|
|
 |
Halk 'oyalaması'
Hüsnü MAHALLİ
[email protected] |
|
Yaklaşık üç aydır vatandaşlar yarın yapılacak olan halk oylamasıyla oyalanıyor... Yarın sonuç ne olursa olsun partiler önce kendi içlerinde sonra da siyasal alanda farklı tartışmalar yaşayacaktır.
'Evet' çıkması durumunda AK Parti her zaman olduğu gibi inisiyatif kullanarak yeni anayasa tartışmalarını başlatacak sonra da 10 ay sonra yapılması beklenen seçimlere hazırlanmaya başlayacaktır. 'Evet'li referandumdan sonra milletvekili seçimlerinde de başarı ya da zafer kazanması beklenen bir Erdoğan doğal olarak Temmuz 2012'de yapılması planlanan cumhurbaşkanlığına aday olacaktır. Böyle bir durumda şimdiki cumhurbaşkanı olan Abdullah Gül, 2002 seçimi sonrasında olduğu gibi tekrar başbakan olabilir. Yani Erdoğan'ın cumhurbaşkanı olması durumunda AK Parti'de herhangi bir sorun yaşanmaz ve Türkiye yeni bir anayasa yazmaya başlar.
Bu anayasayla Türkiye, iç ve dış koşullara göre ya ABD'de olduğu gibi başkanlık ya da Fransa'da olduğu gibi yarı başkanlık sistemine geçebilir ya da şimdiki durumla devam edebilir.
Yani bu senaryo geçerli olursa Türkiye iki yıl süreyle hep 'demokrasinin gerekleri' olan seçim ve halk oylamalarıyla oyalanmış olacak.
Belki de Türkiye'yi bölgede diğer ülkelerden farklı kılan ve ilgi odağı haline getiren de budur. Çünkü Türkiye tüm eksi ve olumsuzluklarına rağmen bu coğrafyada tam anlamı ile demokratik olan tek ülkedir.
Türkiye'nin böyle devam edip etmeyeceği ise önümüzdeki iki yılın gelişmelerine bağlıdır.
Ama yarınki referandumda 'hayır' çıkarsa o zaman Türkiye'yi çok farklı gelişmeler bekleyebilir. Çünkü referandumda kaybetmiş bir AK Parti, milletvekili seçimlerinde de zorlanabilir. Zorlanması durumunda da cumhurbaşkanlığı seçiminin bir provası olarak kabul edilen referandumu kaybeden bir Erdoğan, 2012 ya da 2014'te Gül'ün yerine geçmek istemeyebilir. Çünkü muhalefet partileri buna izin vermeyecek ve onu farklı yollarla engelleyeceklerdir.
Tabi bir de önümüzdeki dönemde Türkiye'yi çok ciddi bir şekilde zorlayacak olan Kürt sorunu var.
Yani tüm partiler, yukarda özetlemeye çalıştığım senaryonun birer tarafı olarak halkı oyalarken BDP ve PKK kendi yandaşı Kürtler üzerinde bu senaryoyu kendi istediği yönde etkilemeye çalışmaktadır... İşte bu nedenle BDP'nin referandumu boykot kararı çok önemlidir.
Kararın etkili olup olmadığını görmekse çok daha önemlidir.
Yani BDP Diyarbakır'da seçmenlerin %60'ının sandığa gitmemesini sağlarsa kendi gücünü kanıtlamış olur. BDP bununla hükümet ya da devletle pazarlığında biraz daha güçlü olabileceği hesabını yapmaktadır... Ama kim ne derse desin boykot kararı AK Parti'nin işine yarayacaktır. Çünkü BDP'liler sandığa gidip 'hayır' demiş olsaydı, AK Parti cephesi en az 2 milyon daha fazla oy toplaması gerekirdi. BDP ve PKK böyle bir hesabı hükümet ve devletle pazarlıklarında bir kart olarak kullanmayı amaçlamış olabilir. Bu tespit doğruysa BDP boykot çağırısının ciddi bir şekilde uygulanması için çok fazla baskı yapmayabilir. BDP böylece bölgedeki Kürtlerin daha rahat bir şekilde sandığa gidip 'evet' oyu kullanmasına göz yumabilir.
Özetle vatandaşlar önümüzdeki iki süreyle yukarda özetlemeye çalıştığım gelişmelerle oyalanacaktır. Durum böyle olunca iç konularla meşgul olacak hükümet dış konulara şimdiye kadar olduğu gibi yeterli ilgiyi gösteremeyecektir. Böyle bir durum doğal olarak içte ve dışta bazılarını mutlu edebilir. Çünkü Türkiye'nin ilgi göstermediği ya da sorunları ile ilgilenmediği bir coğrafyada başkaları çok daha rahat davranacak ve bildik tehlikeli oyunlarını oynayacaklardır.
Umarım hükümet bu durumu tespit eder ve zorunlu ya da kasıtlı(!) ihmal ettiği ya da geri plana attığı dış konu ve gelişmelere olan ilgisini hatırlayarak eski konumuna döner. Unutmamak gerekir ki hükümetin dış politikadaki başarıları tüm seçim kampanyalarında hep önemli malzeme olmuştur.
Yoksa Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu referandum kampanyasına katılarak bölgede ve dünyada daha güçlü ve saygın bir Türkiye için destek ister miydi?
-
Ramazan Bayramınızı kutlar referandum sonucu ne olursa olsun hepinize sağlık, başarı, esenlik, barış ve mutluluklar dilerim.
|
|
11 Eylül 2010 - 08:32:19 |
|
|

Dolar |
|
|
1.511
|
1.521
|
|
Euro |
|
|
1.921 |
1.936 |
|
Sterlin |
|
|
2.320 |
2.365 |
|
Altın |
|
|
61.07 |
61.67 |
|
IMKB |
|
|
60608 |
|
|