DOLAR 1.484 - EURO 1.997 - ALTIN 62.17 - IMKB 63862
Cumartesi 25 EYLÜL 2010
Davutoğlu, Muttaki ile görüştü Zehirli etlerle ilgili soruşturma başlatıldı Hamas ve El Fetih bir araya geldi Gaziosmanpaşa taş ocaklarında göçük: 1 ölü Ahmedinejad Obama ile yüzleşip tartışmaya hazır Gaziantepspor'a bir maç tarafsız saha cezası  UAEK'den İsrail denetimine ret Kuzu: Yeni Anayasada YÖK'ü ele alacağız İptal edilen KPSS 28 Kasım'da yapılacak Vural: AKP-BDP ne görüştü, bilmek hakkımız habertaraf.com
 
 
 
'Hanefi Avcı o kitabı, kendine zırh için yazdı'
 
 
 
 
Nihat ALTAY
"Torunum ve bahçeyle ilgileneceğim"
 
 
 
Okur Temsilcisi
Hırsızlığın yeni adı: Bir internet sitesi
 
 
 
 
Zeki Müren'in ölüm yıl dönümü
 
 
 
 
 
Bugün
Adem Yavuz ARSLAN
Telefonun ucundaki skandal
 
 
Hürriyet
Ahmet HAKAN
Namuslu olacaksak
 
 
Milliyet
Aslı AYDINTAŞBAŞ
Daha iyi bir fikriniz var mı?
 
 
Star
Aziz ÜSTEL
Özal’a ateş edildiği gün hemen yanındaydım!
 
 
Akşam
Burhan AYERİ
Solculukları depreşince
 
 
Radikal
Cengiz ÇANDAR
Toskana'dan Tophane'ye
 
 
Akşam
Deniz Ülke ARIBOĞAN
Şükür görüştürene!
 
 
Sabah
Emre AKÖZ
Bakkal Cafer galerici Cansu'ya niye saldırdı?
 
 
Milli Gazete
Gökçen GÖKSAL
Kızıldeniz'den sağa dönmek
 
 
Bugün
Gülay GÖKTÜRK
Tophane
 
 
Yeni Şafak
İbrahim KARAGÜL
İsrail-PKK bağlantısı bu işi bozabilir mi?
 
 
Zaman
İhsan DAĞI
Gazeteciler susun, jitem konuşuyor!
 
 
Star
Mehmet ALTAN
‘Cami yakılır mesela...’
 
 
Sabah
Nazlı ILICAK
Barış, siyasi malzeme yapılmasın
 
 
Radikal
Oral ÇALIŞLAR
'İyi Kürt' 'kötü Kürt'
 
 
Vatan
Reha MUHTAR
Tophane olayı, türbanlı hayatlar ve Kürt açılımı...
 
 
Yeni Şafak
Salih TUNA
Bu yazıyı AKP'liler sakın okumasın!
 
 
Milliyet
Taha AKYOL
İki konu
 
 
Hürriyet
Yılmaz ÖZDİL
Bienal
 
 
 
 
Fahrettin DAĞLI
 
Reha RUHAVİOĞLU
 
Serdar AYDIN
 
 
 
Seçimler ve partiler olmasın, bölünmeyelim!

İhsan DAĞI
[email protected]
 
 
Bir ülkede seçimlerin ardından siyaset durulmaz mı biraz? Bizde durulmuyor, durulmayacak da... Referandumda kaybeden blok yüzde 42'nin 58'den nasıl daha büyük olduğunu hesaplamaya çalışıyor, 'yeni durum'u analiz edeceklerine eski ezberlerine sarılmaya devam ediyorlar.

Bu böyle devam edecek; siyasi tansiyon da düşmeyecek. İyimser bir saflıkla Kemalist-ulusalcı blokun 'makul' bir noktada 'uzlaşı' arayacağını beklemek beyhude. Onların istediği, azınlık hegemonyasının devamı. Ama 'çoğunlukçu' bir karar alma mekanizmasına dayanan demokrasilerde böyle bir pozisyonun muhafaza edilmesi imkânsız. Demokratikleşme süreci kaçınılmaz şekilde bu 'azınlık'ın gücünü zayıflatıyor. Anayasa referandumu da bu ülkenin CHP ile sivil-asker bürokrasinin 'veto'su olmadan kendi anayasasını yapabileceğini kanıtladı.

Tepki buna; 1960 sonrası oturdukları kilit mevkii demokratikleşme sürecinde kaybediyorlar. Çünkü demokratikleşme, kuralları, kurumları ve aktörleriyle iktidarı bürokratik elitler ve onun sosyal uzantılarından alıp halk çoğunluğuna veriyor. Bu duruma Kemalist-ulusalcı blokun tepkisi ise çok bildik: halk aldatıldı, bilmiyordu veya satıldı...

Anlaşılmaz bir tepki değil bu. Mesele şudur; Kemalist-ulusalcı blok demokrasiye uyumlu değil, demokrasi de onlara... Demokrasinin değerleri, kuralları ve kurumları ile Kemalist-ulusalcıların temel değerleri ve ilkeleri derin bir çelişki içinde. Ne onlar demokrasiye uyumlaştırabiliyorlar kendilerini ne de demokrasi Kemalist-ulusalcılara iktidar kapısı aralıyor. Bu çelişki yapısal ve kalıcı.

Çelişki, çelişkinin yarattığı tansiyon, hırçınlık, hazımsızlık sonuna kadar sürecek. Kemalist-ulusalcı blok, başta CHP, yüksek yargı ve sivil uzantıları olmak üzere, 'oyunun kuralları' üzerinde uzlaşmaya yanaşmayacak. Bırakın oyunun kurallarını, oyuna bile razı değiller; istedikleri, birileri çalsın düdüğü ve eski bir genelkurmay başkanının deyimiyle 'iktidarı altın tepside' sunsun kendilerine... En kontrol altındaki oyunda, yani en kısıtlı demokraside bile kaybettiklerini düşünüyorlar çünkü.

O yüzden şimdilerde eski bir nakarat yeniden tekrarlanıyor; 'karpuz gibi ikiye bölündük'. Öncelikle durum 'fifty-fifty' değil; bir taraf tam altı milyon kişi daha fazla!

İkincisi, 'aman bölündük, kutuplaştık' sözlerinin arkasında acayip bir 'siyaset' düşmanlığı yapılıyor. Yani demek istedikleri; 'siyaset bizi bölüyor, kutuplaştırıyor. Siyaset yapmasak, siyasal partiler olmasa bölünmeyeceğiz, kutuplaşmayacağız'. 'Sınıfsız, imtiyazsız kaynaşmış bir toplum' özlemi çekiyorlar hâlâ; yani, tek parti veya hiç parti dönemleri...

Bu ülkenin ilk serbest seçimleri 1950 yılında yapıldığında ilk defa karpuz gibi ikiye bölünmüştük işte. Bayar-Menderes ikilisi halkın yüzde 55 oyunu, İnönü'nün CHP'si de yüzde 40'ını almıştı (referandum sonuçlarını ne kadar da andırıyor değil mi?). Açın bakın çoğunluk sisteminin yapıldığı o seçimlerde çıkan sonuçlara. Yine ikiye bölünmüş bir Türkiye haritası... Bu defa CHP'nin seçim kazandığı yerler hep Doğu'daki iller (ve Hatay ile Sinop). Toplamda da 10 il... Yine çok benziyor değil mi son zamanların seçim sonuçlarına?

İşte bundan tam elli sene önce meşru iktidarı deviren ve Menderes ve arkadaşlarını katleden cunta da bu ülkenin böyle 'karpuz gibi ikiye bölünmüşlüğüne' son vermek istemişti! O zamanki geyiği de söyleyeyim size; 'kahvehaneler bile bölündü Demokratların ve Halkçıların olarak'!

Kısaca, memlekette seçimlerden hazzetmeyen, milli iradeyi aşağılayan ve de hep yenilen kesimler her seçimin sonunda haritayı gözümüze sokup, 'işte bölündük, kutuplaştık' çığlıkları attılar. Onlara göre bölünmemenin yolu siyaseti, rekabeti, demokrasiyi askıya almak. Bu ülke insanlarını korkutarak yönetmeye çalıştılar; İslam, komünizm, AB, Kürtler, gayrimüslimler, misyonerlik faaliyetleri vs... Şimdi de demokrasiyle korkutuyorlar.

Demokrasi bölmüyor; iktidarı meşru sahiplerine, yani halka taşıyor. Doğrusu bu süreç de sessiz sedasız olmuyor. Çıkan gürültü, yüz yıllık bir 'seçkinler iktidarının' yıkımından geliyor

 
21 Eylül 2010 - 09:01:10
 
 
Havadurumu
 

 
 Dolar
 
1.474
1.484
 
 Euro
1.982 1.997
 
 Sterlin
2.310 2.350
 
 Altın
61.62 62.17
 
 IMKB
63862  
 
 
Basın İlan Kurumu küllerinden doğuyor...
 
Basın İlan Kurumu Genel Müdürü Mehmet Atalay, Marketing Türkiye dergisine konuk oldu.
 
 
 
 
  Avustralyalı lise öğrencisi Pearce Delphin (17) binlerce twitter kullanıcısını ve Beyaz Saray’ı dahi etkileyen twitter virüsünü kendisinin yaydığını itiraf etti.  
 
 
 
  Başbakan Erdoğan’ın Hıncal Uluç’a açıkladığı “İstanbul’la ilgili çılgın proje” ne olabilir?    
 
 
 
 
Antalya'da "Atatürkçü, laik" bir site kuruldu. Böyle bir sitede yaşamak ister miydiniz?
 
Evet. Çünkü Kemalistlerin de İslamcılar gibi kurtarılmış bölgeleri, gettoları olmalı.
 
Hayır. Tek tipçilik ve dayatmacılıktan nefret ederim.
 
Hem maddi hem de manevi durumumdan dolayı zaten beni bu siteye almazlar.
 
İşte bize bir bölünme sebebi daha...
 
 
 
 
 
 
 



Mostbet AZ

 
 
       
Kategoriler   HaBerTaraf HaBertaraf Yayın Hizmetleri
Sahibi ve Genel Müdürü Rıfat YÖRÜK
Genel Yayın Yönetmeni Mevlüt https://www.krufarhiv.com/ (Kurucu)

habertaraf.com'da yayınlanan tüm materyalin her hakkı saklıdır. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz.


  mostbet
 
 
Gündem Sağlık-Çevre Hakkımızda
Yazarlar Eğitim Künye
Güncel Bilim-Teknik Betwinner
Siyaset Kültür-Sanat Yayın İlkeleri
Dünya Mizah Yorum Kriterleri
Yurt Yaşam
Ekonomi-İş Medya  
Spor Magazin