|
|
|
|
|
|
|
Hürriyet |
Ahmet HAKAN
|
Ve Hilmi ve Orhan ve İsmet
|
|
|
Radikal |
Akif BEKİ
|
Beyazların sitesine AK Parti neden giremiyor?
|
|
|
Yeni Şafak |
Ali BAYRAMOĞLU
|
Türkiye nereye doğru gidiyor?
|
|
|
Zaman |
Ali BULAÇ
|
Hiç davet edilmemeliydi
|
|
|
Milliyet |
Aslı AYDINTAŞBAŞ
|
Naipaul cehaleti ve hassasiyet faşizmi
|
|
|
Radikal |
Cüneyt ÖZDEMİR
|
Biraz da emretme komutanım!
|
|
|
BUGÜN |
Doğu ERGİL
|
Başlarken
|
|
|
Sabah |
Emre AKÖZ
|
Âleme verir talkını, kendi yutar salkımı
|
|
|
Star |
Ergun BABAHAN
|
Asker, hizaya gel CHP sen de!
|
|
|
Posta |
Mehmet Ali BİRAND
|
Yahudi Lobisi sırt dönünce her şey değişti...
|
|
|
Star |
Mehmet ALTAN
|
İşte budur
|
|
|
Millî Gazete |
Mehmet Şevket EYGİ
|
Asıl kölelik şehevî çıplaklıktır
|
|
|
Zaman |
Mümtaz'er TÜRKÖNE
|
Generaller de insandır
|
|
|
Bugün |
Nuh GÖNÜLTAŞ
|
Ey siyasiler, Twitter tek yönlü iletişim ortamı değildir...
|
|
|
Akşam |
Oray EĞİN
|
Bir tecavüzcü olarak Hıncal Uluç
|
|
|
Yeni Şafak |
Osman ÖZSOY
|
Bir rica ve dilerim son defa...
|
|
|
Vatan |
Ruşen ÇAKIR
|
Erdoğan Lübnan’da niye bu kadar popüler?
|
|
|
Yeni Akit |
Serdar ARSEVEN
|
“Yandaş medya”dan korkuyor mu?..
|
|
|
|
|
|
Pohpohlanan ve gammazlanan şehir
Yusuf YERLİ
[email protected] |
|
MHP Kayseri il Başkanı sayın Korkmaz nereye gitse ve ne zaman bir açıklama yapsa olay oluyor.
Olay oluşu söylediğinin özgül ağırlığından kaynaklanmıyor; söyleyeni ve muhatabını düşürdüğü durumdan kaynaklanan bir resim ve imaj ortaya çıkıyor.
Ben de kendimi tutamayıp başlıyorum yazmaya.
***
Bir il Başkanının kameralar önünde, kimi oda başkanlarının, başka bir oda ziyaretinde kendisine randevü vermemesini anlatmasını ne ile izah edeceğime şaşırdım. Bu açıklama oda başkanlarından daha çok kendini vurur, bunun farkında değil.
***
Sayın Kilci'nin Ankara'da Başbakan ile ayak üstü görüşmesi ve Başbakan'ın Hisarcıklıoğlu'na dönerek (Kilci kürsüde konuşma halinde iken) "Kilci denen zat bu mu?" diye sormasını, Kayseri'de, birileri, birilerinin Sayın Kilci'yi Başbakan'a gammazlamış olmasına yormuş, yoruyor da.
Sayın Kilci'nin marifetleri ve becerileri ile Başbakan'ın bir şekilde dikkatini çekebileceğine kimse inanmıyor anlaşılan. Hatta kimileri bu iltifatın, bir anlamda ölüm öpücüğü yerine yapıldığı kanaatini dillendirmeden de geri durmadı.
Sayın Korkmaz da bu görüşte ve Sayın Kilci için kucaklar dolusu övgüler yağdırdı bu ziyarette. Sayın Kilci'nin takdir toplamasını takdir edelim de, Sayın Korkmaz'ın Kilci hakkında söylediklerinden sonra (msl: Pastırmacılar Parkı açılış töreninde Sayın Kilci'nin yaptığı konuşma, Korkmazı çileden çıkarmıştı) bugün kendi tabiri ile söylemek gerekirse Pohpohlamasını ne ile izah edeceğiz?
***
KTO ziyaretinde MHP il Başkanı Sayın Kormaz ile Sayın Kilci arasında yaşanan ve basına intikal eden konuşmaların satır araları, imaları dikkate alındığında ve söylenenlerin şuur altının dışa vurumu olabileceğini hesaba kattığımızda şöyle bir analiz yapmak bizim hakkımız olmaz mı?
***
Sayın Korkmaz'a göre: "Kayseri övüldüğü kadar değil. Yerli ve yabancı ziyaretçiler, siyasetçiler, devlet başkanları, sporcular bil umum inas ve ünas (kadınlar ve erkekler) Kayseri'yi pohpohluyor. Ak Partililer de bunları alıp yola düşüyor."
Sayın Kilci'ye göre ise Kayseri'de asıl gammazcılar var. Onlara dikkat edilmeli!
***
Şimdi Korkmaz "Kilci her zaman dik durmuş, tarafsız kalmış, hakikati söylemiş ve ilkelerinden taviz vermemiş" açıklamaları yaparken Sayın Kilci'yi pohpohlamış olmuyor mu? Bizzat kendisi o eleştirdiği kimselerin durumuna düşmüyor mu?
Ha Kilci'nin Korkmaz'ın söylediği değerleri taşıyıp taşımadığı bahsi diğer. Ben bunu tartışmıyorum. Sayın Korkmaz'ın, Sayın Kilci hakkında bir kısmı medyaya da yansıyan değerlendirmelerinden sonra böyle bir açıklama yapmış olmasını sorguluyorum!
***
Sayın Kilci'nin bu konuşmada Korkmaz'ın "Kasaplar Odası ve Kayseri Borsası bana randevü vermiyor" şeklindeki açıklamasını pas olarak alıp; Kendisi hakkında MHP genel merkezine gönderilen dedikoduların bilincinde olarak "evet Kayseri'de gammazcılar çok" demesi ve bu açıklaması ile Korkmaz'a gol atması olayı yaşanırken; sayın Kilci'nin gammazcılar var ifadesini Başbakan'a beni şikayet edenler var, dedi şeklinde yorumlanması da ilginç geldi bana.
Bir kişi genel merkeze, bel altından ya da bel üstünden nasıl vurulur, nasıl şikayet edilir ya da gammazlanır konusunda, en deneyimli parti MHP desek, yeridir. MHP'de görev yapmış, aday olmuş ve dahi aday olmayı düşünen hemen herkes hakkında, buna Sayın Korkmaz da dahil, herkes bir biçimde MHP genel merkezine andıçlanıyor. Buna itiraz edecek bir MHP'li ileri geleni olacağını sanmıyorum. MHP'liler en çok da Sayın Hasan Ali Kilci'yi genel merkezlerine rapor etmişler, bir anlamda gammazlamışlardır. Kilci de en çok bu konudan bizardır.
***
Ak Parti çevrelerinden birinin, Sayın Kilci'yi Başbakan'a şikayet etmesi yani gammazlaması o şikayet edenin bizzat Başbakan tarafından biletinin kesilmesi anlamına gelir. Çünkü bu durumda Başbakan o şikayet edenlere sorar " tamam da aslanım siz orada bostan korkuluğu musunuz? Bana niye dert yanıyorsunuz," der ve keser, atar.
Yani arkadaşlar bu kadar da büyütmeyin!
***
Pohpohlanma ve gammazlanmadan şikayet edilerek konuşulduğu bir ortamda, şikayet eden sayın Korkmaz; aynı anda, aynı mekanda ve aynı cümle içinde bizzat kendisinin pohpohçu ve gammazcı konumuna düştüğünün ve düşürüldüğünün farkında mıdır dersiniz?
***
Daha önce de beni ve kurumumuzu bir çok defa hem medya önünde, hem gerisinde birilerine gammazladığı; bazı medya kuruluşlarını ise pohpohladığı çok olmuştur hazretin.
***
BEN GÜZEL'E GÜZEL DEMEM!
MHP il Başkan'ı Sayın Korkmaz'ın KTO ziyaretinde dile getirdiği Kayseri hak etmediği bir biçimde anlatılıyor. Gelen giden pohpohluyor mealindeki açıklamasına, bu şehirde birileri birilerini gammazlıyor açıklamalarını katık ettiğimizde ortaya çıkan Kayseri ve Kayserili fotoğrafını beğenir misiniz? Kayseri'nin gerçeği bu mudur?
***
Yıllardır Kayseri ve Kayserili hakkında hak ettiği ya da hak etmediği sıfatları sık sık kullanıyoruz. Kayseri çoğu kere yapılan iltifatlara layık olmuştur da. Ama iltifatlar ya da olumlu nitelikleri ile şehri ve şehirliyi vasıflandırmamız aynı zamanda bir temenni cümlesidir de. Yapılan Kayseri ve Kayserililer hakkında bir vizyon çizmektir.
Biz yani Korkmazgiller dışında kalan top yekün Kayserililer; Kayseri için
Bölgesinin cazibe merkezi,
Türkiye'nin Model ve marka şehri,
Türkiye'nin dünyaya somut olarak sunabileceği bir Vizyon Kent gibi nitelemeler yaparken hem bir gerçeğin altını çizmiş, hem de ulaşılması gereken bir çıtanın varlığına işaret etmiş oluyoruz.
Bardağın dolu tarafını konuşup, umut ve ufuk; vizyon ve misyon biçiyoruz.
Bu söylediklerimizi laf olarak bırakmıyoruz. İçini doldurmak için gayret gösterip, gecemizi gündüzümüze katıp, adeta yırtınıyoruz.
Biz Kayserilileri gammazcılar ve pohpohcular olarak değil de girişimci ve yardımseverlerden oluşan insanlar olarak takdim ederken "marifet iltifata tabidir" fehvasınca hareket edip, insanımızı bu alanlarda yarışa davet ediyoruz, yüreklendiriyoruz.
***
Kayseri son on beş yılında müthiş bir ivme kazandı. Adeta depara kalktı. Dostlarını bir yana bırakın düşmanlarının bile övgüsünü alacak bir noktaya geldi.
Bu gerçekler Kayserililer tarafından da algılandı. Kayseriyi bu konuma getirenlere Kayserililer hep destek oldu. Diğer şehirleri kıskandıracak düzeyde Kayserililer yöneticilerine sahip çıktı, takdir etti. Bu bütünleşme Kayseriye hem siyasi, hem ekonomik, hem de imaj açısından ödüller getirdi; yurt içinden yurt dışından.
***
Kayseri bir yandan bu güzellikleri yaşarken, birileri kısır siyasi çekişmeler adına Kayseri'nin bu parlak çehresine gölge düşürmeye ve hatta çamur atmaya yeltenebiliyor.
Diyorlar ki: "Hitlerin poropogandisti Gobels vari propoganda yöntemleri ile hem Kayserililerin hem de Türkiye'nin ve hatta Avrupalıların gözleri boyanıyor. Kimsecikler Kayseri'nin hali pür melalini görmüyor. Görmeyince de hep belli bir Kadro seçimleri kazanıyor. Tüm takdirler, ödüller ve oylar hep onlardan yana oluyor.
Oysaki bizler...
Bizler var ya bizler...
Keşfedilmeyi bekleyen madenleriz.
Fark edilmeyi bekleyen yarenleriz.
Halkımız ise sihre maruz kalmış birer bakar kör.
Neyin iyi ve güzel; neyin çirkin ve kötü olduğunu bilecek gibi değil."
Böyle düşünüyorlar, böyle görüyorlar. Elbette çok yanılıyorlar. Güneş balçıkla sıvanmaz. Güzel ise Güzeldir. Güzel sana iltifat etmese de!
Sayın Korkmazgiller Kayseri Güzel'i için, Aşık Veysel'in "ben güzel'e güzel demem, güzel benim olmayınca". dizesini söyleyip duruyorlar.
Söylemesine söylesinler de Aşık Veysel'i bile yanlış anlıyorlar. " Ben güzel'e güzel demem, güzel benim olmayınca" sözü bir içselleştirmeyi ima ediyor, dışlamayı değil.
Ben de güzele güzel demem, güzel benim olmayınca.
Ne demiş şair "baktığın şey ihtişamlı değilse eğer, bakışın muhteşem olsun"
Yine ne demiş ulular "Güzel bakan güzel görür".
Vesselam.
|
|
9 Kasım 2010 - 00:02:22 |
|
|
Dolar |
|
|
1.465
|
1.475
|
|
Euro |
|
|
1.959 |
1.974 |
|
Sterlin |
|
|
2.306 |
2.350 |
|
Altın |
|
|
64.69 |
65.24 |
|
IMKB |
|
|
67148 |
|
|