|
|
|
|
|
|
|
Hürriyet |
Ahmet HAKAN
|
Ve Hilmi ve Orhan ve İsmet
|
|
|
Radikal |
Akif BEKİ
|
Beyazların sitesine AK Parti neden giremiyor?
|
|
|
Yeni Şafak |
Ali BAYRAMOĞLU
|
Türkiye nereye doğru gidiyor?
|
|
|
Zaman |
Ali BULAÇ
|
Hiç davet edilmemeliydi
|
|
|
Milliyet |
Aslı AYDINTAŞBAŞ
|
Naipaul cehaleti ve hassasiyet faşizmi
|
|
|
Radikal |
Cüneyt ÖZDEMİR
|
Biraz da emretme komutanım!
|
|
|
BUGÜN |
Doğu ERGİL
|
Başlarken
|
|
|
Sabah |
Emre AKÖZ
|
Âleme verir talkını, kendi yutar salkımı
|
|
|
Star |
Ergun BABAHAN
|
Asker, hizaya gel CHP sen de!
|
|
|
Posta |
Mehmet Ali BİRAND
|
Yahudi Lobisi sırt dönünce her şey değişti...
|
|
|
Star |
Mehmet ALTAN
|
İşte budur
|
|
|
Millî Gazete |
Mehmet Şevket EYGİ
|
Asıl kölelik şehevî çıplaklıktır
|
|
|
Zaman |
Mümtaz'er TÜRKÖNE
|
Generaller de insandır
|
|
|
Bugün |
Nuh GÖNÜLTAŞ
|
Ey siyasiler, Twitter tek yönlü iletişim ortamı değildir...
|
|
|
Akşam |
Oray EĞİN
|
Bir tecavüzcü olarak Hıncal Uluç
|
|
|
Yeni Şafak |
Osman ÖZSOY
|
Bir rica ve dilerim son defa...
|
|
|
Vatan |
Ruşen ÇAKIR
|
Erdoğan Lübnan’da niye bu kadar popüler?
|
|
|
Yeni Akit |
Serdar ARSEVEN
|
“Yandaş medya”dan korkuyor mu?..
|
|
|
|
|
|
Ali Bardakoğlu
Mehmet HÜSREVOĞLU
[email protected] |
|
Binlerce öğrencisi arasında, şahsımı tanıma olasılığı çok düşük oranda olmasına rağmen bizler kendisini yakinen olmasa bile ikinci dereceden tanıma şansına sahip olduk…
Otuz bir yıl önce, yüksek öğrenim gördüğümüz okulumuza, bir düzine asistan atanmıştı… Bizler son sınıf öğrencileri ile yeni atanan asistanlar arasında ciddi bir yaş farkı olmadığı için , genelde arkalarından isimleri ile hitap edilirdi… Asistan Hasan… Asistan Kemal… v.b…
Tayin oldukları ilk günden itibaren, asistanlar arasında kalite farklılığı, belirgin olmaya başlamış, ideali ilim adamı olmak veya devlet kapısına kapılanıp, artık gelecek kaygısı çekmeden yaşamın tadını çıkaranlar arasındaki ayırım belirginleşmeye başlamıştı…
Okuluna, kırmızı mustang Ford arabası ile gelen genç fıkıhçı Ali beyimiz, diğerlerinden belirgin bir yaşam tarzı ile ayrışıyor ve ailesinin kendisine zerkettiği, umur-u hariciye net olarak fark ediliyordu…
Babası Kastamonu yöresinde, Esnaf olan Ali bey, hayatta maddi anlamda ezilmemiş ve fakrü – zaruret tatmamış bir kimlikle öğrencileri ile arkadaşlık ortamında iletişim kuruyordu…
Bu fark benim için çok önemliydi… Kursağına Zekat parası düşmemiş, başkasına EL açmamış bir kimlikle öğrenim evresini bitirmek, geçmiş ulemanın, üstün nitelikli bir öğrencide aradığı önemli özelliklerden biri olmuştur her zaman….
Hocam Rahmetli Abdullah Saraçoğlu, bu özelliğe dikkat eder, mecbur kalınmadıkça, alim olma yolunda önemli mesafe kat edecek öğrencinin ZEKAT parası yememesi gerekliliğini vurgulardı… Nede olsa zekat malın kiriydi… Helal olsa bile, atık değer; Alim olacak, topluma yön verecek şahsiyetlerin kursağında bulunmayacaktı…
Esnaf Baba; Oğlum benim işletmemi devam ettirsin kolaycılığına kaçmadan, oğlum ALİM olsun ve dinine hizmet etsin niyeti ile, nefsini ve işletmesini değil, Dinini öncelikli sıralamaya koyup, oğlunu bürokrasiye yönlendirmesi, muhtemelen teşvik için altına o kırmızı mustang’ı çekmesi, AHİRET ekonomisine yatırım yapan basiretli tüccar profili çiziyordu… Asistan Ali Bey’in Babası bu niyet ve hazırlık nedeniyle her iki Dünyasını da garantiye alan ve amel defteri kapanmayan kurtulmuş eşhastan olacaktır inşallah…
Aradan yıllar geçti… Akademik kariyeri tavan yaptı ve Marmara ilahiyat fakültesi nde müstesna bir yere sahip oldu …
Parlak kariyeri, düzgün nasiyesi, ezik bir tavır sergilemeyen duruşu ile Diyanet işleri başkanı oldu ve yedi seneyi aşkın bir zaman diliminde görevini başarı ile tamamladı…
Belki yapmak istediği işlerin, kahir ekseriyetini yapamadı… Çünkü Türk büraksasi dünyasında, içerisine ulaşılamayan iki kurumdan bahsedilir biri TSK diğeri ise Diyanet… Din işleri ile ilgilenmesi gereken kurum, ismi ile müsemma olmayan her işe uğraş verdi… İmamı, tipik memur profili çizerek sadece namaz kıldırma memurluğu çok hoşuna gitti… Vaizi, sistem ve egemen güçlere karşı nabza göre şerbet vermeyi bi hakkın ifa etti… Kürsülerde namazın farzlarını öğretmekten öte, hamaset nutukları ile vatan edebiyatı yapıldı… Bunların hepsine karşı idi sayın Bardakoğlu…
Kimi haberlere göre bir söyleşiden dolayı Başbakanla ters düştü… Görev süresinin dolmasına üç ay kala istifa etmesi her ne kadar buruk bir hava oluşturmuş, kendin atadığın Bürokratına vefa ‘da eksiklik gösterilmiş havası oluşmuş olsa bile ; Sen görevini hakkıyla yaptın yüzü güzel adam…
Müsterih olarak ayrıldığının farkında olman yeter… O makamı layığı ile doldurdun seri sevenler nezdinde…
|
|
12 Kasım 2010 - 00:01:47 |
|
|
Dolar |
|
|
1.465
|
1.475
|
|
Euro |
|
|
1.959 |
1.974 |
|
Sterlin |
|
|
2.306 |
2.350 |
|
Altın |
|
|
64.69 |
65.24 |
|
IMKB |
|
|
67148 |
|
|