DOLAR 1.573 - EURO 1.937 - ALTIN 62.22 - IMKB 56403
Perşembe 17 HAZİRAN 2010
Karadeniz'i sel aldı ABD, İran'a yaptırımları genişletti İki Bakanlıktan İsrail için ortak komisyon Fethiye'de orman yangını çıktı Kürt Yönetimi: Sınır ihlali yok Rusya'da çatışma: 14 ölü Borsa % 0,03 değer kaybetti Müslüman olmayan taksi şoförü aranıyor Erdoğan, Atambayev ile görüştü Kapanışta dolar 1,5700 lira www.habertaraf.com
 
 
 
Kırgızistan yanıyor, on binler yollarda perişan
 
 
 
 
Mustafa YOLCU
Çorum'un tandır kebabı
 
 
 
Okur Temsilcisi
Fethullah Gülen haberlerine tepkiler
 
 
 
 
Vefatının 31. yıldönümünde Ayhan Işık
 
 
 
 
 
Bugün
Adem Yavuz ARSLAN
'KCK devleti' ve rehin BDP'liler
 
 
Zaman
Bejan MATUR
Kadın farkı
 
 
Radikal
Cengiz ÇANDAR
Devlet, hükümet ve PKK'nın kör takipçilerine...
 
 
Milli Gazete
Ekrem KIZILTAŞ
On beş puanlık uzman sorusu...
 
 
Milliyet
Güneri CİVAOĞLU
Hilafet gelebilir mi?
 
 
Yeni Şafak
Hakan ALBAYRAK
"Türk'ün / Kürt'ün Gazze'de ne işi var?"
 
 
Sabah
Hıncal ULUÇ
Eksen kayarsa kayar..
 
 
Yeni Şafak
İbrahim KARAGÜL
Bu ne öfke böyle!
 
 
Posta
Mehmet Ali BİRAND
Gerçek eksen kayması öyle değil, böyle olur...
 
 
Star
Mehmet ALTAN
Sopa yiyen askerlere
 
 
Millî Gazete
Mehmet Şevket EYGİ
Gemideki Beyaz Elbiseli, Uzun Boylu Esrarengiz Askerler
 
 
Vatan
Mine Gökçe KIRIKKANAT
İran’a kaymak destek, bize kaypak eksen
 
 
Star
Mustafa AKYOL
Medyadaki MOSSAD ajanlarını açıklıyorum
 
 
Star
Şamil TAYYAR
MİT bu işin neresinde?
 
 
Hürriyet
Sedat ERGİN
Nazizmle Yahudiliğin sembolleri bir tutulabilir mi?
 
 
Radikal
Türker ALKAN
Herkes kendi işine baksaydı?
 
 
Hürriyet
Yılmaz ÖZDİL
85 saat aralıksız şarkı söyleme rekoru bize ait
 
 
 
 
Reha RUHAVİOĞLU
 
İsmail NERİMANOĞLU
 
Mehmet HÜSREVOĞLU
 
İsmail YAŞA
 
Adem Yavuz IRGATOĞLU
 
 
 
Eksen kayması

Nuray MERT
 
 
Türkiye’nin uluslararası zeminde, ekseninin Batı’dan Doğu’ya kaydığını iddia etmek, bu noktada tedirginlik duymak meseleye sığ bir yerden yaklaşmak olur.

Öncelikle, Türkiye’nin Cumhuriyet’in kuruluşundan bu yana, geçen zaman boyunca izlediği ‘dış politika’yı, tek kelimeyle, ‘Batıcı’ deyip geçmek hata olur. Kuruluş döneminde, zaten Batı merkezli dünya dışında bir sistem yoktu. Asıl belirleyici gelişme, İkinci Dünya Savaşı’nın ardından oluşan iki kutuplu dünya sisteminde, Türkiye’nin hızla ABD önderliğindeki Batı sisteminde yer alma kararıyla oldu. Bu dönemde, dış politika Batı sistemine o denli koşulsuz eklemlenmeye çalıştı ki, Türkiye, 60’lı yıllarda kendini, Batı dışındaki dünyada fazlasıyla yalnız buldu. Bu yalnızlık özerlikle Kıbrıs konusunda hissedildi ve Türkiye dış politikasını esnetmek ve daha çok yönlü kılmak zorunda kaldı.

Bugüne gelinen süreci uzatmak niyetinde değilim, sadece bugüne gelinene kadar, Türkiye dış politika serüvenini, kestirmeden ‘Batı ekseni’ diye tanımlamanın meseleyi çok basite indirgemek olduğunu düşünüyorum.

Diğer taraftan, Türkiye’de, ‘Doğu ve Batı’ gibi çok genel bir başlıktan söz edilecek olursa, yakın zamana kadar ‘egemen’ yaklaşımın ‘Batı’ya yamanmak’ hevesi, gözü Batı’dan başka bir şey görmemek, ‘Doğu’ya, ‘Arap dünyası’na, ‘Müslüman coğrafya’ya Orientalist bir küçümseme ile bakmak olduğu, aşikârdır. Bu anlamda bir eksen kayması söz konusu oluyor ise, ben bundan ancak memnuniyet duyarım.

Bugüne gelinen süreci, sadece AKP’nin ‘İslamcı’ eğilimi ile açıklamak ve bundan kaygı duymak da, olayları anlamak, anlamlandırmak açısından eksik ve hatalı olur diye düşünüyorum. Tüm bunları uzun uzadıya tartışmakta fayda var. Tabii, kulak dolgunluğu bilgiler ve ayaküstü değerlendirmelerle ahkâm kesmeye kalkanlarla değil, bu konuları tartışmaya ‘ehil’ olanlarla!

Ancak, tüm bu tartışmalar gelmeden, benim öncelikle altını çizmek istediğim konu, dış politika değil ama onun üzerinden, iç politikada yaşanan ‘eksen kayması’!

Evet, çok kaygı duymamız gereken bir ‘eksen kayması’ ihtimali var, ama bu öncelikle iç politikada, demokrasiden otoriterliğe savrulma noktasında bir eksen kayması. Savrulma derken çok demokratik bir politik zeminden otoriter bir zemine savrulmakta olduğumuzu iddia etmiyorum. Bir türlü tam manasıyla demokratikleşmeyi başaramayan yarı-otoriter bir yapıdan, bir diğerine savrulmakta olduğumuz düşünüyorum ve bunu epeydir yazıyor, söylüyorum.

Dış politika üzerinden geldiğimiz nokta bu gidişi daha da vahim hale getirdi. Şimdi, işin içine bir de, sesini çıkaranın ‘Tel Aviv avukatı’, ‘Siyonist’, ‘PKK ağzı’ gibi son derece tehditkâr biçimde yaftalanması girdi.

Ben öteden beri Ortadoğu ülkeleriyle, siyasal, kültürel yakınlaşmayı destekledim, ama kastettiğim; Ortadoğu’nun çeşitli otoriter ülkelerine benzemek değildi. ‘Doğu Konferansı’ grubu olarak. Bu tür yanlış anlaşılmalara karşı, her gittiğimiz ülkede bu hususun altını çizdik. Sözümüze, vurgusu bu çerçevede belirlenen bir ortak metni okuyarak başlamayı hiç ihmal etmedik. Buna rağmen kendi aramızda sürekli tartışmak durumunda kaldık. Biz Ortadoğu’nun tümünün barış ve demokrasiye yaklaşmasını savunuyorduk, birbirimize yaklaşıp barış ve demokrasiden uzaklaşmayı değil!

Biliyorum, bazıları, benim geçmişten, Doğu Konferansı’ndan söz etmemden hoşlanmıyor. Nedenini anlamak zor değil! Bazı dostlarım ise, geçmişten söz etmemin ‘şimdi söylediklerime mazeret gibi’ algılanabileceğinden kaygı duyup uyarıyorlar. Sağ olsunlar, ama kaygılanmalarına gerek yok, ben öncelikle, kimin neyi nasıl algıladığı ile ilgili değilim. Dahası, bir şeyi söylemek için mazeret arayacak biri olmadığımı herkes bilir, dost olanlar rahat olsun (gerisi de bırakın biraz rahatsız olsun)!

 
15 Haziran 2010 - 07:47:00
 
 
Paylaş    
 
 
 
Yorumlar
 
 
 
 
 
 
 
Adem Yavuz IRGATOĞLU
Ahlaksal erozyon!
 
 
Ayhan BİLGEN
Yetimhane kararı ve ilgili Bakanın garip yorumu
 
 
İsmail NERİMANOĞLU
İçimizdeki Lawrence
 
 
İsmail YAŞA
'Türk rolü'nü kim temsil edecek?
 
 
Mehmet HÜSREVOĞLU
İHH ve Gülen hareketi —3
 
 
Necmettin EVCİ
Herkes aklını başına alsın
 
 
Reha RUHAVİOĞLU
Otoriteye başkaldırı yahut insanlığın vicdanına sesleniş
 
 
Sami NOGAY
Etnik milliyetçilik ve Kırgızistan olayları
 
 
ABD'den 'sınırötesi' açıklaması..
 
Tatbikat başarıyla tamamlandı..
 
ABD, İran'a yaptırımları genişletti..
 
Karadeniz'i sel aldı..
 
Burnu bile kanamadan kurtuldu..
 
Merkel ve Sarkozy neyse Erdoğan da o olacak..
 
AB kabul edecek, Türkiye ''hayır'' diyecek..
 
İsrail'de Türk şirketinin hesaplarına el konuldu..
 
Türkiye'nin İsrail'den dört konuda talebi var..
 
Gemilerdeki yardımlar ne olacak?..
 
170 santimetre kuyruklu buzağı şaşırtıyor..
 
Doktor kılığında MOSSAD ajanı..
 
“Çağdışı bir ülke yerine İsrail’i terc..
 
Bilinmeyen formülü 8. sınıf öğrencisi buldu..
 
Dünyanın üçüncü en zengin kadını bakın kim?..
 
ABD'den 'sınırötesi' açıklaması..
 
Aşırı yağış hayatı felç etti..
 
Çarşıdaki yangın korkuttu..
 
Aksaray'da fuhuş operasyonu: 45 gözaltı..
 
Burnu bile kanamadan kurtuldu..
 
Vuvuzela'ya psikiyatri uzmanı da dayanamadı..
 
''Dokunulmazlıklarımızı kaldırın''..
 
Mesut'a ''millî'' öfke..
 
Türkiye'nin İsrail'den dört konuda talebi var..
 
AB kabul edecek, Türkiye ''hayır'' diyecek..
 
 
 
Gazze'ye 2. filo: 6 gemi hazır
 
İsrail'de Türk şirketinin hesaplarına el konuldu
 
Kırgızistan'da ölü sayısı 2 bini aştı
 
Türkiye'nin İsrail'den dört konuda talebi var
 
AB kabul edecek, Türkiye ''hayır'' diyecek
 
 
 
 
Ayakta ölmek, diz üstü yaşamaktan iyidir.

Roosevelt
 
 
 
Havadurumu
 

 
 Dolar
 
1.560
1.573
 
 Euro
1.920 1.937
 
 Sterlin
2.303 2.340
 
 Altın
61.73 62.22
 
 IMKB
56403  
 
 
Mavi Marmara'nın kaptanı konuştu...
 
İsrail’in kanlı saldırılarına maruz kalan Mavi Marmara gemisinin genç kaptanı Mahmut Tural konuştu. Tural, İsrail’in saldırmadan önce kendilerini uyarmadığını söyledi. Yol boyunca İsrail’in belirlediği kara sularına girmediklerini ifade eden Tural, “Ancak İsrail bizi suçlu göstermek için kendi sularına girmeye zorladı. Ancak ben rotayı değiştirerek buna izin vermedim” dedi.
 
 
 
 
  Çin ile birlikte YouTube sitesine erişimi yasaklayan Türkiye'de internet erişimi engellenen sayfa sayısı 6 bini geçti. Ayda ortalama 200 site de yasaklanıyor. Yasakçı zihniyet, bir-iki videoyu beğenmediği için halkın bilgiye ulaşma ve haber alma hakkını hiçe sayarak binlerce internet sitesine erişimi engelledi.  
 
 
 
  Bürokrasinin halka yaşattığı sıkıntılar tersine dönerse bürokrasinin köylüye yaptığını köylü bürokrasiye yapsa... İşte böyle olur.    
 
 
 
 
Yardım gemilerinin İsrail'in terör saldırısına uğramasıyla başlayan süreçte Türkiye'nin tavrını nasıl buldunuz?
 
Saldırı olmadan önce önlem alınmalıydı.
 
Yerinde ve etkin bir müdahale oldu.
 
Müdahale yerinde ama Türkiye-İsrail ilişkileri daha sıkı gözden geçirilmeli.
 
Anket Sonuçları
 
 
 
 
 
 
 



 
 
     
Kategoriler   HaBerTaraf
HaBertaraf Yayın Hizmetleri
Sahibi ve Genel Müdürü Rıfat YÖRÜK
Genel Yayın Yönetmeni Mevlüt PEKER (Kurucu)
 
 
 
Gündem Sağlık-Çevre Hakkımızda
HaBertaraf Anadolu Ajansı ve Cihan Haber Ajansı abonesidir.
 
Yazarlar Eğitim Künye
Güncel Bilim-Teknik İletişim
Siyaset Kültür-Sanat Yayın İlkeleri
www.habertaraf.com'da yayınlanan tüm materyalin her hakkı saklıdır. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz.

Dünya Mizah Yorum Kriterleri
Yurt Yaşam
Ekonomi-İş Medya  
Spor Magazin