|
|
|
|
|
|
|
Hürriyet |
Ahmet HAKAN
|
Ve Hilmi ve Orhan ve İsmet
|
|
|
Radikal |
Akif BEKİ
|
Beyazların sitesine AK Parti neden giremiyor?
|
|
|
Yeni Şafak |
Ali BAYRAMOĞLU
|
Türkiye nereye doğru gidiyor?
|
|
|
Zaman |
Ali BULAÇ
|
Hiç davet edilmemeliydi
|
|
|
Milliyet |
Aslı AYDINTAŞBAŞ
|
Naipaul cehaleti ve hassasiyet faşizmi
|
|
|
Radikal |
Cüneyt ÖZDEMİR
|
Biraz da emretme komutanım!
|
|
|
BUGÜN |
Doğu ERGİL
|
Başlarken
|
|
|
Sabah |
Emre AKÖZ
|
Âleme verir talkını, kendi yutar salkımı
|
|
|
Star |
Ergun BABAHAN
|
Asker, hizaya gel CHP sen de!
|
|
|
Posta |
Mehmet Ali BİRAND
|
Yahudi Lobisi sırt dönünce her şey değişti...
|
|
|
Star |
Mehmet ALTAN
|
İşte budur
|
|
|
Millî Gazete |
Mehmet Şevket EYGİ
|
Asıl kölelik şehevî çıplaklıktır
|
|
|
Zaman |
Mümtaz'er TÜRKÖNE
|
Generaller de insandır
|
|
|
Bugün |
Nuh GÖNÜLTAŞ
|
Ey siyasiler, Twitter tek yönlü iletişim ortamı değildir...
|
|
|
Akşam |
Oray EĞİN
|
Bir tecavüzcü olarak Hıncal Uluç
|
|
|
Yeni Şafak |
Osman ÖZSOY
|
Bir rica ve dilerim son defa...
|
|
|
Vatan |
Ruşen ÇAKIR
|
Erdoğan Lübnan’da niye bu kadar popüler?
|
|
|
Yeni Akit |
Serdar ARSEVEN
|
“Yandaş medya”dan korkuyor mu?..
|
|
|
|
|
|
Lizbon’da “başlamadan başını yarmak!”
Samet DOĞAN
[email protected] |
|
Portekiz’in başkenti Lizbon’da başlayan zirvede, Füze savunma sisteminin bir bölümünün Türkiye topraklarında kurulması karara bağlandı. Ancak bu sistemin teknik durumu hala muallakta olmasıyla birlikte AB-NATO’nun “masum” askeri projesinin Türk kamuoyunda yeterince sorgulanmadığı gözlemlenmekte…
Zirvede, İran’ın endişesini giderecek ve Türkiye’yi arada kalmaktan kurtaracak şekilde İran’ın tehdit olarak tanımlanmasından vazgeçildi. Ancak Batı’nın Türkiye’yi Doğu’ya karşı tampon bölge olarak kullanmasına karşı çıkanların duyduğu endişenin de yerinde olduğunu saptamak zor değil.
Türkiye’ye yerleştirilecek sistemin Avrupa’yı hedef alacak bir saldırıda devreye girecek olması komşularıyla sıfır sorun ilkesine dayalı bir strateji güden Türkiye’yi de savaşın kucağına oturtmak anlamına geliyor. Bu durumda ABD’nin doğal olarak müttefiki İsrail’in ve NATO askerlerinin bu coğrafyada istediği gibi at koşturması söz konusu. Ayrıca (AB) Batı’nın kendine işgal edecek yeni topraklar seçmesi durumunda, örneğin Ortadoğu’daki bir ülke karşılaşacağı olası bir saldırıya cevap vermek istemesiyle birlikte Türkiye ile karşı karşıya gelecek. Avrupa’yı vurabilecek bir füze sistemine sahip olan farazi bir ülkenin de zaten ABD - AB baskısı altında olduğunu bilmemek güç değil. Ki daha düne kadar, İran’a olası bir saldırı senaryoları gündemden düşmüyordu.
Kirli bir geçmişe sahip olan NATO’nun Afganistan ve Pakistan’da binlerce “Müslüman” sivili genelde “yanlışlıkla” katletmesi bir tarafa, soğuk savaş sonrası varlık sebebini “yenilemesi” adına füze kalkanı projesiyle bunu gerçekleştirmesi söz konusu. Aynı zamanda da Türkiye üzerinden yerini korumaya devam ederek ve AB’nin kendini güvenceye alarak bölgeyi tekeline alması anlamını taşımaktadır.
Fransa gibi elinde kimyasal silah bulunduran ülkelerin oluşturduğu askeri güç olan NATO İslam dünyasının tanımıyla, emperyalizmin kılıcı demektir. Emperyalist güçler halkları ideolojik kuşatma ve piyasa mekanizmaları ile ezemediği zaman NATO'nun bombalarını devreye sokarak halkları tehdit etmeye devam edeceklerdir.
Türkiye, Lizbon’dan mutlu ayrılırken, alınan kararların altında yatan samimiyetsizliğin göstergesi olan bir açıklama Sarkozy’den geldi. Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy, Anadolu deyimiyle “daha başlamadan başını yardı” dedirtecek bir açıklamada bulundu. Sarkozy, NATO zirvesinin yapıldığı Portekiz'in başkenti Lizbon'da, zirvenin ikinci günündeki açıklamasında, “NATO'nun kamuya açıklanan belgelerinde hiçbir isim yer almıyor ama biz kediye kedi deriz, bugünün füze tehdidi İran'dır” ifadesini kullandı. Bu cümlelerden de açıkça görüldüğü üzere, bu füze sistemi İran’a ve gelecekte askeri gücü eline alabilecek Ortadoğu ülkelerine bir tehdit olarak kullanılabilme temennisi gütmekte.
Başbakan'ın "kesinlikle bizde olmalı" dediği komuta kontrol şartı prensip kararlarının konuşulduğu zirvede görüşülmedi. İşin teknik boyutu sonraya kalsın denildi. Türkiye, düğmeye kimin basacağı konusunda ısrarlı davransa da henüz resmi olarak Türkiye’ye verilmediği bilinmemekte. Aynı zamanda diğer teknik bilgilerde ortaya konulmuş değil ancak menzili 3 bin kilometreye kadar olan orta ve uzun menzilli füzelere karşı bir savunma sistemi olacağı söyleniyor. Sistemin radar sensörlerinin Türkiye’nin doğusuna yerleştirilmesi planlandığı düşünülüyor. Buna göre, Türkiye’nin doğusunda yer alan bir ülkeden, Avrupa’yı hedef alan bir füze ateşlenmesi durumunda bu sensörler devreye girecek. Sensörlerin füzeyi havadayken tespit etmesiyle birlikte kalkan devreye sokulacak ve Akdeniz’e yerleştirilecek durdurucular harekete geçecek. Durduruculardan ateşlenen füzeler, saldırı füzelerini havada vurarak etkisiz hale getirecek. Özellikle nükleer başlık taşıyan bir füzenin havada, örneğin Türkiye üzerinde, imha edilmesi durumunda yayılacak olan artık materyalin yaratacağı zararların nasıl önleneceği ise belli değil.
|
|
21 Kasım 2010 - 01:29:58 |
|
|
Dolar |
|
|
1.465
|
1.475
|
|
Euro |
|
|
1.959 |
1.974 |
|
Sterlin |
|
|
2.306 |
2.350 |
|
Altın |
|
|
64.69 |
65.24 |
|
IMKB |
|
|
67148 |
|
|