|
|
|
 |
Yaşlı polisler isyan etti!
Sedat UZUNYOL
|
|
|
(Bu bir okuyucu mektubudur)
Aşağıda okuyacağınız mektup Emniyet mensubu olduklarını söyleyen bir grup polis tarafından gönderilmiştir. Noktasına virgülüne dokunmadan siz sayın okuyuculara sunuyorum.
Sayın Sedat Bey
Son günlerde bazı yazılı ve görsel medya mensuplarının teşkilatımız hakkında başlatmış oldukları linç kampanyasının altında yatan gerçekleri sizlerin aracılığı ile saygı değer halkımızla paylaşmak istiyoruz.
Derin güç odaklarının karanlık emellerine hizmet eden bu medya tetikçilerinin gerçek yüzlerini halkımıza teşhir etmeyi kendimize bir görev biliyoruz.
Bu sütü bozuk, postal yalayıcısı, tescilli cunta uşaklarının, pankartlarla meydanlarda “Ordu göreve” pankartı taşıyan veya taşıyanlara destek veren bu alçakları halkımız tanısın istiyoruz.
Bizlere demokrasi ve hukuk dersi vermeye kalkan bu şerefsizlerin üç yıldır köşelerinde, televizyon ekranlarında Ergenekon terör örgütünün avukatlığını! yaptıklarını halkımız öğrensin istiyoruz.
İstanbul’da Polis öğrencileri copladı diye bizleri faşistlikle, işkenceci hatta katil olmakla suçlayan bu namussuzların, Diyarbakır, Lice İlçesi Şenlik köyünde bir havan mermisi ile paramparça olan 12 yaşındaki Ceylan Önkol için tek kelime söylemediklerini halkımız duysun istiyoruz.
Bu soysuzların Emniyet teşkilatına olan düşmanlıklarının bu gün başlamadığını, bizimle olan kan davalarına yıllardır devam ettiklerini. Birilerine (İktidar) olan kinlerini bizlere saldırarak egolarını tatmin ettiklerini halkımız hatırlasın istiyoruz.
Bizleri faşist ilan eden deyyuslar, İstanbul’daki gösteride nelerin yaşandığını biliyor musunuz? Bazı sözde göstericilerin devletin Polisi olan bizler için “Recep’in İtleri” dediğini duydunuz mu? Bazı provokatörlerin yanımıza gelerek “Anamıza avradımıza küfrettiklerinden haberiniz var mı?
Siz var ya siz, sizi gidi dönek sosyal demokratlar, ulusalcı darbe severler bu gün avukatlığını yaptığınız cuntacı, darbeci askerler için 12 Mart döneminde türkücü olan ağa babanız, o tarihte Mehmetçiğe şöyle sesleniyordu “Uzatmalı itin biri, Yusuf’u gafletle vurmuş” Sizlerde ahlakın zerresi dahi yok.
Sizler ne utanmaz insanlarsınız, dün Dolmabahçe’de bir grup çapulcu, ayak takımının biz Emniyet mensuplarına söylediklerini siz 40 sene önce Mehmetçik için söylemişsiniz. Bu edepsizlik sizlerin genlerinde var.
Amirimizi linç edilmekten zor kurtardığımızı, bazı meslektaşlarımızın aldığı darbeleri neden görmek istemezsiniz? Üç beş kıçı kırık zibidinin devletin Polisini dövmeye hakkı var, ancak Polisin cop kullanma, biber gazı sıkma hakkı yok öylem?
Bunlara rağmen bizleri hala suçlu gösterme çabasına giriyorsanız gösteride bulunan o aşağılık provokatörlerin bizler için söyledikleri o küfürlerin aynısını hatta fazlasını sizlere iade ediyoruz. Havlamaya devam ediniz.
Gösteri esnasında bizlerin copları ve tekmeleri ile öğrenci bir kızın karnındaki 4 aylık çocuğunu kayıp ettiğini iddia ediyorsunuz. Bu sizlerin yaptığı 28 Şubat’ta kalma bir mizansendir. Yakın bir zamanda polise saldırdığı sırada yaşanan arbedede dayak yediği söylenen kızla, karnındaki çocuğunu kaybeden kızın aynı kız olmadığını yakın bir zamanda öğreneceksiniz. Foyanız açığa çıkacak, ama sizler utanmazsınız ki. Çünkü sizlerin ar damarı yok ki.
Kendilerini, özgürlük savaşçısı ve insan hakları savunucusu olduğunu iddia eden Marksist, Leninist, Maoist bozuntuları, Sosyalizm artıkları, sizler ne derseniz deyiniz bizler sizlerin mayanızı çok iyi biliyoruz. Sizler kim özgürlükçü olmak kim.
Elazığ’da tim komutanı Teğmen Mehmet Tümer cezalandırmak amacıyla er İbrahim Öztürk’ün eline verdiği bombanın patlaması sonucu 3 arkadaşıyla birlikte şehit olduklarında sizler nerelerdeydiniz?
Hakkari’nin Çukurca İlçesinde komutanlarının gömdüğü mayınların patlaması sonucu 6 Mehmetçiğin şehit olduğunda, mayını gömen komutanın telefonda konuşurken şehit düşen askerleri kast ederek “Önemli değil üzülmeye değmez” dediğinde sizler hangi gezegendeydiniz?
Bu güne kadar PKK’nın sadece karakol baskınlarında şehit düşen Mehmetçik sayısı 500 civarında, bu baskınlardan hangi rezaletlerin yaşandığını bildiğiniz halde hangi tepkiyi gösterdiniz? “Gerekirse Heronları düşürün bizim adamlara (PKK’lılara) zarar veriyor” diyen komutanı kınadınız mı?
Müdahale ettiğimiz olaylarda kaç cop vurduğumuzu sayarsınız da bizler gibi silahlı bir kurum olan TSK içerisinde yasa dışı faaliyet gösteren casus şebekelerinden, fuhuş çetelerinden, suikast planları ile yakalanan çetelerden neden söz etmezsiniz? Sizler ne rezil insanlarsınız.
Faili meçhul cinayet sanıklarını, silah deposu olan zanlıları, darbe planlarıyla yakalanan cuntacı, uyuşturucu ve silah kaçakçılığı yapan çete mensuplarının masumiyet hakkını savunursunuzda, kendilerine yapılan saldırıya karşı yasal hakları olan cop kullanan, gaz sıkma hakkını kullanan biz Emniyet mensuplarına neden bütün kinlerinizi kusarsınız. Bizlerin Masumiyet hakkı yok mudur?
Madem insan haklarına bu kadar duyarlıydınız, o halde 28 Şubat sürecinde Çapa’da yeni evlenmiş bir öğrenci başörtüsü sebebi ile sınıftan polis zoru ile çıkarılırken, yediği dayak sonucu çocuğunu düşürdüğünde vicdanlarınız kör müydü? Bir kelam edip, iki satır yazdınız mı? Yazamazsınız çünkü o tarihlerde özlemini çektiğiz darbenin ayak sesleri vardı.
Emniyet Genel müdürümüz, genel müdür yardımcılarımız cezaevine gönderilirken (suçları varsa elbette yasalar uygulanacaktır) alkış tutarsınız. Ancak darbecilikle, cuntacılıkla, çetecilikle, faili meçhul cinayetle, uyuşturucu ve silah kaçakçılığı yapmakla suçlanan birileri gözaltına alındığında, evleri arandığında, açığa çıkarıldığında isyan eder, ağıtlar yakar insan haklarından bahsedersiniz. Bu iki yüzlüğünüzü ne zaman bırakmayı düşünüyorsunuz?
CHP Kırşehir Milletvekili Hüseyin Bayındır ve eşi Esenboğa havaalanında görevli meslektaşımız kadın polis memuru Figen Aksoy’u dövdüklerinde sizler ne halt ediyordunuz. Polis memuruna şiddet uygulayan Milletvekilini neden faşistlikle suçlamadınız? Sizler ahlaktan, insanlıktan nasibini almamış riyakar kişilersiniz.
Bizler Emniyet mensupları olarak sizleri çok iyi tanıyoruz, 27 Mayıs darbesine zemin hazırlamak için polisler üniversiteli gençleri kıyma makinelerinde kıyma yaptı diyen ve bizler için Menderes’in uşakları yaftasını yapıştıran alçakların sizler olduğunuzu unutmadık.
12 Eylül darbesine zemin hazırlamak amacıyla çeşitli bahanelerle fakir halk çocuklarının eline silah ve bomba vererek sokağa çıkarıp birbirine öldürten de sizlersiniz. Yüzlerce meslektaşlarımızın şehit olmasına sebebiyet veren de sizlersiniz. Bizleri aşağılamak için Furuko diyen, faşistlikle, işkenceci olmakla suçlayan da sizlerdiniz.
Bizler Emniyet mensupları olarak sizlerin amacının ne olduğunu çok iyi biliyoruz. Sizler demokrasi düşmanısınız, sizler insan hakları karşıtınız, sizler çatışmadan, kargaşadan yanasınız, sizler ülkenin kalkınmasını istemeyen, bazı güç odaklarının kiralık sözcüsü ve avukatısınız, sizler güçlünün uşağı, mazlumun hasmısınız ve sizler bu ülkenin sahipleri olduğunu söyleyen, bizleri köle olarak kabul eden ar damarı çatlamış yaratıklarsınız.
Yıllardır Askeri vesayet altında görev yapan iktidarlar biz Emniyet mensuplarına hep üvey evlat muamelesi yaptı. Özlük haklarımızı vermekten imtina etti, hatta bazı İçişleri Bakanlarımız ben sizlerin özlük haklarınızı vermek istiyorum ancak askerler izin vermiyor deme acizliğini gösterdi.
Her iktidar bizlerin kendi ideolojisi doğrultusunda görev yapmamızı istedi, ülkede bunca yasadışı işler yapılırken bizlerin müdahale etmesine izin vermedikleri gibi görev yapmamıza da engel oldular. Bu nedenledir ki halkın gözünde itibarsızlaştırıldık.
Cumhuriyet tarihinde ilk kez emniyet teşkilatına sahip çıkan bir iktidar var, İktidarın vermiş olduğu destek nedeniyle özgüvenine kavuşan teşkilatımız yasadışı olayların üzerine bütün kararlılığı ile gidiyor ve gidecektir.
Son birkaç yıl içerisinde en büyük uyuşturucu operasyonlarını yaptık, mafyayı bitirdik, faili meçhul cinayetleri sona erdirdik, petrol kaçakçılığı yapanlarla, haksız kazanç elde edenlerle mücadelemiz sürüyor. Hortumculara, vurgunculara, ihaleye fesat karıştıranlara en büyük darbeleri vurarak rant kapılarını kapattık.
Başta PKK olmak üzere Hizbullah, KCK gibi yasadışı faaliyet gösteren terör örgütlerine karşı önemli operasyonlar yaptık. Cumhuriyet tarihinde ilk kez darbecilere, cuntacılara karşı mücadele başlattık bunda da başarılı olduk. Bunları yaparken yasaların bizlere vermiş olduğu yetkinin dışına çıkmadık. Yapılan anketlerde Türkiye’nin en güvenilir kurumları arasında % 68 ile birinci sıraya yükseldik.
İşte bu nedenlerden dolayıdır ki Darbe yapma umutlarını kaybeden darbeci cuntalar, rantları kesilen iş adamları, medya patronları, giriş çıkış yollarını kestiğimiz silah ve uyuşturucu kaçakçıları, ülkeyi haraca bağlayan mafya çeteleri ve bunlardan beslenen medya mensupları bizlerle ilgili olmadık iftiraları atıyor.
Faşist dediler tutmadı, işkenceci dediler olmadı, iktidarın uşakları dediler kimseyi inandıramadılar, rüşvetçilikle sahte belge düzenlemekle itham ettiler attıkları çamur kendilerine bulaştı. Cemaatçı olmakla suçladılar attıkları iftiranın altında kaldılar.
Şimdi de bu haysiyetsizler biz emniyet mensuplarına “Tayyip’in itleri” diye slogan atıyorlar. Bir konuda halkımızın dikkatini çekmek istiyoruz. Saygıdeğer halkımız bize saldıran bu edepsizlerin kimler olduğuna dikkat ediniz, bunların siciline bakınız, sabıkalı olduklarını göreceksiniz.
Sakın kimse her kurumda olabileceği gibi bizim teşkilatımız içerisinde de bulunan çürük elmaları savunduğumuzu düşünmesin. Kendisine verilen yetkiyi kötüye kullanan bütün teşkilat mensuplarını kınıyoruz. Bu nedenledir ki yaptığı yasadışı eylemler nedeniyle meslekten ihraç edilen, açığa çıkarılan veya cezaevine gönderilen hiçbir meslektaşımızı sahiplenmedik ve sahiplenmeyeceğiz de.
Bizler bir grup yaşlı ve deneyimli emniyet mensupları olarak isyanımız masum öğrenci veya emekçi işçi kardeşlerimize değil, onlar elbette yasalar çerçevesinde demokratik haklarını kullanacaklar, ancak onların içerisinde bulunan provokatörlere, onlar üzerinde bizlere linç kampanyası başlatan şerefsizlere.
Ey ahlak yoksunu soysuzlar şunu iyi bilmelisiniz ki; Türkiye eski Türkiye değil. Askeri vesayet altında görev yapan bir iktidarlar yok. Birilerinin emir ve talimatları doğrultusunda karar veren hukukçular devri kapandı. İktidarlar tarafında kaderine terk edilmiş bir Emniyet teşkilatı tarihe karıştı. Sizlerin saltanatı bitti, bu ülkede hukuk ve hukukçular var haberiniz olsun.
NOT: Hakkımızda yürütülen bu linç kampanyasında, her zaman olduğu gibi bizlerin dürüstlüğüne inandığı ve detekleri ile yanımızda olduğu için Başbakan Sayın Recep Tayyip Erdoğan'a saygılarımızı sunuyoruz.
Mektup burada bitiyor karar sizlerin sevgili okuyucular.
Sedat UZUNYOL
[email protected]
YAYINLANMASINI İSTEDİĞİNİZ GÜNDEME İLİŞKİN YA DA GÜNDEM DIŞI YAZILARINIZI [email protected] ADRESİNE GÖNDEREBİLİRSİNİZ...
|
| |
| 11 Aralık 2010 - 00:01:05 |
| |
|
|
| Dolar |
|
|
1.496
|
1.506
|
| |
| Euro |
|
|
1.978 |
1.993 |
| |
| Sterlin |
|
|
2.340 |
2.395 |
| |
| Altın |
|
|
66.61 |
67.05 |
| |
| IMKB |
|
|
64759 |
|
|
