|
|
|
'Saldırıda ağır ihmal kokuları var'
|
|
|
|
Muhammed Muzaffer KAYA
İsrail biterse PKK da biter
|
|
|
|
|
Trablusgarp fatihi Türk denizci Turgut Reis
|
|
|
|
|
Vakit |
Abdurrahman DİLİPAK
|
Eksen kayması ya da yargıçların intiharı!
|
|
|
Star |
Ahmet KEKEÇ
|
Öcalan statükonun gönüllü taşeronudur
|
|
|
Radikal |
Akif BEKİ
|
Teröre 'Kemalist çözüm'
|
|
|
Bugün |
Erhan BAŞYURT
|
Zaaflarımız bu konuşmada saklı
|
|
|
Yeni Şafak |
Hakan ALBAYRAK
|
Mavi Marmara'nın açtığı yol
|
|
|
Star |
İbrahim KİRAS
|
PKK kimin taşeronu, açıklıyorum
|
|
|
Zaman |
İhsan DAĞI
|
AK Parti'yi yıkmak uğruna...
|
|
|
Milli Gazete |
Kazım ARSLAN
|
Önce bunları sormak gerek
|
|
|
Posta |
Mehmet Ali BİRAND
|
Savaş isteyenlere müjdeler olsun!
|
|
|
Sabah |
Nazlı ILICAK
|
Yargıda kaptı kaçtı
|
|
|
Akşam |
Oray EĞİN
|
Askere hesap sormak
|
|
|
Vatan |
Ruşen ÇAKIR
|
Taşeron diye diye...
|
|
|
Yenişafak |
Tamer KORKMAZ
|
Taşeron ve Tandem
|
|
|
Hürriyet |
Yılmaz ÖZDİL
|
Çömelme açılımı
|
|
|
|
|
|
Necmettin EVCİ
|
|
Adem Yavuz IRGATOĞLU
|
|
Ercan AKSOY
|
|
İsmail YAŞA
|
|
|
|
|
Yargıtay, bir kere o parmağı indir! |
|
|
Beklenen gelişme bağıra bağıra gerçekleşti. Yargıtay 11. Ceza Dairesi, İlhan Cihaner ve diğer tutuklu sanıkların tamamını tahliye etti. Tahliyenin hukuktaki karşılığı 'tutuksuz yargılama'dır. |
|
Bülent KORUCU
Bu saatten sonra yargılama yapılacağına inanan kalmış mıdır? Gazetelerde çarşaf çarşaf yayınlanan ses kayıtları olmasaydı dahi hadisenin cereyan ediş şekli yeterince fikir veriyor. Cihaner, mahkemede sanık olarak değil kahraman gibi ağırlanıyor. Halk tabiri ile enseye tokat oturumlar yaşanıyor. Hakimler arkadaşı, savcı avukatı sanki... Eskiden savcılar sadece aleyhte konuştukları için 'lehte ve aleyhte delilleri toplar' diye tadil etme ihtiyacı duyuldu. Yargıtay savcısına aksini hatırlatma lüzumu hasıl oldu; zira avukatlardan farklı konuştuğuna ve herhangi bir suç isnadında bulunduğuna şahit olunamadı.
Kararı veren Yargıtay değil, önce bunu kayıtlara geçirelim. Burada birinci kademe mahkeme olarak görev yapıyor ve üst mahkeme havası atması gerçekle bağdaşmıyor. Başındaki Yargıtay ibaresinin diğer mahkemenin önündeki Erzurum'dan farkı yok. İlla üstünlük aranacaksa daha ağır cezayı gerektiren suçları yargılayan Erzurum İkinci Ağır Ceza'nın rüçhaniyetinden söz edebiliriz. Birleştirme, hukuken cezası ağır olan suçlamaya bakan mahkemede olabiliyor. Yani 11. Ağır Ceza (bakın Yargıtay demiyorum) birleştirmede yarar görüyorsa elindeki dosyayı Erzurum'a göndermesi beklenirdi. Bu da kanunlara aykırı olurdu, ancak şimdi yapılan bir katliam. Birinci derece hakim ve savcılar özel kanunları mucibince görevleriyle ilgili suçlarda birinci kademe mahkeme sıfatıyla Yargıtay'da yargılanıyor.
Birleştirme iki ayrı mahkemenin ortak kararıyla mümkün. Yani hem ilk yargılayan hem de diğer mahkemenin mutabakatı şart. 2. Ağır Ceza gönderseydi, 11. Ağır Ceza'nın kabul etmeme hakkı olduğu gibi tersi de mümkün. Hatta ikisi de 'hayır benim alanıma girmiyor' diyebilir. İki tarafın mutabakatı dışındaki hallerde uyuşmazlık mahkemesi devreye giriyor. Yani şu anda tamamlanmamış bir süreçten bahsediyoruz. Hatırlayın Danıştay davasının birleşmesine 'üst mahkeme' sıfatıyla Yargıtay karar verdi; ama iki yerel mahkemenin mutabakatı sonrasında hayata geçebildi. Burada iki eşit mahkeme söz konusu olduğuna göre haydi haydi bitmemiş bir süreçten bahsedebiliriz. Şunu da unutmamak lazım, yerel mahkemeler Yargıtay'daki dairelerin emir kulu konumunda bulunmuyorlar. Yetkili dairenin usulüne uygun başvuruyu değerlendirerek verdiği bozma kararlarına bile yerel mahkemelerin direnme yetkisi var. Ve genel kurulun hakemliğinde bu uyuşmazlık çözülüyor. Evlilik gibi iki tarafın onay ve kabulü ile gerçekleşen bir konudan bahsediyoruz. Taraflardan biri onay vermeden akti gerçekleşmiş farz edip, hüküm bina etmek kadar kanunsuz bir işlem, 11. Daire'ninki.
Erzurum'daki yargıçlar hakkında Yargıtay duruşmalarında savcılık makamının ileri geri konuşmaları ve yapılan suç duyurusu da hukuksuz. Öncelikle soruşturma yetkisi Adalet Bakanlığı'nın izni ve görevlendirmesi sonucu müfettişler veya muhakkiklerde. Ayrıca hedef küçültüp Erzurum'a yüklenmeleri mantıksız. Zira onun kararları dört ayrı ağır ceza mahkemesinin onayından geçti. Sanık avukatlarının tutukluluk hali başta olmak üzere yaptığı bütün itirazlar farklı ağır cezalarca reddedildi.
Yargıtay 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 9 hakime, 'Mehmet Haberal'ı tahliye etmedikleri gerekçesiyle verdiği para cezası da düşünüldüğünde ortaya çıkan manzara ürkütücü. Yargıtay'daki bazı yargıçların 'uysa da uymasa da' modunda olduğu anlaşılıyor.
ZAMAN
|
|
19 Haziran 2010 - 09:13:01
|
Dolar |
|
|
1.555
|
1.567
|
|
Euro |
|
|
1.910 |
1.927 |
|
Sterlin |
|
|
2.297 |
2.335 |
|
Altın |
|
|
61.89 |
62.44 |
|
IMKB |
|
|
57277 |
|
|
|
|
Bilal Can, Samet Doğan İle 'Marmara'yı Konuştu...... |
|
Rotamız Filistin Yükümüz Özgürlük Sloganıyla yola çıkıp varacağı yere 70-80 mil kala İsrail askerlerince korsanca işgal edilen Mavi Marmara ve diğer gemiler Dünya gündemine oturacak şekilde büyük bir yankı uyandırdı. O gemide biz vardı, siz vardınız, kalpler, inananlar, insanlık adına bir şeyler yapanlar, dini, inancı, rengi ne olursa olsun o gemiye umut bağlayanlar vardı. Gemiler büyük bir şölen, büyük bir uğurlamayla yola çıktılar. Sonrası ise malum.
|
|
|
|
|
|
|
Dijital medya alanında hamle yapmak isteyen Hürriyet'te internet ve bilgi teknolojileri tek çatı altına alındı... |
|
|
|
|
RTÜK'ün son üç toplantısının kararlarını inceleyen Milliyet'ten Sina Koloğlu, ilginç kararlarla karşılaştığını anlattı. |
|
|
|
|
|
|