|
|
 |
Kimse 'Kayseri'de yolsuzluk var' dedirtemez
Ayhan BİLGEN
[email protected] |
|
12 Eylül öncesi gençlik olayları ile ilgili bir cümle o dönem başbakanının zihin dünyasını da yansıtıyordu: “Kimse bana sağcılar adam öldürüyor dedirtemez”. Sağcılar da adam öldürdü solcularda. Ama gerçekten kimse ona böyle bir şey dedirtemedi. Kim haklı çıktı ? Demagoji zemininde bakarsanız o haklı çıktı.
Toplumsal ve siyasal gerçekler ise ortaya çıkarılmayı bekledi. Maraş bunlardan birisidir. Bu gün yazımızın konusu bu olmadığı için sözü daha fazla uzatmayacağım. Benzer bir mantık bugün üstü örtülü olarak yolsuzluk iddiaları karşısında sergileniyor. Kayseri üzerinden yürütülen tartışma bunun sembolik bir örneğidir. Kayseri’de olup biteni çeşitli faaliyetler dolayısı ile gittiğimde yada oradan kimi arkadaşlarım geldiğinde ayrıntısı ile dinleme fırsatı buldum. Yani pis kokular yıllar önce benim burnuma bile geldi. Dahası bana bu iddiaları aktaranlar, konunun iktidar partisi milletvekillerine hatta şimdi Cumhurbaşkanlığı görevini yürüten Abdullah Gül’e de anlatıldığını söylemişlerdi.
Yolsuzluklar konusu ne yazık ki muhafazakar siyasetin yumuşak karnı konumundadır. Yıllarca uzak kalınan ekonomik imkanlara hızlı kavuşmanın ortaya çıkarttığı kirlenme halının altına süpürülecek boyutta değildir. “Hükümeti yıpratmak için böyle dedikodular yayıyorlar” yada “bu tür söylemler Ergenekoncuların, CHP’lilerin işine yarar” mantığı yozlaşma ve çürümeyi daha da hızlandırmaktadır. Yapanın yanına kar kalmaya devam ettikçe mahkemelerden çıkan aklanma kararları vicdanlarla çelişmeye devam edecektir.
Teftiş mekanizmalarının kimi iddialar karşısında resmen ve bizzat bakanlar tarafından bloke edildiğini bürokraside önemli görevler üstlenmiş olan herkes bilmektedir.
En kötüsü de, herkesin bildiğini kimsenin yüksek sesle dillendiremediği bir ülkede yaşıyor olmamızdır. “CHP yada MHP bizimkilerden daha kirli” mantığı ile kendi kendini kandırmayı, oyalamayı tercih eden siyasal kadrolar ve onun savunucuları ülkeye iyilik etmiş olmuyorlar. Hangi niyetle yapmış olurlarsa olsunlar geminin gün geçtikçe su almasına göz yummanın bedeli gittikçe ağırlaşıyor.
Son Kayseri tartışmalarında Kılıçdaroğlu ve CHP yönetimi kongre öncesi gerilimi bu konu üzerinden ne kadar örtebilir bilmiyorum. Kesin olan bir şey var ki, ekonomik şeffaflık olmadan, hesap verilebilirlik sağlanmadan ne devlette ne partilerde demokrasiden söz edilebilir.
İkisini bir birinden ayırt eden ülkeler, ister geçmişleri bürokratik sosyalizm olsun, ister liberal kapitalizm, isterse Ortadoğu yada Güney Asya’nın kendine özgü rejimleri olsunlar, büyük toplumsal ve siyasal çalkantılarla yüz yüze kalmaktadırlar.
Bizden hatırlatması. Uyarı kabul edene yapılır.
|
|
16 Aralık 2010 - 08:42:15 |
|
|

Dolar |
|
|
1.534
|
1.547
|
|
Euro |
|
|
2.027 |
2.045 |
|
Sterlin |
|
|
2.365 |
2.420 |
|
Altın |
|
|
67.65 |
68.31 |
|
IMKB |
|
|
63406 |
|
|