|
|
 |
Tek tip askerlik ya da profesyonel ordu
Taha KURUTLU
[email protected] |
|
Tek tip askerlik meselesi Türkiye’ye ne kazandıracak? Hiçbir şey kazandırmayacağı gibi çok şey kaybettireceği çok açık. Bugünlerde yine yanlış sorulara doğru cevaplar arama tezadı içerisindeyiz. Belli aralıklarla gündeme getirilen “Tek tip askerlik” yani üniversite mezunlarının askerlik hizmetini uzatma konusu yine gündemin önemli bir maddesi olmuş durumda. Halbuki içinde bulunduğumuz konjonktür asıl sorunun “Profesyonel askerlik meselesi ne oldu?” sorusu olduğunu gösteriyor. 2007 yılında Kara Kuvvetleri Komutanı İlker Başbuğ “Profesyonel orduya en kısa zamanda geçeceğiz” dediğinde TSK doğru bir karara imza attı diye düşünmüştüm. Hakikaten de öyle idi. Bundan böyle 20 yaşında, hayatında eline belki de hiç silah almamış gençler, dağlarda senelerce yaşamış ve araziyi avucunun içi gibi bilen teröristlerin kucağına itilmeyecekti. Ancak 4 yıl kadar bir zaman zarfı geçmesine rağmen konu amacından sapmış ve hala asıl konuşulması gereken konu yerine acemi gençlerin biraz daha fazla askerlik yapması konusu konuşuluyor.
Bu ülke için yapılacak en yüksek seciyeli eylem vatan için can vermektir. Bundan vatanını seven hiçbir vatan evladının kaçmayacağı ortada. Bunun ispatı bu millet 30 yıldır şehit veriyor bu gençler 30 yıldır şehit oluyor. Peki, bugüne kadar 5 bini geçmeyen PKK karşısında ne kadar başarı sağlanabildi? Kimse terörün bittiğini söyleyemez herhalde. Maalesef askeri teknolojilerin kullanımı, profesyonel donanımlı ve arazi şartlarına entegre olmuş uzman kadronun kullanımı gibi önemli adımlar varken hala “Kalabalık olsun” mantığıyla hareket ediliyor olması problemin kökten çözümünü zorlaştırmaktadır. Gel gelelim terörle mücadele “Kalabalık” ordu mantığıyla değil “Modern ve profesyonel” ordu mantığıyla yürütülecek bir mücadeledir. Bu açıdan üniversite bitirmiş ve işsiz gezen, hayat düzenini ancak 27-28 yaşlarında yoluna koyabilen veya mastır - doktora yapmış bir insana tam da hayatının kırılma noktasında böyle bir na-makul sorumluluk yüklerseniz mantık sınırlarını zorlamış olursunuz. Aynı şekilde yaşlı anne-babasını köyde bırakarak hayatının en verimli çağındaki bir gence 2 sene askerlik vazifesi yüklemenin sonuçlarını iyi okumak lazımdır. Askerliğin temel eğitimi 3-4 ayda verilebilecekken bu süreyi gençlerin hayatını etkileyecek sürelere çekmekle terör meselesi hallolmaz. Bu insanları profesyonel asker olarak almıyorsunuz. Vatanı savunma mantalitesi artık değişmelidir. Nasıl ki artık seçimlerde bayrak asıp başında bekçilik yapmakla iktidar olunmuyorsa sınırlarda aralıksız dolaşmakla da terör bitirilemiyor. Hele de bu işi sınır bölgelerini bilmeyen acemi gençlere yüklüyorsanız. Eğer askerlik illa da tek tip olacaksa makul çözümler üretilmeli. Örneğin herkesin 4 ayda yeterli askeri bilgiyi alması gibi. Seferberlik halinde vatan savunmasına koşacak olan bu millete bu kadar eğitim kâfidir. Nitekim bu makul süreyi güvenlik uzmanları kendileri belirtmekteler.
Üniversite mezunlarına vaat edilen bir unsur da kısa dönem askerlikti. Bu yüzden birçok genci hem iş bulabilmesi hem de askerlikle vakit kaybetmeden hayata atılabilmesi için sınava daha istekli hazırlayabilirsiniz. Ancak üniversite mezunlarının işsiz gezdiği ve hayata atılmakta hayli zorlandığı bu dönemde askerliği bir külfet haline getirmenin rasyonel bir izahı yoktur. Bu Türkiye’nin beyin gücünü zayıflatmaktır. Aynı şekilde lise mezunu gençlere hayatlarının baharında 2 sene askerlik yaptırmak acaba ne kadar gereklidir ve vatan savunmasına ne derece katkı sağlamaktadır? Bunlar tartışılmalı aklıselim bir karar verilmelidir. Ancak asıl mesele “Profesyonel Orduya” geçisin hızlanmasıdır. Hatta başlatılan çalışmanın derhal sonuca ulaştırılmasıdır. Yoksa askerlik 3 sene de olsa acemi gençlerin teröristler tarafından –maalesef- keklik gibi avlanmasının önüne geçilemez.
|
|
24 Eylül 2010 - 00:14:04 |
|
|

Dolar |
|
|
1.469
|
1.479
|
|
Euro |
|
|
1.977 |
1.992 |
|
Sterlin |
|
|
2.312 |
2.352 |
|
Altın |
|
|
61.45 |
61.95 |
|
IMKB |
|
|
63862 |
|
|