|
|
|
|
|
|
|
Hürriyet |
Ahmet HAKAN
|
Ve Hilmi ve Orhan ve İsmet
|
|
|
Radikal |
Akif BEKİ
|
Beyazların sitesine AK Parti neden giremiyor?
|
|
|
Yeni Şafak |
Ali BAYRAMOĞLU
|
Türkiye nereye doğru gidiyor?
|
|
|
Zaman |
Ali BULAÇ
|
Hiç davet edilmemeliydi
|
|
|
Milliyet |
Aslı AYDINTAŞBAŞ
|
Naipaul cehaleti ve hassasiyet faşizmi
|
|
|
Radikal |
Cüneyt ÖZDEMİR
|
Biraz da emretme komutanım!
|
|
|
BUGÜN |
Doğu ERGİL
|
Başlarken
|
|
|
Sabah |
Emre AKÖZ
|
Âleme verir talkını, kendi yutar salkımı
|
|
|
Star |
Ergun BABAHAN
|
Asker, hizaya gel CHP sen de!
|
|
|
Posta |
Mehmet Ali BİRAND
|
Yahudi Lobisi sırt dönünce her şey değişti...
|
|
|
Star |
Mehmet ALTAN
|
İşte budur
|
|
|
Millî Gazete |
Mehmet Şevket EYGİ
|
Asıl kölelik şehevî çıplaklıktır
|
|
|
Zaman |
Mümtaz'er TÜRKÖNE
|
Generaller de insandır
|
|
|
Bugün |
Nuh GÖNÜLTAŞ
|
Ey siyasiler, Twitter tek yönlü iletişim ortamı değildir...
|
|
|
Akşam |
Oray EĞİN
|
Bir tecavüzcü olarak Hıncal Uluç
|
|
|
Yeni Şafak |
Osman ÖZSOY
|
Bir rica ve dilerim son defa...
|
|
|
Vatan |
Ruşen ÇAKIR
|
Erdoğan Lübnan’da niye bu kadar popüler?
|
|
|
Yeni Akit |
Serdar ARSEVEN
|
“Yandaş medya”dan korkuyor mu?..
|
|
|
|
|
|
Islak Kırlangıç
Bilal CAN
[email protected] |
|
Karanlık bir limanda esir düşmüş gemiler bilirim. Jilet yapılmayı bekleyen. Başlarındaki hüznün hangi renk olduğunu varın siz çıkartın. Dumanı tütmeyen, bacalarında kırlangıç yuvaları, belli ki terki bile terk edilmiş ölümü bekleyen idamlık bir insan gibi bekliyor miadını.
Her bekleyen gemi jilet olmayı bekler diye bir hüzünlü ve acıklı düşüncelerim var. Gemilerin limana bağlanıp bir daha denize salınmamasını acıklı bir filmden veya şarkıdan daha dramatik olarak algılarım. Yüzdüğü denizlerin ve millerin izlerini kendinde taşıyan gemi en son çöplükte parçalarına ayrılmayı bekler zamanla. Zaman onu da kendi çarklarında ezip yemekte. Cesetleştirmekte.
Zaman kokuşmuş cesetlere güzel parfümler sundu. Ellerindeki zaman ayarlı ölüm seçenekleri dirayetsiz bir şekle büründü artık her insanın bir gölgesi olmasa ölecek olsa da ölecek. Herhangi bir Meksikalının ya da Porto Rikolu’nun gözlerindeki hüzünle ve çektiği acıyla aynıdır Bangledeş’te doğan bir esmer güzelinin ismi. Hepsi zamanın tutsakları. Hepsi zamanın hükümlüleridir. Zamanın isimleri onlar üzerinde şekillenir.
İsimler nutfe ve lal bir sabahın eşsiz güzeli. Bu bir şiirden alınmadı. Alınan belki de sevginin ve güzelliğin kendisi. Kendi âleminde dönen bir dünya tasvirinde bütün acıları şiire koymak şairin en büyük suçu. Suçsuz değildir lakin kimse. Ve hiç kimse suçsuz ve günahsız değildir artık.
Modern zamanlardan geçiyoruz. Sanayi inkılabını bize öğreten hocalarımız hala yaşıyor. Bize buharın gücünü anlatırken büyük bir icat ve büyük bir buluş olduğunun altını kırmızı kalemlerle çizdirttiler. Ama hiç anlatmadılar modern zamanın aslında buharın gücünden faydalanmasıyla başladığını. Ve daha sonra bacasından dumanlar tüten fabrika tasvirlerini anlattılar. Onlar anlattıkça biz kendimize kızdık. Biz kendi fabrikasızlığımıza içerledik. Kırsal kesimin çocuklarıydık ve o yaşımıza kadar görmemiştik öyle dumanlı fabrikaları. Görmediğimiz ve bilmediğimiz için içerliyorduk. Hocalarımız ise bunun altını çizdirtmekle kalıyordu.
Oysa modern zamanların batının tasvirinde kadın öncelikli bir zaman olduğunu ve kapitalizmi doğuracak bir nedeni de arkasında sakladığını bize kapitalizm ile birlikte anlatmalıydılar. Ama anlatmadılar. Çünkü –izmleri anlatan her hoca gibi fişlenip sürülmekten korkuyordular.
Anladım ki sonra onlar da bilmiyordu. Onlar da bütün izmlerin bilinmeziydi. Kızdım ve isimlerini bile unuttum artık. İzmleri bilmedikleri için bize giydirilmeye çalışılan deli gömlekleri olduğunu söylemedikleri için.
Zamanın çarkları modern zamanlarda dönerken dilimizde fabrika kızı şarkısı hala anlamadığımız bir tad bırakarak yayılıyordu. Bu tadın neden sigara lekeli camları olan ve hala bacalarından kirli dumanların yayıldığı bir resmi beraberinde getirdiğini ise anlayamadım. Ama en çok da kapitalizme nefreti yaydığı açık ve sesli ve yüksek bir nakarat olduğu belli.
Fabrikada tütün sarar
sanki kendi içer gibi
sararken de hayal kurar
bütün insanlar gibi
Jilet olmayı bekleyen gemideki kırlangıç belki de asit yağmurlarına maruz kalmamak için son kez çırpınıyordu. Son kez kanat çırpıyordu. Sokulacak bir yer arıyordu. Yuvasını bozan makine filmlerdeki canavar gibi parçalarken gemiyi kırlangıcın son savaşı da ölümle bitiyordu.
|
|
23 Kasım 2010 - 00:09:14 |
|
|
Dolar |
|
|
1.465
|
1.475
|
|
Euro |
|
|
1.959 |
1.974 |
|
Sterlin |
|
|
2.306 |
2.350 |
|
Altın |
|
|
64.69 |
65.24 |
|
IMKB |
|
|
67148 |
|
|