DOLAR 1.521 - EURO 1.936 - ALTIN 61.67 - IMKB 61030
Perşembe 9 EYLÜL 2010
Osmaniye'de orman yangını: 8 hektar yandı Tüzmen: Kur'an yakma girişimi büyük cahillik Erdoğan BBC'de: Muhalefet kandırıyor Manavgat'taki orman yangını söndürüldü Bahçeli: Başbakan siyaseti camiye taşıyor Küfürbaz karikatüriste Merkel'den ödül Kılıçdaroğlu, mahalle dedikoducusu gibi Sibirya ormanları yanıyor en az 50 ev kül oldu Hz. Aişe'ye hakaret İslam dünyasını ayağa kaldırdı  Hemşirelerde sigara kullanımı had safhada www.habertaraf.com
 
 
 
Almanya’da entelektüel kültür ırkçılığı
 
 
 
 
Mustafa YOLCU
13 Eylül sonrası politikacılardan beklentilerimiz
 
 
 
Okur Temsilcisi
Hırsızlığın yeni adı: Bir internet sitesi
 
 
 
 
Yılmaz Güney'ın ölüm yıl dönümü
 
 
 
 
 
Hürriyet
Ahmet HAKAN
Kısa bir ara
 
 
Star
Ahmet KEKEÇ
Bayram olmasaydı sorardım!
 
 
Bugün
Ahmet TAŞGETİREN
Üç bilinç isyanı
 
 
Radikal
Akif BEKİ
Demokrasi, münafık ve bölücüdür
 
 
Yeni Şafak
Ali BAYRAMOĞLU
Kürtler ayrı bir kutup, ayrı bir toplum mu?
 
 
Milliyet
Aslı AYDINTAŞBAŞ
Neden herkes bir bir ‘Hayır’a dönüyor?
 
 
Bugün
Bilal ÖZCAN
Kıskananlar çatlasın!
 
 
Radikal
Cengiz ÇANDAR
Kim 'evet'çi, kim 'hayır'cı?
 
 
Sabah
Emre AKÖZ
Zülfü Livaneli: U2 konserinde ne işi vardı?
 
 
Zaman
Hüseyin GÜLERCE
'Hayır' diyenlerle bir hasbıhal denemesi...
 
 
Star
İbrahim KİRAS
Gandi bunu da yaptı
 
 
Milli Gazete
Kazım ARSLAN
Referandum, Saadet ve şimdilik evet
 
 
Posta
Mehmet Ali BİRAND
Erdoğan'dan Ahmedinejad'a: Bana takiye yapmayın...
 
 
Star
Mehmet ALTAN
CHP, 2. Grup ve Yılmaz Güney
 
 
Sabah
Mehmet BARLAS
İktidarı 'Evet' mi yoksa 'Hayır' mı güçlendirir?
 
 
Radikal
Murat YETKİN
Erdoğan, 'darbeci', Çandar 'deli' diyor
 
 
Akşam
Oray EĞİN
'Bizim çocukların' darbesinin hesabını 'bizim çocuklar' sorabilir mi?
 
 
Vakit
Yavuz BAHADIROĞLU
“Nerede o eski bayramlar!”
 
 
Hürriyet
Yılmaz ÖZDİL
Obama eskiden Çayeli’nin AKP ilçe başkanıymış
 
 
 
 
Reha RUHAVİOĞLU
 
Yaşar YAVUZ
 
Mustafa YILDIZ
 
Ahmet HAKAN
 
Emre AKÖZ
 
 
 
Adil Gür: Referandum Cumhurbaşkanlığı provası

Aslı AYDINTAŞBAŞ
[email protected]
 
 
Araştırmacı Adil Gür’e göre referandum bıçak sırtında. Gür, “12 Eylül aynı zamanda 2012’de Tayyip Bey’in Çankaya seçiminin provası olacak. Evet çıkarsa Gül’ün görev süresi tartışması başlar” diyor

Referandum-toto’da son günlere giriyoruz. Siyasi yorumcuların çoğu, birkaç ay önceki “Kesin evet çıkar” iddialarını “Fifty-fifty ortada” laflarıyla yumuşatmaya başladılar.
Oysa Adil Gür, aylardır aynı şeyi söylüyor: “Referandum bıçak sırtında.”
Son iki seçimde turnayı gözünden vuran A&G Araştırma’nın kurucusu Adil Gür’ün siyasi analizlerine, ideolojik önyargılardan uzak olduğu için değer veriyorum. Toplumdaki siyasi trendleri serin kanlı bir teknisyen gözüyle okuyor, sloganvari ifadelere kolay kolay kanmıyor.
Dünkü sohbetimizde, Gür’e geçen hafta Ankara’da sıkça duyduğum “Evet’ler düşüyor” tezini soruyorum. Katılmıyor. Ona göre zaten durum ilk günden beri “başa baş”. “Bana göre Evet’ler hiç yüzde 60’a varmadı” diyor: “Temel nedeni siyasi kutuplaşma. Kutuplaşma nedeniyle insanlar oylanan maddelere göre değil, aidiyet hissettikleri partiye göre hareket ediyor. Sandığa gidecek her yüz kişiden 90’ı maddeleri bilmiyor bile.”

‘Evet kampanyası dozu aştı’
Dünkü sohbetimizde Adil Gür’ün çok önemli 3 saptaması daha oldu.
Bunlardan biri, yoğun “Evet” propagandasının geri tepmeye başladığı yolunda. Gerçekten de memlekette dağ taş “Evet” billboard’larıyla donatılmış durumda. Açtığınız her tele-vizyon kanalında Tayyip Erdoğan, her gazete manşetinde gizli bir “Evet” mesajı var. Doğru, Türk halkı, dedikleri gibi “gücü” sevebilir. Ama bu kadar yoğun bir “Evet” baskısı, bu “mutlak güç” algısı, makul bir “siyasi denge” olmadığı hissiyle de birleşince, geri tepmeye başladı. Bu aşırı güç algısı “Hayır” oylarını tetiklemiyor mu?  Gür sorumu şöyle yanıtladı:  “Reklamcılıkta bir kural vardır . Yapacağınız reklamı dozunda ayarlamak lazım. Her yerde evet, ama hayır afişi billboard’u neredeyse hiç yok. İletişimde de, halkla ilişkilerde de dozun aşıyor olması bıkkınlığa ve sıkılmaya neden olur. Evet kampanyası dozu aşmış durumda. Zaten bu kampanyalar normalde yüzde 3-4 üzerinde etkili olur. Kimse ‘Aaa ne güzel afiş Evet vereyim bari’ demez. Ama bu sefer tam tersi bir etki oluyor. Evet kampanyası insanları rahatsız eder hale geldi.”

Evet’in halledemedikleri
Referandumda Evet’in bizi “ileri demokrasiye” götüreceği söyleniyor. Oysa 13 Eylül’de “Evet” çıksa bile Türkiye “ileri demokrasiden” çok uzak olacak. Neden mi?
BARAJ: Yüzde 10 gibi yüksek bir barajın olduğu bir ülke, ağzınızla kuş tutsanız ileri demokrasi sayılamaz. Meclis’teki partilerin üzerinde anlaştığı tek şey, Kürt siyasetini parlamento dışında tutmak. Baraj düşmedikçe, Kürt siyasi hareketi resmen parlamentoya girmedikçe ne toplumsal barış, ne “ileri demokrasi” gelir.
YENİ ANAYASA: Oylanacak paket, Türk demokrasisinin en temel sorunlarını değil, sadece AK Parti’nin yüksek yargıyla olan sıkıntılarını çözmektedir. Türkiye’nin ileri demokrasi olabilmesi için asıl değişmesi gereken “HSYK’ya o değil bu seçsin” maddesi değil, anayasanın tümüdür.  Bu ülkenin ihtiyacı olan ciddi bir kamu reformu, yeni bir sivil anayasa ve daha kapsayıcı bir vatandaşlık tanımıdır.
KUTUPLAŞMA: Halk oylamasında liderlerin üslubu, toplumu inanılmaz gerdi. Korkarım Türkiye, “İstikrarlı kalamayacak kadar gergin” görüntüsü vermeye başladı. Sağ-sol kavgasına, siyasi rekabete sözümüz yok. Ancak toplumda artık sağ-sol kavgasının ötesinde “Türk-Kürt” gerilimi ve son zamanlarda yıkıcı bir fısıltı kampanyasıyla yürütülen “Alevi-Sünni” ayrışması vardır. Bu Türkiye’yi tehlikeli sulara sürüklemektedir.
SİVİL OTORİTERLEŞME:  Referandumda Evet çıksa bile, 13 Eylül’de Türkiye’nin yüzleşmesi gereken bir “sivil otoriterleşme” meselesi olacaktır. Dünyanın hiçbir yerinde anti-demokratik yöntemlerle demokrasi inşasının örneği yoktur. Söz ettiğim medyaya baskı, ifade özgürlüğünün önünde engeller, devlet imkanlarıyla telefon dinlemeler, devlet içinde gizli yapılanmalar ve demokrasiyle bağdaşmayan “astığım astık, kestiğim kestik” lider portresinin iyice yerleşmiş olmasıdır. 13 Eylül’de bunlar hâlâ demokrasi önünde ciddi engeller olmaya devam edecektir.
BATI’YLA?İLİŞKİLER: Referandum sonrası Türkiye acilen Batı’yla örselenen bağlarının inşa etmelidir. Bunun demokrasiyle doğrudan ilgisi var. Batı ittifakı dışında kalan, alternatif arayışları olan bir Türkiye’de demokrasinin garantisi yoktur. Batı mükemmel olmayabilir ama arzuladığımız açık toplum modeli sadece orda vardır.

‘Başbakan’ın mitingleri olumsuz etkilemeye başladı’
Adil Gür’e göre, Tayyip Erdoğan’ın mitinglerinde kullandığı üslup da Evet oylarını olumsuz etkilemeye başladı:  “Eskiden Sayın Başbakan miting yaptığında, seçtiği konuya bağlı olarak trend yukarı giderdi. Ama son dönemde mitinglerin olumlu değil olumsuz etkisi olduğunu görüyoruz. Bunda en önemli neden, konuşma metninin dışına çıktığında kullandığı sert söylemler. Bu insanları tedirgin ediyor. Başbakan neden bu kadar sinirli ve gergin, diye düşünüyor, altından bir şeyler arıyorlar.”

‘Erdoğan’ın Çankaya provası’
Adil Gür’e, 13 Eylül’de Evet ya da Hayır çıkmasının “Abdullah Gül açısından ne anlam ifade edeceğini” soruyorum. “Ne alakası var?” diyeceksiniz. Şöyle... AK Parti, şu zamana kadar Gül’ün görev süresinin 2012’de mi 2014’de mi biteceği sorunu bilerek ve isteyerek muallak bıraktı. Başbakan Erdoğan’ın Çankaya’ya ilgi duyduğunu, Cumhuriyet’in “seçimle başa gelen ilk cumhurbaşkanı” olmak istediğini biliyoruz. Ancak Erdoğan’ın 2012’de Çankaya’ya çıkmasının önünde iki engel var. Biri, Abdullah Gül’le olan hukuku. Gül’ün gönlünü kıran, ezip geçen bir hamleyi kendine reva görmeyecektir.
Ama ikinci ve daha önemli neden, Erdoğan’ın aynı anda Türkiye’nin hem en popüler hem de en sevilmeyen siyasetçisi oluşu. Evet, Erdoğan en çok oy alan siyasi lider. Ancak AK Parti içinde yapılan araştırmalarda, Abdullah Gül’ün Çankaya’ya seçilmesi, Erdoğan’ın seçilmesinden daha kolay gözüküyor. Neden? Çünkü Erdoğan’ın bir o kadar da sevmeyeni var. Toplumu bölen bir figür. Oysa daha yumuşak bir siyasi çizgisi olan Gül, AK Parti dışı başka partilerin seçmeninden de oy alabiliyor.
Bu durum, Ak Parti yöneticilerinin dikkatinden kaçmıyor. İşte bir hayli kişiselleştirilmiş ve “Tayyip Erdoğan’ı beğeniyor musun, beğenmiyor musun?” oylamasına dönüşmüş olan bu referandum, ister istemez Erdoğan’ın Çankaya serüveninin de bir sınavı olacaktır.
Bu gözlemimi Adil Gür’e aktardığımda şöyle yanıtladı: “Ben bu referandumu anayasa oylamasından daha çok Tayyip Bey’in 2012 ’deki cumhurbaşkanlığı seçimi öncesi bir güç gösterisi olarak görüyorum. Evet çıkarsa, partide 13 Eylül’den  itibaren  Sayın Gül’ün görev süresinin 2012 ’de bittiği dillendirilmeye başlanacaktır. Bu yüzden referandum bir şekilde Tayyip  Bey’in cumhurbaşkanlığı  seçiminin provasıdır...”
Katılmamak mümkün değil...

 
6 Eylül 2010 - 08:59:02
 
 
Paylaş    
 
 
 
Yorumlar
 
 
 
 
 
 
 
Ayhan BİLGEN
Rahibelere dil uzatanların dini ve ideolojisi!
 
 
Mustafa YILDIZ
Limitsiz fakirin ve limitsiz zenginin olmadığı bayramlar
 
 
Reha RUHAVİOĞLU
Bayramlar “Bayram” ola…
 
 
Yaşar YAVUZ
Üşürüm her bayram sabahında
 
 
Kuran protestosunun alevi ABD’yi yakacak..
 
Hz. Aişe'ye hakaret İslam dünyasını ayağa kaldırdı..
 
Bir gün daha oruç mu tutmak gerekiyor?..
 
Van savaş alanına döndü 2 milletvekili hastanelik..
 
Yılmaz Güney'ın ölüm yıl dönümü..
 
CHP İl Başkanı Berhan Şimşek'e 2. şok..
 
Solcu kıza misina yutturup ipini çektiler..
 
İşte Kılıçdaroğlu'nun aciz kaldığı o an!..
 
''Terfisi imkansız, içki bile içmiyor''..
 
''Başbağlar''da tüyler ürperten itiraf..
 
Bir gün daha oruç mu tutmak gerekiyor?..
 
Türkiye'de ve dünyada bayram coşkusu..
 
30 Ağustos'a sivil ayarı..
 
Sezen Aksu’ya mahalle baskısı sokağa indi..
 
Tek çizik atmadan tam puan almışlar..
 
Osman Can ölüm tehditleri alıyor..
 
Seçim masrafları belediyeden!..
 
Guti'nin 'ezan sesi' rahatsızlığı..
 
Solcu kıza misina yutturup ipini çektiler..
 
İmamı öldüren PKK, JİTEM'e sarıldı..
 
 
 
Meteoroloji yalanladı: O gün Hantepe'de sis yoktu
 
Seçim masrafları belediyeden!
 
''Başbağlar''da tüyler ürperten itiraf
 
Paşalardan çeteye çok gizli belge servisi
 
Bakanlıktan Batı Nil Virüsü açıklaması
 
 
 
 
 
 
Başkalarının bilgisi ile bilgin olsak bile ancak kendi aklımızla akıllı olabiliriz.
(Montaigne)
 
 
 
Havadurumu
 

 
 Dolar
 
1.511
1.521
 
 Euro
1.921 1.936
 
 Sterlin
2.320 2.365
 
 Altın
61.07 61.67
 
 IMKB
61030  
 
 
Alkış, Güneydoğu'nun nabzını tuttu...
 
Eğitimci İnsan Hakları Aktivisti Mehmet Alkış, anayasa değişikliğine ilişkin “Evet demek için çok gerekçe var. Hayır demek için ortada ciddi bir sebep görünmüyor” dedi. Darbe anayasalarıyla yönetilen bir ülkede, toplumun iradesinin bir anayasa metnine ilk defa yansıdığını belirten Alkış, “Bunu önemli saymak gerekir” diye konuştu.
 
 
 
 
  Boydak Holding'in Show TV ve Akşam gazetesine talip olduğu ileri sürülüyor. Peki neden Boydak Grubu? İşte cevabı...  
 
 
 
  Bir buluşamamanın hikâyesi: Bono yazısını okuyup etkilenince tanışmak istediği Radikal yazarı Joost Lagendijk'ı Olimpiyat Stadı'ndaki konser alanında fellik fellik arattı. Bu mümkün olmayınca da bir mektup yolladı.    
 
 
 
 
CHP'li Avcılar Belediyesi'nce hazırlanan ve "Başörtülü kadınları rahibeye benzeten" afiş hakkında ne düşünüyorsunuz?
 
Genel Başkan AVCI Kemal, belediyesinin ismi AVCILAR olunca başörtülüleri vurmadıklarına şükretmek lazım!
 
CHP zihniyetini tam olarak ortaya koyan bir afiş
 
Bu afiş Kılıçdaroğlu'na bir komplo. Zaten kendisi de özür diledi.
 
Herşeye rağmen başörtüsü sorunu CHP'siz çözülmez.
 
Anket Sonuçları
 
 
 
 
 
 





 
 
       
Kategoriler   HaBerTaraf HaBertaraf Yayın Hizmetleri
Sahibi ve Genel Müdürü Rıfat YÖRÜK
Genel Yayın Yönetmeni Mevlüt PEKER (Kurucu)

www.habertaraf.com'da yayınlanan tüm materyalin her hakkı saklıdır. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz.


  
 
 
Gündem Sağlık-Çevre Hakkımızda
Yazarlar Eğitim Künye
Güncel Bilim-Teknik İletişim
Siyaset Kültür-Sanat Yayın İlkeleri
Dünya Mizah Yorum Kriterleri
Yurt Yaşam
Ekonomi-İş Medya  
Spor Magazin  
"));