|
|
 |
Bu hafta yine harika fıkralar var
Can ATAKLI
[email protected] |
|
ÇOK GÜLDÜM
Yıldırım Tuna yine döktürmüş bu hafta. Sayfanın elverdiği ölçüde fıkra seçebilmek için bile çok zorlandım. Çünkü birine gülerken diğerine daha fazla güldüm. Sizin de çok hoşunuza gideceğim Yıldırım Tuna’dan bir demet fıkrayı hepbirlikte okuyup pazar günümüze neşe ve keyif katalım;
Sigara bırakma
Adam sabah işine giderken kalp spazmı teşhisiyle acile kaldırılmış, doktor ilk olarak “Sigara içiyor musunuz?” diye sormuş, “Hayır, günde bir paket içiyordum, bıraktım..” diye cevap vermiş adam, “Oooo, çok güzel.. Bu işimiz hayli kolaylaştırır.. Ne zaman bırakmıştınız?” demiş doktor,
“Şeyy” demiş adam,” Bu sabah 09.30’da..!”
Çocuğumun babası
Adam Süpermarkette kasa kuyruğundayken harika bir sarışın fıstığın kendisine el salladığını fark etmiş, o ‘güzel şey’i nereden tanıdığını anlamak için çaba harcarken “Beni tanımadınız mı? Siz çocuklarımdan birinin babasısınız” demiş fıstık kız. Adamın aklı birden uçup gitmiş, hafızası yıllar önce bir iş seyahatinde eşini hayatta aldattığı o tek geceye gitmiş, ”Siz.. Siz.. Arkadaşımın ‘Bekarlığa veda gecesinde bilardo masasının üzerinde beni ıslatılmış deri kamçıyla döverek tahrik edip daha sonraÖ Aman Tanrım..” demiş adam müthiş pişman bir şekilde başını öne eğerek.. “ Saçmalamayın..!” demiş kız sinirlenerek..” Bunları da nerden çıkardınız?.. Ben oğlunuzun sınıf öğretmeniyim..!”
Timsah
Adam ilk defa gittiği Avustralya’da meşhur deniz timsahlarının bulunduğu körfezde hava sıcak olmasına rağmen ‘timsahlar saldırır’ diye denize giremiyormuş.. Kayaların üzerinde oturmakta olan bir yerliyi görüp “Buralarda timsah var mı?” diye seslenmiş. “Nerdee” demiş yerli, “Yıllardır bir tane bile yok.” Kendini emniyette hisseden adam denizin koyu lacivert derin sularına bırakmış kendini, sahilden epey uzaklaştıktan sonra “Buradaki timsahlardan nasıl kurtuldunuz” diye yerliye doğru seslenmiş, “Biz bir şey yapmadık” diye cevap vermiş yerli parmağı ile hemen ileride yaklaşan siyah karartıları işaret ederek, “Buranın asıl köpekbalıkları meşhur.. Denizde hareket eden her hangi bir şey hissettiler mi anında yetişip parçalıyorlar..!”
Nakit
Delikanlı bir süredir çıktığı kız arkadaşını şehirden ve gözlerden uzak bir yere götürmüş, ormanda bir yere park edip ona heyecanla sarılmak isteyince kız “Bunu sana daha önce söylemek isterdim ama olmadı” demiş, ‘Ben hayatımı fahişelik yaparak kazanıyorum, devam etmek istersen 20 dolarını alırım.’ Bu sözler üzerine yıkılan delikanlı arkasına yaslanıp bir süre kımıldamadan durunca ‘Eee?’ demiş kız, ‘Teklifim hoşuna gitmedi galiba.. O zaman şehre dönelim.’ Delikanlı ‘Benim de sana söylemediğim bir şey var’ diye başlamış “Ben de hayatımı taksi şoförlüğü yaparak kazanıyorum, buradan şehre 25 dolar alırım.. Nakit..!”
Zenginlik
Saçlar Gümüş..
Dişlerde Altın..
Böbreklerde Taş,
Kanda Şeker..
Bacaklarda, Kalçalarda Platin,
Ve içi tamamen Doğal Gaz..
İnsan yaşlandıkça zenginleşiyor be!
Kadın hormonu
Yapılan laboratuvar çalışmalarına göre içkide yüzde 100 saf ‘Kadın Hormonu’ bulunduğu kesin olarak tespit edilmiştir. Şöyle ki; Teoriyi ispat etmek için 100 erkeğe 4’er duble içki içirdikten sonra erkeklerin ‘Kadınsı Özellikler’ göstermeye başladıkları aşağıdaki semptomlardan anlaşılmıştır.
* Tamamının 35 yaşından sonra şişmanladığı,
* Saçma sapan konuşmaya başladıkları,
* Birden çok hissi ve duygusal oldukları,
* Araba kullanamadıkları,
* Mantıklı düşünemedikleri,
* Ortada hiçbir şey yokken tatsızlık çıkardıkları,
* Küçük tuvaletlerini klozete oturarak yaptıkları
* Hata yapınca özür dilemedikleri tespit edilmiştir..!
En güzel kadınlar
Adam psikiyatrına gidip “Doktor, dün gece korkunç bir rüya gördüm, bir koroda şarkı söyleyen dünyanın en güzel kadınlarının arasındaydım, sarışınlar, esmerler, kumrallar.. Bir sağa bir sola sallanıp şarkı söylüyorduk” demiş, “Bir dakika” demiş doktor, “Bu rüya hiç de korkunç gözükmüyor?” Adam “Tamam da doktor” demiş “Soldan üçüncü tek şişko ve saçı başı darmadağın kadın bendim!”
*****
HOŞUMA GİDEN ŞEYLER
Prof. Özcan Köknel’e katkı
Tıptaki bayarılarının yanısıra yazarlığı ile de tartışılmaz isimlerdenr biri olan Prof. Özcan Köknel, “Çatışan Değerlerimiz” adlı kitabında şöyle bir soru sormuş ve altına da 4 şık koymuş.
“Erkek kedi bir ağaca çıkmış ve inmek bilmiyor. Kediyi o ağaçtan indirmek için ne yaparsınız?”
1) Ağaca tırmanırsınız.
2) Merdiven dayayıp tırmanırsınız.
3) “Gel pisipisi” diye seslenirsiniz
4) Dişi bir kedi getirirsiniz.
5) İtfaiyeyi çağırırsınız.
Köknel daha sonra şıkları değerlendirmiş;
1) Ağaca tırmandıysanız; cesur ve girişkensiniz. İyi bir “satış temsilcisi” olursunuz.
2) Ağaca merdiven dayadıysanız; hedefe hangi yöntemle ulaşacağınızı planlayabiliyorsunuz. İyi bir “halkla ilişkiler müdürü” olursunuz .
3) “Gel pisipisi” diye seslendiyseniz, saflık derecesinde iyimsersiniz. Ne yaparsanız, yapın, sakın kendi işinizi kurmayın.
4) Dişi bir kedi getirdiyseniz; kendi işinizi kurup çok başarılı olabilirsiniz.
5) İtfaiye gibi kurtarıcı görevlileri aradıysanız; sorumluluğu başkalarına atmayı beceren “iyi bir üst düzey yönetici” olursunuz.
Köknel’in bu şıklarına ve değerlendirmelerine daha sonra gelen “ekler” ise şöyle;
6) Ağacı kesersiniz, böylece başka kedilerin çıkmasını da engellemiş olursunuz: Sizden mükemmel bir “kamu yöneticisi” olur.
7) “Bana ne” deyip yolunuza devam edersiniz. Sizden çok iyi bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olur.
8) Kendiniz dişi kedi kılığına girip ağacın altında cilve yaparsınız. Magazin medyası peşinizi bırakmaz, şöhret olursunuz.
9) Kediyi silahla vurursunuz ve ağaçtan düşer. Amaç kediyi ağaçtan indirmek değil miydi? Sizden çok iyi bir darbeci paşa olur.
10) Yüksekçe bir yere çıkıp çevrede biriken topluluğa kedileri ne kadar sevdiğinizi anlatırsınız. Sizden çok iyi CHP başkanı olur.
11) Kediye bağırıp çağırıp hakaret, tehdit ederek indirmeye kalkarsanız sizden çok iyi “AKP genel başkanı” olur.
*****
Gani Yıldız’dan
1167 ülkeli Dünya Demokrasi Endeksi’nde 2 basamak inerek 89’uncu olmuşuz. Biz, “Şampiyonluğa oynuyoruz!” lafıyla uyurken takım küme düşmeye gidiyor!
Marka Konferansı’nda konuşan Kılıçdaroğlu, “CHP, siyasetin markası olarak hep ayakta kaldı” demiş. Ufak bir not: Bir ara da meclis dışı kaldı...
Başbakan, “Yükseköğretimde yapılacak bir hata 100 yıla mal olur!” demiş. SBS komedisine bakıp ilköğretimde yapılan hatanın faturasını da yıl olarak çıkarabilir miyiz?
Kayseri’nin havası yolsuzluk iddialarıyla ısınıyor. Kayseri için “Pastırma Sıcakları” asıl şimdi başlıyor!
|
|
19 Aralık 2010 - 09:31:59 |
|
|

Dolar |
|
|
1.545
|
1.555
|
|
Euro |
|
|
2.033 |
2.048 |
|
Sterlin |
|
|
2.380 |
2.440 |
|
Altın |
|
|
68.80 |
69.13 |
|
IMKB |
|
|
63974 |
|
|