|
|
|
|
|
|
|
Hürriyet |
Ahmet HAKAN
|
Ve Hilmi ve Orhan ve İsmet
|
|
|
Radikal |
Akif BEKİ
|
Beyazların sitesine AK Parti neden giremiyor?
|
|
|
Yeni Şafak |
Ali BAYRAMOĞLU
|
Türkiye nereye doğru gidiyor?
|
|
|
Zaman |
Ali BULAÇ
|
Hiç davet edilmemeliydi
|
|
|
Milliyet |
Aslı AYDINTAŞBAŞ
|
Naipaul cehaleti ve hassasiyet faşizmi
|
|
|
Radikal |
Cüneyt ÖZDEMİR
|
Biraz da emretme komutanım!
|
|
|
BUGÜN |
Doğu ERGİL
|
Başlarken
|
|
|
Sabah |
Emre AKÖZ
|
Âleme verir talkını, kendi yutar salkımı
|
|
|
Star |
Ergun BABAHAN
|
Asker, hizaya gel CHP sen de!
|
|
|
Posta |
Mehmet Ali BİRAND
|
Yahudi Lobisi sırt dönünce her şey değişti...
|
|
|
Star |
Mehmet ALTAN
|
İşte budur
|
|
|
Millî Gazete |
Mehmet Şevket EYGİ
|
Asıl kölelik şehevî çıplaklıktır
|
|
|
Zaman |
Mümtaz'er TÜRKÖNE
|
Generaller de insandır
|
|
|
Bugün |
Nuh GÖNÜLTAŞ
|
Ey siyasiler, Twitter tek yönlü iletişim ortamı değildir...
|
|
|
Akşam |
Oray EĞİN
|
Bir tecavüzcü olarak Hıncal Uluç
|
|
|
Yeni Şafak |
Osman ÖZSOY
|
Bir rica ve dilerim son defa...
|
|
|
Vatan |
Ruşen ÇAKIR
|
Erdoğan Lübnan’da niye bu kadar popüler?
|
|
|
Yeni Akit |
Serdar ARSEVEN
|
“Yandaş medya”dan korkuyor mu?..
|
|
|
|
|
|
13 Eylül sabahı liderini arayan parti…
Ali CEYHAN
[email protected] |
|
Uzun yıllar ekranlarımızı işgal eden, gençlerin gelecek beklentilerini sömüren TV kanalları peş peşe Pop Starlar çıkardı Milletimizin karşısına. Lakin o star denilenler neredeyse yok gibi. Albüm yapamayanlar, yapıp da tutunamayanlar, sürünenler ve otel odalarında ölü bulunanlar…
Yine geçtiğimiz yıllarda ekranları bolca yolsuzluk dosyalarıyla işgal eden, her çıktığı platformda dürüstlük abidesi geçinen, kendini hakim yerine koyan Sayın Kılıçdaroğlu, halkımızda büyük beklentiler uyandırdı ve sonucunda Türkiye’de ilk defa Politik Star seçildi.
Büyük beklentiler sonucunda CHP’nin başına gelen Sayın Kılıçdaroğlu ilk MYK toplantısı çıkışında basına yansıyan koltuk altlarına sıkıştırılmış “ilk ev ödevlerinin” görüntüsünü verdi” ve iyi de derslerine çalışıyorlar. Liderliği “hak olarak” görülen ve 40’ı çıkmamış bir yasla koltuğa oturan Sayın Kılıçdaroğlu en yakın yol arkadaşını bile yönetime sokamamış ve bu durum kısa da olsa krize yol açmıştı. Neyse ki Sav’ı ikna etti ve gelecek siyasetinin önemli ismini, yol arkadaşı Sayın Tekin’i yönetime alabildi.
Miting meydanlarında nefesi yettiği kadar haykıran, dertlere deva dağıtan, kayısının, çiftçinin derdine düşen, traktörlere, biçerlere çıkıp halkçı profili çizen ve yılların birikmiş sıkıntılarını, insanımızın büyüyen beklentilerini iktidar olduğunda çözeceğine söz veren Sayın Kılıçdaroğlu’nun işi çok zor görünüyor.
Neden işi zor bir bakalım;
“Büyük beklentilere cevap vermek ve çözüm üretmek Türkiye ölçeğinde hep zor olmuştur. İktidar olsa bile bunlara ne kadar cevap verebilecek ya da Silivri’de bulunan bölgeyi halkın hizmetine açıp park yapabilecek mi?
Var olma savaşı yani referandumda istediği sonucu alamayınca 12 Eylül gecesi “tarih tekerrürden ibarettir” sözünü hangi dilde duymak istediğini belirledi mi?
“Referandumda evet” çıkması durumunda nerede siyaset yapacağını hiç düşündü mü?
Çünkü referandumda evet oyu çıkması CHP oylarının artmadığını gösterecek ve umut bekleyenler beklentilerini başka bahara bırakmayacakları için başka isimlere yönelecekler. Bu duruma hazır olmayan ve donatılmış bir liderliğin balayını bile yaşamayacak olan bir lider olarak tarihe not düşülecektir.
Yalnız “evet ya da hayır” %45 ya da %55 çıkacak bir sonuç rahatlatabilir ki bunun izahı daha kolay olacaktır. Gerisini düşünmek bile felaket.
Uzun yıllar önce dinlediğim ve ders aldığım bir hikâyeyi sizle paylaşmak isterim.
Kadının biri uzun yıllar kötü yolda çalıştıktan sonra bir köye yerleşir. Aradan zaman geçer ve kadın kendini daha iyi hissetmek için bir iyilik yapma düşüncesine kapılır ve Köyün imamına gider. Durumu izah ettikten sonra Hoca der ki; kardeşim yaşantın da yapacağın iyilikte senin. Yapacağın iyiliğin sevabını elbette alırsın der ve Köyün muhtarına gönderir.
Muhtar bacım der; Köyün en büyük ihtiyacı köprü der ve ekler ”insanlar karşıdan karşıya geçmek için yılın yarısında zorluk çekiyor” der. Ve kadın büyük huzur duyarak köprüyü yaptıralım der ve köprü yapılır. Ahali o kadar memnundur ki dua üstüne dua ederler kadına. Aradan iki yıl geçer geçmez büyük bir sel sonucu köprü yıkılır. Kadın koşar hocaya… Hocam hocam köprü yıkıldı der… Hoca da kadına döner; Bacım der sel’le gelen sel suyuyla gider der.
|
|
26 Ağustos 2010 - 00:04:34 |
|
|
Dolar |
|
|
1.465
|
1.475
|
|
Euro |
|
|
1.959 |
1.974 |
|
Sterlin |
|
|
2.306 |
2.350 |
|
Altın |
|
|
64.69 |
65.24 |
|
IMKB |
|
|
67148 |
|
|