|
|
|
|
|
|
|
Hürriyet |
Ahmet HAKAN
|
Ve Hilmi ve Orhan ve İsmet
|
|
|
Radikal |
Akif BEKİ
|
Beyazların sitesine AK Parti neden giremiyor?
|
|
|
Yeni Şafak |
Ali BAYRAMOĞLU
|
Türkiye nereye doğru gidiyor?
|
|
|
Zaman |
Ali BULAÇ
|
Hiç davet edilmemeliydi
|
|
|
Milliyet |
Aslı AYDINTAŞBAŞ
|
Naipaul cehaleti ve hassasiyet faşizmi
|
|
|
Radikal |
Cüneyt ÖZDEMİR
|
Biraz da emretme komutanım!
|
|
|
BUGÜN |
Doğu ERGİL
|
Başlarken
|
|
|
Sabah |
Emre AKÖZ
|
Âleme verir talkını, kendi yutar salkımı
|
|
|
Star |
Ergun BABAHAN
|
Asker, hizaya gel CHP sen de!
|
|
|
Posta |
Mehmet Ali BİRAND
|
Yahudi Lobisi sırt dönünce her şey değişti...
|
|
|
Star |
Mehmet ALTAN
|
İşte budur
|
|
|
Millî Gazete |
Mehmet Şevket EYGİ
|
Asıl kölelik şehevî çıplaklıktır
|
|
|
Zaman |
Mümtaz'er TÜRKÖNE
|
Generaller de insandır
|
|
|
Bugün |
Nuh GÖNÜLTAŞ
|
Ey siyasiler, Twitter tek yönlü iletişim ortamı değildir...
|
|
|
Akşam |
Oray EĞİN
|
Bir tecavüzcü olarak Hıncal Uluç
|
|
|
Yeni Şafak |
Osman ÖZSOY
|
Bir rica ve dilerim son defa...
|
|
|
Vatan |
Ruşen ÇAKIR
|
Erdoğan Lübnan’da niye bu kadar popüler?
|
|
|
Yeni Akit |
Serdar ARSEVEN
|
“Yandaş medya”dan korkuyor mu?..
|
|
|
|
|
|
Sevgisiz bir gece
Ramazan BÖLE
[email protected] |
|
Bilemezsiniz…
İçinizi cehalet kaplar.
Göremezsiniz…
Körlük ruhunuzun derinliklerini sarar.
Sevgisiz gecelerde uçar kalbiniz; kırık kanatlarla…
Sizin yaşadıklarınız ölü ve örtülü bir muammadır. Susuzluğunuzu giderebileceğiniz bir çeşme yoktur. Hasretliklerinizin çerçevesi kırık, yanlışlara hükmetmiş benliğinizce ezilmektesiniz. Şikayet şansınız yoktur.
Bilmekten yorulmuş aklınız çok şeye kadir olduğunu sanma yanılgısı içindedir. Sevdiklerinizin sevmediklerinizden farkı yok olmuştur.
Oyun aleminde oyuncak olmuş, öz atmosferinizde ki delinmelere kayıtsız ve tedbirsiz olmayı seçmişsiniz.
Sahici olabilecek aidiyetlerinizden yavaş yavaş ve tek tek koparsınız. Yalnızlık okulunda öğrendiğiniz ilk heceler can kasenizi zorlar. Giderek bir başınıza kalma korkusu büyük bir hiçliğe dönüşüp kapınızı çalar.
Gelecekte payınıza düşen zaman bir örümcek sisiyle kaplanır. Öfkeniz iğrenç bir kokuya dönüşür. Her parçanızda biriken öfke sizi usul usul yer. Düşünmek ama değiştirememek acziyet üstüne acziyet ekler gecenize. Büyük travmalar, asılsız bir cismin kazanında fokur fokur pişirir sizi.
Bütün bunlar sevgisiz bir gece de olur.
Ömrün bir gecesi, ömrün tamamıdır.
Hayatta gizli ve dokunulmaz her ne varsa bir gece de yerle bir olur. Hayat size bakan ekranından bütün gizli sırlarını ifşa eder. Açığa çıkan sizin hayatınızdır. Birden özgür bir tutuklu olduğunuzu fark edersiniz. İçinizdeki şeytan sizi kusar.
Siz kendinize dokunamazsınız. Et ve kemik dünyanızı hastalıklar sarar. Ruh içinizde debelendikçe duvarlara çarpar.
Ölüm sarar zamanı. Hayata dokunamamak bir endişe olur ve büyür. Her sözcük iç aleminize serpilen verimsiz bir tohuma dönüşür.
Böyle bir gecede varlığınızın kudreti sadece küçülmenizin kanıtı olabilir.
Her kurulumdan sonra bozulan ayarlarınızı, yine sizi mutsuz edecek gerçek dışı referanslara kurmak sizi eksiltir. Yoksunluğu hayatınızın tüm katmanlarında yaşarsınız. Zamansızlığı istemek kadar sonsuz ve kuru bir düş sizi sıradan bir metaya çevirir.
Ömür adlı bir gecede kurgusuz ve düzensiz yaşamak.
İpleri karanlık bir kuyuya sarkıtıp sonra tutmadan dibe düşmek.
Evrensel hiyerarşiyi görmezden gelmek ve özgür bir tutuklu olmak.
Bu tanrılaşan “ego” nun “id” aleminde köle olmasını sağlamaktır.
Söylem devam eder…
His ve düşünce panolarınıza yapışan zevk kartvizitlerinden her hangi birini seçiyor ve cennet diye koyuyorsunuz ekranlarınıza.
Bu kartvizitlerden herhangi birisini tüm benliğinizle ve hücrelerinizle yaşama şansınız yok. Bunun gibi ve benzer nedenlerle gelip geçiyor hepsi.
Birisi felsefe yaparken siz “ağır düşünceler” diyerek ondan uzaklaşırsınız. Kendi yalnızlığınıza onun yalnızlığını da kadar ölümlü kartvizitlerden biri olursunuz.
Oysa gecelerin düşünceleri siyah kalemle yazılır.
Bakan körler ışıyan bir yıldıza esir olur.
Aklın kuyusunda geçen bir ömür son düşme hamlesiyle tüm sahip olduklarınızı paramparça eder.
Cimri soluklarda can veren bir bahtsıza dönüşürsünüz.
Karanlık bir ülke olursunuz.
Bir avuç güneşe hasret kalarak kavrulur yüreğiniz.
Doğrular kepenklerini indirir.
Baktığınız tüm resimler soluklaşır.
Biten ömrün çığlıkları saniyelerinizi ürkütür.
Korku duvarları devrilir üstünüze.
Ölüm masum bir çehreye dönüşür. Sevgisiz bir gece de yokoluş armağan edilmiştir size.
Varoluşa açılan yeni kapınızdan ürkek adımlarla çıkarsınız.
Aklın kör ve cahil kaldığı yeni bir boyutla karşılaşırsınız.
Bilinmezliği şaşırtıcı bulur ve bilinmezlik ten tanrılar yaparsınız.
Bilinmezlikteki iyimser ihtimaller ayakta tutar sizi.
Bilmecelerin koynunda bir et ve kemik yığını olmak yakar belleklerinizi.
Sarsıla sarsıla düşersiniz.
|
|
13 Temmuz 2010 - 00:29:40 |
|
|
Dolar |
|
|
1.465
|
1.475
|
|
Euro |
|
|
1.959 |
1.974 |
|
Sterlin |
|
|
2.306 |
2.350 |
|
Altın |
|
|
64.69 |
65.24 |
|
IMKB |
|
|
67148 |
|
|