|
|
 |
Binnaz Toprak Dersimli kadınlara ne diyecek?
Fahrettin DAĞLI
[email protected] |
|
Tunceli’de, başını kadınların çektiği, gençler ve çocuklar sokaklara döküldüler.
Eylemi, Tunceli merkezindeki birahanelerin kadın pazarladıklarını, içki âlemleri neticesinde ölüm ve yaralamaların çoğaldığını, ahlaki dejenerasyonun arttığını, birahanelerin boşanma oranlarını yükselttiğini, bunun da aile mefhumunu ve sosyal yapıyı tehdit ettiğini iddia ederek yaptılar.
Eylem esnasında birahanelerin camlarının kırılması hoş görülecek bir durum olmamakla birlikte, iddia ettikleri sebeplerden dolayı Dersim’li kadınları ve gençleri bu demokratik tepkilerinden dolayı tebrik ediyorum.
İçki âlemleri neticesinde meydana gelen sosyal travmalara (öldürme, yaralama, aile içi şiddet, boşanmalar) karşı ortaya koydukları demokratik eylemin tüm Türkiye halkı için örneklik teşkil etmesini temenni ediyorum.
Merak ettiğim konu; son birkaç senedir içki paranoyası üzerinden bir yerleri vurmaya çalışan sözüm ona akademisyenlerin, gazetecilerin bu Tunceli örnekliği üzerinden nasıl bir tepki ortaya koyacağıdır.
İki de bir Konya’yı örnekleyerek, mahalle baskısını öne süren Prof. Binnaz TOPRAK, acaba Tunceli için ne diyecek?
Tunceli de icra edilen eylem Konya’da gerçekleşseydi ne olurdu?
Herhâlde ertesi gün malum medya, manşetlerine Konya’da ‘irtica hortladı’, ‘gerici saldırı’ diye başlıklarını atacaklardı.
Anlı şanlı profesörler ve gazeteciler (!) saatlerce televizyon ekranlarından mahalle baskısından, irticanın ayak seslerinden dem vuracaklardı.
Hatta daha da ileri giderek, bu kompozisyonu bir başkaldırı fotoğrafı olarak kullanacaklardı.
Evet, sahiden merak ediyorum; Binnaz Toprak, Tunceli’de de bir alan çalışması yapacak mı? Dersimli ailelerin karşı karşıya bulunduğu birahanelerle ilişkili aile içi şiddeti, boşanmaları, öldürmeye varan yaralanmaları nasıl izah edecek?
Belki de şöyle izah edecekler: ‘Efendim, Tunceli’deki durum; genel ahlaki endişelerden kaynaklanan bir tepki. Konya veya diğer benzer illerde meydana gelenler ise dinî saiklerle yapılan hadiselerdir.’
Bir defa öyle değil; eylem sırasında, bir genç (babası bir birahanede bıçaklanarak öldürülmüş) şöyle haykırıyordu: “Beni, kardeşlerimi yetim bıraktınız. Daha ne kadar ocak söndüreceksiniz? Bari bu mübarek Muharrem Ayı’na saygı duyun.” Şimdi Binnaz TOPRAK buna ne diyecek? Herhâlde Karakolda doğru söyler mahkemede şaşar.
Başkalarının savunmacı psikozuna karşılık olarak ben de diyorum ki, elbette demokrasiler, azınlıkların da haklarının, hukuklarının korunduğu rejimlerdir.
Ancak, burada çoğunluğun iradesi, azınlığın iradesine kurban ediliyorsa sorun var demektir.
İçki mekânları birer işletmedir. Talep varsa bir şekliyle karşılık bulur. Ya yoksa? Sadece Binnaz TOPRAK, Konya’ya gelecek diye, hanımefendinin çakırkeyif yapması için içki mekânı açacak kadar ahmak işletmeci de olamaz.
Prof. Yasin AKTAY’ın serzenişte bulunduğu gibi: “Allah aşkına illa da içki içmek istiyorsanız, bunu da burada aramayın. Gidin diğer illere, istemediğiniz kadar birahane var.”
Eğer sosyal hayatın en vazgeçilmez göstergesi içki ise buyurun istediğiniz kadar için. Eğer amacınız bağcı dövmek değil üzüm yemek ise Konya’da da başka güzellikler arayın.
|
|
19 Aralık 2010 - 00:41:09 |
|
|

Dolar |
|
|
1.602
|
1.617
|
|
Euro |
|
|
2.180 |
2.200 |
|
Sterlin |
|
|
2.521 |
2.575 |
|
Altın |
|
|
68.96 |
69.51 |
|
IMKB |
|
|
63211 |
|
|