|
|
|
 |
Türk: PKK Irak’a çekilirse süreç daha sağlıklı işler
Aslı AYDINTAŞBAŞ
[email protected] |
|
|
Ahmet Türk’ü, Florya Deniz Köşkü’nde bir grup milletvekiliyle çay içerken yakalıyorum. Burası, Atatürk’ün 30’lu yılların sonunda bilimsel ve siyasi toplantılar için kullandığı, hayatının son dönemlerinde sık sık gelip kaldığı sade bir mekân. Şimdilerse ise TBMM lojmanı olarak İstanbul’u ziyaret eden vekilleri ağırlıyor.
Kapatılan DTP’nin başkanı, her zamanki gibi elinden düşürmediği sigarasıyla, yeniden başlayan açılım sürecini yorumluyor. Aslında bir ayağı İmralı’ya da uzanan bu süreç, sağdan sola herkes tarafından Kürt siyasi hareketinin “akil adamı” olarak kabul edilen Ahmet Türk’e yepyeni bir rol, yepyeni misyonlar yüklüyor.
Ancak onun gözü İmralı’da; o da herkes gibi Aysel Tuğluk’un İmralı’dan getireceği mesajı bekliyor merakla.
“Beni umutlandıran, 30 yıldır yürütülen siyaset ve yöntemlerin sorunları çözemeyeceğini Türk, Kürt artık herkesin ve süreçte etkin tüm kurumların kabul etmiş olması. Doğru olan bu. Şu anda bölgede büyük umutlar var. Ama yeni bir yaklaşım lazım. İşin ciddiyeti ve Türkiye’nin bu sorunu çözmediği takdirde hepimizi kaygılandıracak bir sürece sürükleneceğini hepimizin görmesi lazım.”
Birinci açılım süreci, hem kamuoyu hazır olmadığı için, hem de “PKK’nın dağdan inmesi” gibi ciddi siyasi bir süreç, “TRT Şeş” veya “analar ağlamasın” gibi yumuşak söylemlerle kamufle edildiği için başarısız oldu. Habur sonrası, PKK’nın dağdan inmesi karşılığında düz ovada siyaset yapması iyice zorlaştı. Oysa referandum sonrası hızlanan ikinci açılım süreci, doğrudan Kuzey Irak-İmralı-Ankara üçgeninde temaslar üzerine kurulu.
Bir anlamda daha gerçekçi, daha çıplak bir süreç.
Bunu, daha önceki sohbetlerimizde hep Abdullah Öcalan’ın da muhatap alınması gerektiği vurgusunu yapan Ahmet Türk’e söylediğimde cevabı şu oluyor: “Biz daha önce silahların susması konusunda beklentiniz varsa elinde silah olanları dışlayamazsınız dediğimizde, bir sürü dava açıldı. Başka yeri adres gösteriyor dediler. Oysa doğruyu söylüyorduk. Bu süreci 30 yıldır götürenleri dışlarsanız, nereye varabilirsiniz? Ben siyasetçiler önemsiz demiyorum. Ama silahların susmasını istiyorsanız Öcalan gibi, PKK gibi gerçek aktörlerin de ikna edilmesi lazım. Aksini söylemek saflık olur.”
Ancak Ahmet Türk’ün içi tamamen rahat değil. Yeniden hızlanan açılım sürecinin ne ölçüde bilinçli başlatıldığını, hükümetin seçim yılında ne kadar esnek davranabileceğinden emin değil. Ortada “somut bir yol haritası”, makul bir “mutfak çalışması” olmamasından kaygılı. Faydası olacaksa, Kandil’e gitmeye bile hazır. Ancak elinde “güven verici bir yol haritası” olsun istiyor. “Gerçekten barış beklentisi, anlatılacak bir şey varsa gitmenin anlamı var. Yoksa Kandil’le neyi paylaşayım?” diyor.
Medyada son günlerde tartışılan PKK güçlerinin Irak sınırına çekilmesi ihtimalini soruyorum. Bu, İmralı’da yapılan kalıcı ateşkes görüşmelerinin önemli bir ayağı olarak görülüyor devlet tarafından. Ahmet Türk, “Bu konuda bir bilgiye sahip değilim” diye söze başlıyor; sonra bir Kürt siyasetçi açısından son derece cesur sayılabilecek bir cümle sarf ediyor: “Ancak süreç güven verici bir tarzda işlerse, provokasyon olmaması için bu güçlerin sınır dışına çıkması, sürecin daha sağlıklı işlemesine imkân verecektir. Her kesimde bu açılımın barışçıl bir sürece evrilmesini istemeyenler var. Ama PKK güçleri sınır dışına çıkarsa, kimin provokasyon yaptığı çok daha kolay anlaşılır, süreç daha sağlıklı işler.”
Ahmet Türk, toplumun gerildiğinden, her tür şiddet eyleminin bu gerilimi arttırdığından söz ediyor. CHP dahil diğer siyasi partilerin de mevcut diyalog ortamına girmesini istiyor. Bu anlamda Kemal Kılıçdaroğlu ile buluşmaya hazır. “Çağdaş ve demokratik taleplerin, farklı kimlik taleplerini de içerebildiğini ortaya koymak gerekiyor. Bu, barışın da önünü açar. Kendi yurttaşlarınızın talepleri, neden ‘taviz‘ gibi algılansın? Onlar da sizin yurttaşınız. Kürtler ayrışmak ya da federasyon değil; kendi bölgelerinde söz sahibi olmak, karar verme sürecinde olmak istiyorlar. Bunun neresi yanlış” diyor.
|
| |
| 28 Eylül 2010 - 07:51:15 |
| |
|
|
| Dolar |
|
|
1.451
|
1.461
|
| |
| Euro |
|
|
1.970 |
1.985 |
| |
| Sterlin |
|
|
2.270 |
2.330 |
| |
| Altın |
|
|
61.12 |
61.56 |
| |
| IMKB |
|
|
63862 |
|
|
