan bir meta haline gelmiş gazetecilik çıkarıyor.
Magazinsel olanın iç gıdıklayıcılığı
Olay bayram günü bayram ziyaretine giden bir annenin çocuğunu kaybetmesi ile başlıyor. Haliyle medyada yankı bulan bu haber habercilerin ilgisini çekiyor, gazeteciler daha iyi haber yapabilmek için birbiriyle yarışıyor. Buraya kadar her şey normal seyrinde ve bir sorun yok. Sorun tamamen yöntem ile alakalı ve ip de burada kopuyor.
Şimdi olayı burada detaylıca anlatıp can sıkmanın bir alemi yok. Sadece son kısmını anlatıp işin illegalliğini göstermek yeter. Kanal D’nin bayan muhabiri canlı yayında anne ile röpörtaj yaparken telsizden veya kulaklığından bir ses duyuyor. Duyduğu aslında aktardığından farklı. Orada bir çocuk sesi duyulduğu yönünde bir haber alıyor. Anneye aktardığı ise bir çocuk cesedinin duyulduğu yönünde. İşin garip tarafı ise bunun bir anne olarak nasıl aktaracağını bilmediğini söylemesi. Bayan muhabir nitelendirmesini özellikle kullanmam bu yüzden. Eğer annelik gibi bir sıfat bile o haberi vermekten bir insanı alı koyamıyorsa burada bir aç gözlülük ve kaçak dövüşerek öne geçmeden söz edebiliriz. Kaçak dövüş diyorum; çünkü “yanlış duymuşum bir çocuk sesi duyulmuş” dediği anda telsizden veya kulaklıktan yeni bir ses duymuyor, düzeltmeyi duyduğu birinci “ses”e göre yapıyor. Ya muhabirin kafası geç işliyor yada yaptığı yanlışı anne kendini yerden yere vururken anlıyor ve düzeltiyor.
Bir anneyi canlı yayında o hale düşürmeye kimsenin hakkı yok. Tamam bir yerde bir vakıa var ve onun için haber yapılması lazım. Siz bunu gazetecilik kurallarının yanında etik olarak davranmayı göze alarak yapacaksınız veya bırakacaksınız ve bu işi yapmayacaksınız. Etik olmak çok önemlidir gazetecilikte, sonuçta toplumsal bir görevi yerine getirerek toplumun haber alma ihtiyacını karşılıyorsunuz.
Son bir olay ve olayın temsil kabiliyeti
Trt’de Rıdvan Memi bir gazetecilik başarısı göstererek Mehmet Ali Ağca’yı canlı yayına çıkardı. Ondan sonra Doğan medyası gereksiz bir şekilde genelde TRT’ye ve özelde de Rıdvan Memiye saldırdı. Savundukları argümanlar o kadar gereksizdi ki sonradan ortaya çıkanlar bu gereksizliği daha da abartılı bir şekilde ortaya çıkardı.
Kanal D haberin sözleri yan yana getirmekten aciz adamı Mehmet Ali Birand özel bir yayın yaptı ve bir devlet kanalında katilin ne işi var türünden sorular sordu. Halbuki bundan önce kendisi de aynı kanalda yani devlet kanalı olan TRT’de Mehmet Ali Ağca programı yapmış ve karşılığında para ödemişti. Onu o şartlarda karşısına alıp sorular sormuş ve buna gazetecilik diyebilmişti.
Ondan sonra Milliyet gazetesi olayla ilgili bir manşet attı ki evlere şenlik. Olayı etik bir şekilde tartışmaya çalışarak aynı Biran gibi “katilin orada ne işi var” dedi. Milliyetin genel yayın yönetmeni olan zat daha önce de Vatan gazetesinin genel yayın yönetmeni idi. Orada da Ağca ile ilgili röpörtaj vardı ve röpörtaj ilk iki gün manşetten sonraki günler iç sayfalardan görüldü. Aslında röpörtaj değil, Rıdvan Memi’nin deyimiyle Ağca’nın basın bülteniydi. Çünkü orada Ağca şartlı olarak görüşme yapmış ve kendi sorularına kendisinin cevap vermesi halinde röpörtajı kabul etmişti. Sonuçta etik kurallardan bahsedenler o kuralları önce kendileri çiğnemişti.
Kendi yazarından tekzip yiyen gazete
Şimdi bu iki olay bize kimin ne olduğu gerçeğini açıklamaya yeter. Derdim kimseyi karalamak değil; ama açık bir şekilde işlerine geldiği gibi gazetecilik yapmaları da canımı sıkıyor. Son olarak bir şey daha söyleyerek yazıyı bitirmek istiyorum.
Kemal Kılıçdaroğlu bir güneydoğu gezisi yaptı gazeteciler eşliğinde. Milliyet gazetesi onu karşılayan kalabalığın sayısının binler civarında olduğunu bildirdi okuyucularına. Sonraki gün Hasan Cemal oradaki kişi sayısının Üç Yüz civarında olduğunu paylaştı. Böylelikle ilk defa bir köşe yazarı kendi gazetesini yalancı çıkarmıştı. Olsundu, aslında onlar Anıtkabir’in bahçesine ve sıhhiye meydanındaki geyik muhabbetine milyonları sığrırabilmişlerdi. Böyle gazetecilik anlıyışı ile yapılan gazeteciliği çok da kaale almamak lazım; ama bunların toplumda bir karşılığı var sonuçta ve onun için kör, sağır, dilsiz rolü yapamıyoruz.
|
|
24 Kasım 2010 - 10:03:34 |
|
|
Dolar |
|
|
1.465
|
1.475
|
|
Euro |
|
|
1.959 |
1.974 |
|
Sterlin |
|
|
2.306 |
2.350 |
|
Altın |
|
|
64.69 |
65.24 |
|
IMKB |
|
|
67148 |
|
|