|
|
 |
Mavi Marmara Risalesi üzerine
Mustafa Yahya COŞKUN
[email protected] |
|
Dünya tarihine adını kan kırmızısı renklerle yazdıran Mavi Marmara gemisindeyken haberleri takip edebilmek için sürekli basın odasına inerdik. Kim ne demiş, kim ne yazmış diye bakardık. Amacımız açık hava hapishanesine çevrilen Gazze’ye uygulanan haksız ambargoyu duyurmak ve dünya kamuoyunun dikkatini Gazze’ye çekebilmekti ya; onun için kimin ne dediğini kimin bu haberi ne kadar gördüğünü merak eder ve yazılanların artmasıyla da sevinirdik. Çünkü her yazıda her haberde ulvi amacımıza bir adım daha yaklaşıyorduk.
Kanlı baskının başlayacağı gündü sanırım. Günde neredeyse üç yazı yazarak gemiye destek sağlamaya çalışan Bülent Akyürek’in yazdığı bir yazıyı görmüştüm. Yüzümde gizlemeye çalışmadığım bir tebessüm oluşmuştu. “Eğer gemide yalnızca Hakan Albayrak’a bir şey olursa önüme çıkan ilk İsrailliyi öldürürüm.” diye yazmıştı Bülent Akyürek. Basın odasından çıkıp güvertedeki dostlarımıza yazıdan bahsedince tüm yolcuların yüzünde aynı tebessüm oluşuvermişti birden.
Bülent Akyürek yine yaptı yapacağını… (O çok sevdiğim ifadesiyle Aşk Olsun…) Mavi Marmara ile alakalı olarak ruhu olan ilk kitabı yazdı. Bundan önce yazılan kitaplar Mavi Marmara’nın ruhunu anlatmaktan uzaktaydı. Halbuki Mavi Marmara; realiteyi çıldırtan bir samimiyetin adıydı. Bu çağa yakıştırılamayacak her şeyin içerisine sığdığı bir gemiydi. Bir şiirdi Mavi Marmara. Yani yalnızca ruhtu. İçinde şahitlikleri, şahitleri, şehitleri taşıyan ve ümmetin yolunu aydınlatacak bir meşelaydi...
Bülent Akyürek C4 kitaptan çıkan bomba tesirli risalesi ile o ruhu anlatmış. İsteseydi biz daha Türkiye’ye adımımız atmadan bitirebilirdi kitabını ama gemide olmadığı için yazmakta tereddüt etti. Halbuki o da gemideydi. Gönlü o gemide olan herkes gibi gemideydi. Ve bize gemiyi başka bir açıdan anlattı.
Bizleri de hakkımız olmayan ifadelerle taltif eden Akyürek’in kitabı tarihe düşülmüş bir not, yönümüzü bulmada bize kılavuzluk edecek bir eser. Geminin yolcularına: “Sizler, karada batan bu ümmete denizde yürümesini, suda koşmasını öğrettiniz. Hepinizden Allah razı olsun, şehitlerimizin ruhları şad olsun” diye seslenen Bülent Akyürek’e biz de aynı muhabbetle mukabele ediyoruz: Allah senden de razı olsun.
Kitabın beni en çok etkileyen bölümlerinden olan Şehit Furkan Doğan Tefsirinden bir bölümle yazımı bitiyorum: “Furkan; otuz sekiz yaşına kadar para biriktirip mobilyalarını almadan ve iknci evini garantilemeden evlenemeyen bu ümmete nasıl on dokuz yaşında şehit olunabileceğini öğretti. Bize, erkekliğin yaşını gösterdi.”
|
|
17 Ekim 2010 - 00:02:48 |
|
|

Dolar |
|
|
1.418
|
1.428
|
|
Euro |
|
|
1.978 |
1.993 |
|
Sterlin |
|
|
2.230 |
2.270 |
|
Altın |
|
|
61.45 |
61.89 |
|
IMKB |
|
|
69364 |
|
|