|
|
 |
Başbakan’dan söz
Taha AKYOL
[email protected] |
|
HSYK konusunda sıkça dile getirilen bir endişe var: Referandumda evet çıktığında HSYK’nın üyeleri değişecek ama Adalet Bakanlığı’nın elinde bulunan yetkiler HSYK’ya geçmeyecek... Bunun için kanun çıkarmak gerekecek...
Doğru, böyle olacak...
Endişe şu:
Hükümet Adalet Bakanlığı’nın elindeki yetkileri HSYK’ya devredecek olan kanunu geciktirecek; bu arada Adalet Bakanlığı’nın hazırlayacağı kararnamelerle yargıda kıyım yapılacak! Bakanlığın emrindeki müfettişler istenmeyen hâkimler hakkında soruşturmalar açacak...
Hükümet bu şekilde yargıda darbe yapacak!
Bu kaygıyı YARSAV Başkanı Emine Ülker Tarhan çeşitli konuşmalarında dile getirdi, hayır fikrini savunan hukukçulardan TV ekranlarında da dinledim. Doğruysa korkunç...
Çünkü taslak bir yandan HSYK’nın yapısını değiştirerek öbür yandan Bakanlığın yetkilerini önemli oranda HSYK’ya devrederek bir denge kuruyor. Bakanlığın yetkilerini koruyup sadece HSYK’yı değiştirirseniz bu denge korkunç şekilde bozulur gerçekten...
Ama böyle mi olacak?
Kanun hızla çıkacak
CNN Türk’teki programda bu hususu Başbakan’a sordum, cevabı şu:
Kesinlikle yok böyle bir şey. Bakanlığın yetkilerini HSYK’ya devredecek kanun taslağını Adalet Bakanlığı hazırladı bile. Evet çıktığında hemen hükümete sevk edecek, biz de inceleyerek tasarı olarak Meclis’e sevk edeğiz. Süratle yasalaşacak...
Yani, Adalet Bakanlığı’nın elindeki tayin kararnamesi listelerini hazırlamak gibi bürokratik yetkiler ve soruşturma yapmak gibi teftiş yetkileri çıkarılacak kanunla “hemen” bakanlıktan alınıp HSYK’ya devredilecek...
Buradaki “hemen” vurgusu Başbakan’a aittir.
Bu bir “başbakan taahhüdü mü” diye sorduğumda Erdoğan “evet, taahhüt” dedi, şunları söyledi:
- Biz bunu yapmazsak, 11 ay sonraki seçimlerde halkın karşısına nasıl çıkarız? İnandırıcı olmamız bu yetki devrini süratle yapmamızı gerektirir ve yapacağız.
Bence konu aydınlanmıştır. Anayasa değişikliğinde HSYK’ya aktarılması öngörülen yetkiler süratle kanun çıkarılarak HSYK’ya devredilecek.
Ama hangi HSYK’ya? 22 üyesinden 15’inin birinci sınıf hâkim ve savcılardan olaşacağı yeni HSYK’ya...
Ve, hâkimlerin atama ve terfileri, soruşturma ve adli teftiş işleri, bunların karara bağlanması gibi, yargı bağımsızlığıyla ilgili en kritik yetkiler, bakanın kapısından içeri giremeyeceği “daire”lere devredilecek.
Bu da Başbakan’ın sözü...
Siyasi tercih olarak evet veya hayır demek başka... Ama hukuki süreç böyle işleyecek.
Boykotun oranı?
Diyarbakır’da 2007 seçimlerine katılma oranı yüzde 71’di. Bu defaki “boykot”u değerlendirirken bunu dikkate almak lazım diyorum. Diyarbakır Milletvekili ve Tarım Bakanı Mehdi Eker’le bayram tebriki için tefefonda konuşurken dikkatimi o çekti:
Ölçü yüzde 71 değil, yüzde 51’dir. Çünkü 2007 referandumun Diyarakır’da katılım oranı yüzde 51’di. Referandumla referandumu mukayese etmek gerekir. Pazar günü Diyarakır’da katılım yüzde 51’in altına ne kadar düşerse o oranı boykot saymak mümkün...
Sayın Eker haklı, referandumla referandumu mukayese etmek lazım.
BDP’nin ve bütün partilerin, sert politikaların yanlış olduğu gerçeğini 13 Eylül’de görmelerini diliyorum; çünkü önümüzde ancak uzlaşmalarla çözülecek ciddi sorunlar var..
|
|
11 Eylül 2010 - 09:07:31 |
|
|

Dolar |
|
|
1.511
|
1.521
|
|
Euro |
|
|
1.921 |
1.936 |
|
Sterlin |
|
|
2.320 |
2.365 |
|
Altın |
|
|
61.07 |
61.67 |
|
IMKB |
|
|
60608 |
|
|