DOLAR 1.558 - EURO 1.933 - ALTIN 62.60 - IMKB 56403
Salı 22 HAZİRAN 2010
Brezilya'da seller: Binden fazla kişi kayıp Halkalı'da patlama: 3 ölü, onlarca yaralı var Ã–SYM yerleştirdi, Sivil Savunma 'almam' diyor Ã‡in'de ölenlerin sayısı 175'i buldu Demirtaş: Şiddetin nedeni başarısız açılım Saldıray Paşa oğluna şefkatli Valilik: 5 terörist ölü ele geçirildi Türkiye'deki Hıristiyanlar Ergenekon'dan korkuyor Londra Büyükelçisi'ne veda ziyareti Barak: Gazze'de hiç insani kriz olmadı www.habertaraf.com
 
 
 
Oş'ta yaşanan olaylar neyin ürünü?
 
 
 
 
Mustafa YOLCU
Ankara Gar Gazinosu
 
 
 
Okur Temsilcisi
Fethullah Gülen haberlerine tepkiler
 
 
 
 
İlhan Selçuk hayatını kaybetti
 
 
 
 
 
Vakit
Abdurrahman DÄ°LÄ°PAK
Eksen kayması ya da yargıçların intiharı!
 
 
Star
Ahmet KEKEÇ
Öcalan statükonun gönüllü taşeronudur
 
 
Radikal
Akif BEKÄ°
Teröre 'Kemalist çözüm'
 
 
Bugün
Erhan BAŞYURT
Zaaflarımız bu konuşmada saklı
 
 
Yeni Şafak
Hakan ALBAYRAK
Mavi Marmara'nın açtığı yol
 
 
Star
Ä°brahim KÄ°RAS
PKK kimin taşeronu, açıklıyorum
 
 
Zaman
İhsan DAĞI
AK Parti'yi yıkmak uğruna...
 
 
Milli Gazete
Kazım ARSLAN
Önce bunları sormak gerek
 
 
Posta
Mehmet Ali BÄ°RAND
Savaş isteyenlere müjdeler olsun!
 
 
Sabah
Nazlı ILICAK
Yargıda kaptı kaçtı
 
 
Akşam
Oray EĞİN
Askere hesap sormak
 
 
Vatan
Ruşen ÇAKIR
Taşeron diye diye...
 
 
Yenişafak
Tamer KORKMAZ
Taşeron ve Tandem
 
 
Hürriyet
Yılmaz ÖZDİL
Çömelme açılımı
 
 
 
 
Fahrettin DAĞLI
 
NilgüN ŞAHSİ
 
Aydın MENDERES
 
Adem Yavuz IRGATOĞLU
 
Necmettin EVCÄ°
 
 
 
Bisiklet ve tutku

NilgüN ŞAHSİ
[email protected]
 
 
"Her akşam yatmadan önce Tanrı'ya bana bir bisiklet vermesi için dua ederdim. Bir gün Tanrı'nın çalışma tarzının bu olmadığını anladım. Ertesi gün gittim ve kendime bir bisiklet çaldım ve her akşam yatmadan önce Tanrıya günahlarımı affetmesi için dua ettim..."

Ä°talyan asıllı, Amerika’nın gelmiş geçmiş en ünlü mafya lideri Al Capone, içindeki bisiklet tutkusunu bu tarihi sözleriyle ifade etmiş.

Hatırlıyorum da çocukken iki kocaman hayalim vardı.

Birincisi, gökyüzüne salıncak kurmaktı.

İkincisi ise, gri ve direksiyon kolları aşağıya bakan bir yarış bisikletine sahip olmaktı. Çocukluğum boyunca bu gri bisiklete sahip olmak, gökyüzüne salıncak kurabilmekten daha da imkansızdı.

Al Capone kadar güçlü bir mafya lideri olamayacağım taa o zamandan belliymiş demek. Çünkü bu hayali, çalarak gerçekleştirmek aklımın ucundan bile geçmemişti. Fakat Al Capone’ den daha da hırslı olduğumu, hırs(s)ız olmamış olmam yeterince ifade etmiş olmalı.

Bense sadece dilemekle ve umut etmekle yetinmiştim.

Çünkü umut, inançlı insanın bir tür hayata tutunma yoludur. Özellikle hayattan koptuğunuzu düşündüğünüz anda, gökyüzünden sarkan mucizevi ve ilahi bir sarkaçtır.

Sokağımızın hayırsever Kadir Abi’sinden her Allah’ın günü yüzsüz bir utangaçlıkla (o da nasıl oluyorsa artık) isteyip durduğum bisikletle, akşam nasıl olur bilemezdim. Bu sayede ilk gençlik yıllarımda düşe kalka, vücudumda morarmadık yer bırakmama pahasına bisiklet kullanmanın keyfini doya doya çıkardığımı düşünüyorum.

Çocukken maddi sorunlardan kaynaklı imkansızlık, büyüyüp imkanlar sağlandığında yerini başka imkansızlıklara çoktan bırakmıştı.

Yaşadığınız şehrin dar kalıplarına isteseniz de, istemeseniz de boyun eğmek zorundada kalıyorsunuz. Şartlar bir tür kendi fıkhını oluşturuyor nitekim. Şayet şehirde (hele de kasabayı andıran bir yapıdaysa), kimse bisiklet kullanmıyorsa (özellikle kadınlar)doğal olarak kültürün belirlediği şehrin planlanmasında bisiklet parkuru da yoksa, tabuları yıkmaya çalıştığınızda ise huzurun h’ sinden eser kalmayacağının da farkındaysanız, geriye kalan sadece yazmaktır…

Yazmak ve yaşamak arasında sıkı bir bağ olduğuna yürekten inanırım çünkü.

Bisiklete binmenin özgürlüğün bir başka resmi olduğunu iddia etsem beni ancak bisiklet tutkunları anlayacaktır. Kimilerine göre bisikletçi dünyanın en saf insanıdır. Çünkü binicisi, bisikletin kendisini taşıdığına inanır. Ama bir de bisikletin tadını bilenlere sorun siz bunun dayanılmaz hafifliğini. Bu bir tutkudur çünkü. Tutkunun da mantığını şu ana dek ne gören olmuştur, ne de duyan.

Zaman zaman rüyalarımı süsler benim bisiklet sevdası. Rüyalara pek itibar etmem ama, söz konusu bisiklet olunca her kadın gibi dayanamayıp aldım elime bir gün rüya tabirleri kitabını.
“Rüyada bisiklete bindiğini gören kimse, kendi çabasıyla sorunlarının üstesinden gelecektir.” İşte kadın olmayı sevdiğim nadir anlardan biri daha. Ä°nandım gitti. Düşünüyorum da acaba rüyamda sık sık bisiklete binmeme mi borçluydum gerçekteki sorun-çözüm ilişkimi, yoksa hayatla olan boğuşmamın her daim galibi olmamdan mıydı bu ezberimsi rüyalar? Emin olduğum tek şey var ki, o da felsefenin insanı çok yorduğu. Geçelim.

Ama benim asıl görmek istediğim rüya başka. Bir bisiklete atlayıp ülkemi karış karış gezmek ve öncelikle şehir efsanelerini adım başı dinlemek, sonra da dinlediklerimi kalemle dillendirmek. Bir Türk kadını olarak bunu başarmam ne kadar veya ne zaman mümkün, ayrı bir yazı değil yazı dizisi konusu pek tabii. Belki de o gün, gökyüzüne salıncak kurabildiğim gündür!

Bir tevatüre göre hayal ile gerçeği siz istemediğiniz müddetçe beyniniz ayırt edemezmiş. Bu tarz araştırma sonuçlarına oldum olası bayılmışımdır. Belki işime geldiğinden, belki içime sindiğinden. Ve hemen gözlerimi kapatıp çocukluk hayallerimin baş tacı gri yarış bisikletime atlayıp yollara düşüyorum.

Kan ter içinde, bacaklarım titreyene dek sürüyorum bisikletimi. Ve bir bakmışım şehrin zirvesindeyim. Tepedeki yıllanmış çınar ağacı anne kucağı gibi bağrına basıyor beni. Az soluklanıp, tepeden çevreyi kolaçan ediyorum. Güneş batmak üzere. Karadeniz, altından bir tepsiyi sinesine çekmeye hazırlanıyor. Bütün şehir ayaklarımın altında.

Aman Allahım! Ne kadar da yakınım gökyüzüne ve Sana. Herkes ve her şey ne kadar da küçük! Herşeyle beraber tüm sorunlar da küçülüyor gözümde.

Şehrin evlerini, birer birer yanmaya başlayan ışıklarından zar zor seçebiliyorum.Ne hikayeler yaşanıyordur acaba o evlerde. Her hanede kimbilir ne mutluluklar, ne hüzünler, ne matemler, ne tutsaklıklar, ne aşklar, ne çaresizlikler, ne ihanetler, ne nefretler, ne hayaller ve de ne umutlar vardır.

Kapılarını çalsam rastgele, “Anlatır mısınız bana en yakası açılmamış masallarınızı?” desem, önce yüzüme bel bel bakıp, sonra da “Deli mi ne?” mi derler, yoksa bu şehir bedevisini sorgusuz sualsiz içeri mi buyur ederler?

“İşte özgürlük!” diyorum sonra kendi kendime. Bütün çaresizlikler de o rakımın altında kalıyor o an.

“Ey şehir halkı!!” diye nara atasım geliyor. “Peşinden koştuğunuz şey nedir?”
Ve ses bana geri dönüyor yankılanarak. Suya atılan bir çakıl taşı misali dalga dalga yayılıyor bu soru ruhuma.

Usüldendir deyip cevap veriyorum:
Bencesi özgürlükkk!!

Bencesi umuttt!!
Bencesi mutluluk!!


 
19 Haziran 2010 - 00:01:29
 
 
Paylaş    
 
 
 
Yorumlar
 
 
 
 
 
 
 
Adem Yavuz IRGATOĞLU
“Vatan sağ olsun ama nereye kadar? ”(2)
 
 
Fahrettin DAĞLI
Söz ola kestire başı söz ola kestire savaşı
 
 
Necmettin EVCÄ°
Kahrolsun PKK, kahrolsun İsrail ve işbirlikçileri
 
 
NilgüN ŞAHSİ
Uyusun da büyüsün...
 
 
Saldıray Paşa oğluna şefkatli..
 
Barak: Gazze'de hiç insani kriz olmadı..
 
ÖSYM yerleştirdi, Sivil Savunma 'almam' diyor..
 
Bombalı saldırgan suçunu kabul etti..
 
Valilik: 5 terörist ölü ele geçirildi..
 
Brezilya arabuluculuktan çekildi..
 
123 yaşındaki Davut dede vefat etti..
 
'Çoban sandık, ateşi kestik'..
 
'Dur-kalk'ta en cimri otolar..
 
İlhan Selçuk hayatını kaybetti..
 
Zaman'ın tirajına ''otorite'' darbesi..
 
Yahudi entelektüeli Müslüman yapan sûre..
 
Hakkari'de karakola saldırı: 8 şehit..
 
İsrail ordusu soruşturmayı tamamladı..
 
Heron 150 PKK'lıyı yakaladı ancak.....
 
Tarihten Sayfalar (Muzaffer Taşyürek)..
 
Türkiye'deki Hıristiyanlar Ergenekon'dan korkuyor..
 
Bombalı saldırgan suçunu kabul etti..
 
Valilik: 5 terörist ölü ele geçirildi..
 
Saldıray Paşa oğluna şefkatli..
 
123 yaşındaki Davut dede vefat etti..
 
CHP'li Şimşek: Fakirlik nedeniyle çarşaf giyiliyor..
 
'Çoban sandık, ateşi kestik'..
 
'Yoksulluğu, yolsuzluğu, işsizliği, terörü...'..
 
Dünya basını açılımın bittiğini gördü..
 
Zaman'ın tirajına ''otorite'' darbesi..
 
Vuvuzela'ya psikiyatri uzmanı da dayanamadı..
 
İsrail İHH'yı terörist ilan etti..
 
''Dokunulmazlıklarımızı kaldırın''..
 
Hakkari'de karakola saldırı: 8 şehit..
 
 
 
İlhan Selçuk hayatını kaybetti
 
Balyoz tahliyelerinin gerekçesi açıklandı
 
TÜBİTAK: Balyoz CD raporlarında çelişki yok
 
Başbuğ'dan OHAL açıklaması
 
Türkiye, Bulgaristan ve Romanya'yı solladı
 
 
 
 
Düşmanlarınızı affedin bu bir büyüklüktür. Ama onları unutmak büyük bir aptallıktır.

(J.F. Kennedy)
 
 
 
Havadurumu
 

 
 Dolar
 
1.548
1.558
 
 Euro
1.915 1.933
 
 Sterlin
2.286 2.335
 
 Altın
61.73 62.60
 
 IMKB
56403  
 
 
Ufuk Uras: Mahkeme irademi yok sayamaz...
 
Ufuk Uras: Meclis’in rüştünü tartışmak Mahkeme’nin haddi değildir
 
 
 
 
  MSN aracılığıyla gönderilen, 'Bu resim senin mi?'mesajına aman dikkat!..  
 
 
 
  Şişli Belediye Başkanlığı görevini bırakmak istemeyen Türkiye Değişim Hareketi lideri Mustafa Sarıgül'e, ara formül bulundu.    
 
 
 
 
İlhan Cihaner ve Çetin Doğan'ın tahliye edilmesinden sonra kimilerine göre "yargıya güven bitmiş", kimilerine göre de "yargıya güven artmıştır". Sizce...
 
Yargıya güven bitmiştir
 
Yargıya güven artmıştır
 
Yargıya güven daha da azalmıştır
 
Değişiklik olmamıştır
 
Anket Sonuçları
 
 
 
 
 
 
 



 
 
     
Kategoriler   HaBerTaraf
HaBertaraf Yayın Hizmetleri
Sahibi ve Genel Müdürü Rıfat YÖRÜK
Genel Yayın Yönetmeni Mevlüt PEKER (Kurucu)
 
 
 
Gündem Sağlık-Çevre Hakkımızda
HaBertaraf Anadolu Ajansı ve Cihan Haber Ajansı abonesidir.
 
Yazarlar Eğitim Künye
Güncel Bilim-Teknik İletişim
Siyaset Kültür-Sanat Yayın İlkeleri
www.habertaraf.com'da yayınlanan tüm materyalin her hakkı saklıdır. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz.

Dünya Mizah Yorum Kriterleri
Yurt Yaşam
Ekonomi-İş Medya  
Spor Magazin