|
|
 |
Hayır da çıksa MHP kaybedecekti
Yusuf YERLİ
[email protected] |
|
MHP'nin yönetimi tercihini Hayır cenahında yaparak öyle bir pozisyon aldı ki; Hayır çıksa da MHP kaybedecekti, Evet çıktı yine kaybeden MHP oldu.
Hayır, çıksa MHP kaybedecekti; çünkü MHP tarihsel misyonunu ve gelecek vizyonunu bir Hayır uğruna reddetmeyi göze almıştı. Bu misyon ve vizyon reddi Hayır çıkması durumunda da MHP de çalkantıların asıl nedeni olmaya devam edecekti.
Evet, çıktı, yine MHP Kaybetti. Çünkü MHP hiç bir maddesine net olarak karşı çıkamayacağı ve hatta en önde savunması gereken maddeleri bile reddetme konumuna düştü. Bu nedenle de tabanın öfkesine maruz kaldı. Herkes şu hükümde birleşti: MHP tavanı ile tabanı bir birine misyon ve vizyon olarak yabancılaşmış durumdadır.
Tavan ile taban arasındaki bu ideolojik kopuş onarılmadan bu partide sular kısa sürede durulmaz durumdadır.
Bahçeli ve ekibinin öteden beri eleştiri konusu olan liderliği büyük bir yara almıştır ve Referandum sürecinde MHP tam bir yarılma yaşamıştır.
Referandum sonuçları üzerine Bahçeli'nin yaptığı açıklama onun ruh halini yansıtır türden bir açıklama olarak kayda geçmiş durumdadır.
MHP lideri Devlet Bahçeli'nin Referandum sonuçlarını öğrendikten sonra yaptığı yazılı açıklama şöyle:
"Anayasa değişikliklerinin Türk milleti tarafından kabul edilmesiyle Türkiye için hayati risk ve tehlikelerle dolu karanlık bir döneme girilmiştir. Buna rağmen referandum sonuçlarına herkes saygı göstermek durumundadır. En erken tarihte milletvekili genel seçimine gidilerek Türk milletinin hakemliğine başvurulmalıdır."
Bu açıklamayı Türkiye yerine MHP ve erken seçim yerine Olağan üstü kongre, Türk milleti yerine Ülkücü camia kavramlarını koyarak yeniden yazdığımızda, manzarayı yerine koymuş, resmi doğru okumuş oluruz.
MHP tabanı ve Ülkücü camia'nın nabzını da ele veren ifadeler şöyle okunmalıdır:
"Anayasa değişikliklerinin Türk milleti tarafından kabul edilmesiyle Milliyetçi Hareket Partisi için hayati risk ve tehlikelerle dolu karanlık bir döneme girilmiştir. Buna rağmen referandum sonuçlarına herkes saygı göstermek durumundadır. En erken tarihte Genel başkan seçimli olağanüstü kongreye gidilerek ülkücü camia'nın hakemliğine başvurulmalıdır."
*****
Kayseri açısından Referandum sonuçlarını okumak gerekirse; Kayseri kendisinden bekleneni yaptı: Rasyonel davrandı. Değişimden yana tercihini kullandı.
Kayseri başta olmak üzere Selçuklu karakterinin ağır bastığı illerde MHP tabanı ile Ak Parti arasında misyon ve vizyon uyuşmazlığının söz konusu olmadığı bir gerçek olarak karşımıza çıkıyor. MHP'li seçmen her türlü mahalle baskısına rağmen CHP yerine Ak Parti ile yol arkadaşı olmayı tercih ediyor; Her ne kadar yöneticileri CHP ile zorla çuvala girdirmeye çalışsa da bu olmuyor. Bundan sonra da olmayacak.
****
MHP'de yeni dizilişler, kopuşlar, dağılışlar, savruluşlar yaşanacak gibi.
-MHP de ilk parçalanma 60'lı yılların sonu ve 70'li yılların başında Hilal'cilerle Nihal'ciler arasında yaşanmıştı.
-İkinci dağılışı 12 Eylül sonrasında yaşadı bu camia. Entelektüel yönü güçlü olan bir kısım ülkücü ANAP'a; bir kısım ülkücü İslamcılığa doğru yelken açmıştı.
-Üçüncü Kopuş 1991 seçimlerinden sonra yaşandı. MHP iyice İslamcı renge bürünmüş olan Rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu ve ekibini tedirgin etmeye ve bünye içinde barınamaz bir konuma icbar etti.
Başbuğ Türkeş'in yaşı Onun uzun süre bu hareketi taşımaya yetmeyecekti. Ondan boşalan koltuğa Muhsin Yazıcıoğlun'dan başka ehil bir Türk büyüğü ülkücü lider adayı yoktu. Bu ise birileri tarafından kabul edilemezdi.
Yazıcıoğlu dışlandı. Arazi temizlendi ve Bahçeli MHP'ye lider yapıldı.
Bahçeli lider olur olmaz Rahşan Ecevit'in aşağılamalarına aldırmadan Ecevit'e payanda olmayı milli bir vazife olarak benimsedi.
Muhafazakâr ve İslamcı çevrelere yönelik çok ağır sözler sarffetti ve onlarla aralarındaki tüm köprüleri yıktı.
Bu tavır MHP'yi Baraj altında bıraktı.
-Son Referandum dönemecinde Bahçeli yeniden bir tarihi hata daha yaparak CHP, İP ve belli bir mezhebin arka bahçesi konumuna gelmiş bazı kurumların peşine takılarak uçuruma doğru dörtnala at koşturdu.
Bu son kopuş, MHP için tam kopuşun da nedeni olacak gibi gözüküyor. Ülkücü yönetim Hayır derken, Ülkücü yürekler evet için çarpıyordu.
Bu kopuş yürekten gelen bir kopuş, bu kırgınlık esaslı bir gönül kırgınlığı, bu yara gönül yarası. Gönül yarasına merhem yok.
*****
MHP yönetimi bu kopuşun olacağını bilmiyor muydu?
Bence biliyordu. Ve bu kopuşun gerçekleşmesi için Referanduma anlamsız bir biçimde sahip çıktı.
Sahip çıktı, çünkü MHP'de geriye kalan milliyetçi mukaddesatçı ülkücüleri bu yönetim bir kambur olarak görüyor ve bu kamburdan kurtulmak istiyor.
Meral Akşener'in Kayseri'de yaptığı konuşmada işaretlerini verdiği Hayır uğruna ülkücülerin yarısından vazgeçmeyi göze aldıkları yönündeki açıklamaları hala kulaklarda yankılanmaktadır.
****
Tüm bu analizleri şu haberle birleştirerek okuyun bakalım, ne diyeceksiniz?
****
İsrail'in MHP Üzerindeki Gizli Planı
İsrail’i bazı faktörlerin MHP üzerinde oyun oynadığını iddia eden Sedat Laçiner, İsrail'in hedefinin dinden arındırılmış bir milliyetçilik yaratmak olduğunu iddia etti.
USAK Genel Koordinatörü Doç. Dr. Sedat Laçiner, birkaç gün önce katıldığı bir televizyon programında MHP ile ilgili gündeme bomba gibi düşecek bir iddialarda bulundu.
MHP'nin Soğuk Savaş ve sonrasındaki dönemde rolünü değerlendiren Laçiner, Soğuk Savaş sonrası dönemde İsrail'in MHP'nin içine sızarak şimdiki Türk milliyetçiliği üzerinde büyük oyunların oynandığını söyledi.
"Soğuk savaş bitene kadar MHP'nin içindeki ayrışmalar fazla görülmüyordu. O zamanlar MHP; milliyetçi, muhafazakâr bir siyasi partiydi" diyen Laçiner, Soğuk Savaş sonrası MHP'nin üzerinden içeriden ve dışarıdan büyük oyunlar oynandığını ve bu ülkelerden birisinin de İsrail olduğunu belirtti.
İsrail'in Hedefi Türkiye'de Dinsiz Milliyetçilik Oluşturmak
Laçiner sözlerini şöyle sürdürdü:“MHP üzerinde bazı İsrail faktörlerinin oyun oynadığını düşünüyorum. Çünkü İsrail'in soğuk savaş sonrasında önemli hedeflerinden bir tanesi, dinden ayrıştırılmış bir Türk milliyetçiliğidir. Orta Asya Türk Cumhuriyetleriyle de çok fazla ilgilenmektedir. İsrail Türkiye'deki Türkçülük 'le de çok fazla ilgilenmektedir. Bunda sadece İsrail rol almıyor tabi. Bir grup, "Türk milliyetçiliğini dinden ayrıştırmamız lazım".
1990'lı yıllarda Muhsin Yazıcıoğlu'nun MHP'den ayrılmasını MHP'den dindarların atılması ve dinsiz bir milliyetçilik veya muhafazakârlıktan arındırılmış bir milliyetçilik yaratılma çabaları olarak değerlendiren Sedat Laçiner, "Şu anda MHP üzerinde büyük bir oyun oynanmaktadır" dedi.USAK Genel Koordinatörü Laçiner, "Bahçeli veya MHP yöneticileri farkında mıdır bilmiyorum ama yeni bir Türk milliyetçiliği inşa edilmeye çalışılıyor. Önceden Türk demek Müslüman demek; Müslüman demek Türk demekti. Fakat şimdi bunu ayrıştırmaya çalışıyorlar ve bu da çok tehlikeli. Bu atomu parçalamak gibi bir şeydir. Çünkü Türk kültürünün genlerinde olan bir şeylerle oynuyorsunuz ve bu hem Türkiye'ye hem de MHP'ye zarar verecek bir şeydir." dedi.
|
|
14 Eylül 2010 - 13:43:02 |
|
|

Dolar |
|
|
1.493
|
1.503
|
|
Euro |
|
|
1.949 |
1.964 |
|
Sterlin |
|
|
2.324 |
2.370 |
|
Altın |
|
|
61.62 |
62.06 |
|
IMKB |
|
|
60608 |
|
|