DOLAR 1.556 - EURO 2.030 - ALTIN 68.69 - IMKB 69311
Perşembe 6 OCAK 2011
Lieberman'a cevap: Ciddi muhatap isteriz Başbakan Erdoğan'a son ödül Kuveyt'ten BARAKA YANGININDA 2 ÇOCUK ÖLDÜ Fenerbahçe, Taurasi'nin sözleşmesini feshetti Zürih uçağına bomba ihbarı asılsız çıktı Gül, Sadullah Ergün ile görüştü Minibüste tarihi eser çıktı BEM-BİR-SEN Aralık ayı yoksulluk sınırını açıkladı Kurtulmuş'tan, Erbakan'a geçmiş olsun ziyareti Balyoz iddianamesinin 123 sayfası okundu habertaraf.com
 
 
 
İslamofobia
 
 
 
 
Mustafa YOLCU
Anıttepe İÖO eski Müdürü Ömer Özdil
 
 
 
Okur Temsilcisi
İlginç videolar
 
 
 
 
Vefatının 11. yılında M. Akif İnan
 
 
 
 
 
Bugün
Ahmet TAŞGETİREN
Yargıda kronik sancı
 
 
Radikal
Akif BEKİ
Önce soygun sonra terör
 
 
Yeni Şafak
Akif EMRE
Rasim Özdenören'i yazmak
 
 
Bugün
Ali Atıf BİR
Kılıçdaroğlu, Erdoğan ve gerçek lider
 
 
Milliyet
Aslı AYDINTAŞBAŞ
Herkes masumsa sorumlu kim?
 
 
Akşam
Burhan AYERİ
Rahşan Affı'na rahmet...
 
 
Sabah
Emre AKÖZ
Cumhuriyet mitingi yerine 'öğrenci' olayı
 
 
Star
Ergun BABAHAN
Adaletin ataleti
 
 
Zaman
Etyen Mahçupyan
Yumuşayan CHP...
 
 
Milliyet
Güneri CİVAOĞLU
Vicdanlara domuz bağı
 
 
Posta
Mehmet Ali BİRAND
Adaletin hazin çöküşü...
 
 
Star
Mehmet ALTAN
İflasın tescili
 
 
Radikal
Murat YETKİN
Yargının gecikmesinden kim sorumlu?
 
 
Milli Gazete
Mustafa ÖZCAN
Arap sokakları kaynıyor
 
 
Sabah
Nazlı ILICAK
Apo, devletle 1996'dan beri görüşüyor
 
 
Bugün
Nuh GÖNÜLTAŞ
Bediüzzaman ve Atatürk...
 
 
Yeni Akit
Nusret ÇİÇEK.
Tahliyeler ve de devletin yargıdaki ayıbı
 
 
Akşam
Oray EĞİN
Porno skandalının altında ne yatıyor
 
 
Vatan
Reha MUHTAR
Said-i Nursi; Mağduriyet, Hakkaniyet ve Demokratik Cumhuriyet...
 
 
Vatan
Ruşen ÇAKIR
Eğer ölmemiş olsaydı Hüseyin Velioğlu da tahliye olurdu
 
 
Yeni Şafak
Salih TUNA
Kurtlar Vadisi - Porno
 
 
 
 
Lütfi BERGEN
 
Hüseyin ACARLAR
 
Salih TUNA
 
Oray EĞİN
 
Mustafa YILDIZ
 
 
 
İbrahim'i yakan ateş

Kevser TOPKAR
[email protected]
 
 
“Ben batanları sevmem.”
İbrahim güneşe bakıp böyle demişti ufuktaki kızıllığı uzun uzun seyrettikten sonra.
Gönlünü kavrayan el nefesini kesercesine sıkıyordu. Baktığı her yerde Yaratanı görüyordu. Kendi bedeninde, gökyüzünde, yeryüzünde... Her yerdeydi O. Ama olması gereken yerde bulamıyordu İbrahim Rabbini.
Bilmeden bulamayacağını anlamıştı. Bilemiyordu, bulamıyordu, arıyordu...
Ay mı, güneş mi, yıldızlar mı?
Bunlara tapılıyordu İbrahim’in yaşadığı yerde...
Ve yontularak yapılmış daha nicelerine.

Bunca çoklukta Rabbi nasıl bulacaktı İbrahim. Yaratıcı tek olmalıydı, yüreği böyle haykırıyordu İbrahim’in. Ama hangisi... Hangisi gecenin içinden gündüzü çekip çıkarandı. Hangisiydi birbirini mütemadiyyen takip eden mevsimleri var eden.
Kendi bedeninde kalbinin Yaratıcı tarafından özellikle seçildiğini, arayışının orada başladığını  hissediyordu İbrahim.

Ve İbrahim biliyordu ki kalbinin isteğini yerine getirmezse boğazını sıkan, gönlünü daraltan şey onu rahat bırakmayacaktı.
İbrahim dağlarda, bayırlarda dolanıyor. Yemiyor içmiyor, nefes dahi alamıyor.
Doğuşundan batışına kadar ümitsizce de olsa seyrediyor Ay`ı. İddia edildiği gibi “acaba Tanrı olabilir mi “diye... Aklı ikaz ediyor İbrahim’i.
”Dün olduğu gibi bugün de batacak.”
“Ve güneş doğacak dünkü gibi”
“Kızıllıkların içinde yerini karanlığa terk edene dek”
Gözleri semâda, kalbi isyankâr.
Çünkü arıyor, bulması gerekeni bulmak zorunda.
İçini dolduracak, varlığı ile şekillendirerek İbrahim`i İbrahim yapacak.
Rabbi’ni aramak zorunda.  Artık İbrahim’in istemesinin hiç bir önemi yok. Aklının ikazları bilindik hadiselerin tekrar tekrar zuhurunu seyretmesinin önüne geçemiyor.
Umut ... Kırıntısı muhal olsa da umut...
O olmadan yaşayamayacağı umut.
İbrahim bir tek şeyi biliyor. O var. Ve bir gün O`nu bulacak. Gönlündeki boşluğu doldurup İbrahim olacak.
Yarı  mecnundur İbrahim.
Kırlarda, tepelerde Rabbini arıyor.
Peki Rabbi?
Şüphesiz onu gözetliyor. Göğüs kafesini sıkarak kendi yokluğunu, yoksunluğunu hissettiriyor İbrahim’e. Daha bir inançla arasın, arasın da bulsun diye.
Rabbi daralttıkça İbrahim yanıyor. Ruhunun ateşini neredeyse gözleriyle görecek İbrahim. Acılar içinde kıvranıyor. Aradığını bulamamak onunki. Var olduğunu bildiği ama ne olduğunu, nerede olduğunu bilemediği bir Rabb arayışında İbrahim.
İbrahim olmak kolay mı?
Yanmak kolay mı?
Yanıp da tutuşmak, su arayıp bulamamak, suya kanamamak...
İbrahim’in her yanı arayış olmuş.
Zaman geliyor ne aradığını unutuyor. Zaman geliyor aklı başından gidiyor, yüreği farklı bir tempoyla atıyor,boğazını tıkayan bir ateş oluyor.
Ateşle tanışıyor, sonradan içine atılacağı ateşle...
İbrahim önceden kor oluyor.

Yanmanın her şeklini tatmadan ateşe atlanılmaz. Ateşe atılmaya razı olabilmek için ateşi bilmek, ateşte yanmak lazım.
Ateşlerde yanıyor İbrahim.
Rabbi onu seyrediyor, İbrahim seyredildiğini bilmiyor.
Bilse, ahh..... bir bilse....
O zaman zaten yanmayacak. Yanmazsa ateşin içine düştüğünde yanar İbrahim.Şimdi yanmalı ki sonra yakacak bir şey bulamasın ateş. Alevler gül bahçesi, serin sular olsun İbrahim’e.
Gönül ateşinden daha yakıcı bir ateş var mı?
Gönül ferahlığından daha mest edicisi.
Ey mutmain olmuş kalp!
Sana sahip olan hangi zenginliğe değişir seni.
Ve hangi zenginlik gönül darlığının ilacı olabilir..
Aklıyla savaşta İbrahim. “Kalk” diyor, “kalk evine git.” “Yıldızlar batmaya mahkum. Dün olduğu gibi bugün de batacaklar.”
İbrahim beklemek zorunda. Umut etmek zorunda. Bu onun hayatla olan tek bağı.
Bilerek gerçekleşmeyeceğini yine de bekliyor olmanın vazgeçilemezliğini yaşıyor İbrahim.
Aklının sesini dinleyecek olursa, vazgeçecek, vazgeçerse yüksek kayalardan kendini boşluğa bırakması  gerek. Çünkü umudunu yitirecek.
Susturuyor beynini, kalbinin arayışlarına terkediyor bedenini.
İbrahim Yaradan’ını arıyor.
Umutla umutsuzluk arasında. İnançla inançsızlığın ince çizgisinde.
Arasatta İbrahim. Olmuyor olmuyor..
Daima konuşuyor Rabbiyle, kendisini duyduğunu umut ederek. Adını anıyor ateşten dudaklarıyla. Ancak böylelikle biraz sakinleştirebiliyor yüreğini. Ağlayarak yakarıyor. Kendini ona bildirmesini istiyor. O kadar çok istiyor ki bütün bedeni istek oluyor. Bütün bedeni istek olup akıp Rabbine gidiyor.
Geride İbrahim’den hiç bir şey kalmıyor.
Ne zaman tükeniyor İbrahim ve İbrahim olmaktan çıkıyor, işte o zaman nefesini daraltan el gevşiyor, kalbi normal ritmine dönüyor.
Sakin, rahat, telaşsız İbrahim.
Arayış anlamını yitirmiş, vazgeçmiş İbrahim aramaktan. İbrahim yok ki arasın. İbrahim İbrahim olmaktan vazgeçmiş. Ne zaman vazgeçmiş arayıştan işte o zaman arayışın boşuna olduğunun farkına varmış. Aradığının daima gönlünde olduğunun, kendisinin onu farkedemediğinin ayırdına varmış...
O zaman bulmuş Rabbini İbrahim...
Telaşsız, sakin, rahat, hep bilindik yerinde, içinde, gönlünün taa derinliklerinde. Bütün ruhunu aydınlatan bir nur olarak, O`ndan gayrısı yok olup bir tek O var olarak...
İbrahim İbrahim’i öldürmeden Rabbini bulamadı. Ne zaman öldü İbrahim Rabbinin farkına varabildi.
İbrahim kavuşmadan Rabbine, yanmanın her türüyle yandı.
Ateş gül bahçesi, alevler serin sular bedeninde Ibrahimin.
Kapalı gönül kapıları açıldı, açılan gönül kapısından kalbine doğdu Rabbi İbrahim’in.
Ne yapması gerektiğinden emindi, sükunetle ilham olmuştu yüreğine.
İbrahim’in yüreğinde korku yoktu.
İbrahim ne yapacağından, niçin yapacağından emin...
Kimsenin şahit olamayacağı bir zamanı kolluyor İbrahim. Baltasını eline alıyor, yontularak yapılmış putların evinin kapısını açıyor, içeriye giriyor.
Hiç tereddüt etmiyor, şüpheye düşmüyor. Teker teker kırıp parçalıyor putları.
Ve sahte tanrıların reisinin boynuna asıyor baltasını..
Eylem yapma hakkını tanıyor sahte ilaha, gücünün yetmeyeceğini bilerek.
“O yaptı” diyor sakince. “Balta onun boynunda”
İnsanlardan olup da kendini ilah zanneden Nemrut şaşkınlık içinde.

Yıllardır orada durur, kıpırdayamaz ki nasıl kırabilir diğerlerini, aklını mı yitirdin İbrahim?
İbrahim sakin, İbrahim umursamaz, İbrahim rahat, kendinden emin.

Kıskanmış olmalı diğerlerini, tek olmak istemiştir belki de.
Nemrut öfkeli, gerçeği görmek istemeyenlerin kör öfkesi bürümüş yüreğini.
Duymak istemiyor İbrahim’i.
Hiç kimse duysun istemiyor bu saygısızlığı.
Hayretler içinde İbrahim’in cür’etine.
Biliyor İbrahim’in haklılığını. İbrahim haklı olursa kendisi büsbütün yalan olacak. Her zalimin, her yalancının, her suçlunun arkasına saklandığı kaleye sığınıyor. Beynini ve kalbini susturup körlüğüyle bağırıyor.
“Büyük bir ateş yakılsın.”
İbrahim tebessüm ediyor.
“İtiraf etmezsen seni diri diri yakacağım.”
İbrahim huzur içinde. Korku yok, telaş yok.
Neden korksun ki... İbrahim zaten yanmış. Yangınların en büyüğünde yanmış. Her gerçek önemini yitirmiş tek bir gerçek kalmış. Gönlünde tecelli eden aşk.
Yanmanın öneminin kalmadığı yerde İbrahim.
Ayakta dimdik duruyor.
Gönlünün kavrulduğu ızdırap ateşinin yanında hiç bir ateş yakıcı gelmiyor İbrahim’e.
Gülerek atılıyor ateşe İbrahim.
Ve bir gül bahçesinde buluyor kendisini.
Seyredenlerin gözü önünde.
Büyü bozuluyor.
Allah İbrahim’in kalbinden onu seyreden gözlere akıyor.
Şahit olan gözlerden gönüllere.
Görenler iman ediyor.
Duyanlar iman ediyor.
İman eden gönüller Allah aşkıyla doluyor.
İbrahim kul oluyor.


 
3 Ocak 2011 - 00:25:30
 
 
Havadurumu
 

 
 Dolar
 
1.546
1.556
 
 Euro
2.015 2.030
 
 Sterlin
2.380 2.425
 
 Altın
68.14 68.69
 
 IMKB
69311  
 
 
Üniversitelerin karıştırılmasına izin vermeyiz...
 
Yusuf Ziya Özcan, öğrenci olaylarının yaygınlaşmasına izin vermeyeceklerini söylüyor: “Balık baştan kokar, hoca talebeye yol veriyordu, biz sesimizi çıkarmasak alır başını gider; yetkilerimiz var, kullanacağız ve müsaade etmeyeceğiz.”
 
 
 
 
  Gazete ve televizyonları satışa çıkan Doğan Yayın Holding üç yabancı şirket ile görüşüyor.  
 
 
 
  Almanya hükümeti euroyu istikrara kavuşturacak daimi kriz mekanizması üzerinde aralıksız çalışadursun, Almanların yarıdan fazlası Mark’ı özlüyor.    
 
 
 
 
CHP lideri Kılıçdaroğlu kurultaydaki konuşmasında birçok vaadde bulundu. Siz bu vaadleri nasıl değerlendiriyorsunuz?
 
Hoşuma gitti. Destekliyor, iktidara gelirse yapacağına inanıyorum.
 
Bu kadar vaade ülkenin bütçesi yetmez. Hayalci buluyorum.
 
"YÖK'ün ve harçların kaldırılması" gibi güzel vaadlerde bulundu. Yapamasa da söylenmesi bile güzel.
 
Boş vaadlere karnımız tok. Kılıçdaroğlu iktidara gelemeyeceğini bildiği için bol keseden atıyor.
 
 
 
 
 
 
 
 

mospet

mostbet

Mostbet AZ
 
 
       
Kategoriler   HaBerTaraf HaBertaraf Yayın Hizmetleri
Sahibi ve Genel Müdürü Rıfat YÖRÜK
Genel Yayın Yönetmeni Mevlüt https://www.krufarhiv.com/ (Kurucu)

habertaraf.com'da yayınlanan tüm materyalin her hakkı saklıdır. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz.


mostbet login  mostbet
 
 
Gündem Sağlık-Çevre Hakkımızda
Yazarlar Eğitim Künye
Güncel Bilim-Teknik Betwinner
Siyaset Kültür-Sanat Yayın İlkeleri
Dünya Mizah Yorum Kriterleri
Yurt Yaşam
Ekonomi-İş Medya  
Spor Magazin