|
|
 |
Dişi köpek kuyruk sallamazsa!
Ergun BABAHAN
[email protected] |
|
İstanbul’daki protesto gösterisi sırasında polis tekmesiyle bebeğini düşüren genç kadına yönelik tepkiler bana bu sözü hatırlattı.
Böylece hamile kadınların protesto gösterisine katılmaması, evde oturması gerektiğini öğrendik.
Çünkü Türkiye’de protesto ile polis dayağı ve biber gazı eşit hale geldi.
Bu gerçeği görmeden sokağa dökülen kadınlar polisten tekmeyi yer, bebeğini düşürür.
“Hamile kadının protesto gösterisinde ne işi var?” diyenlerin bir sonraki sorusu da, “Üstelik evli de değilmiş, bekar öğrenci nasıl hamile kalır?” olur herhalde.
Hamile kadının polis dayağı yemesi sonucu bebeğini düşürüp bir de suçlu hale düşmesi bizim gibi ülkelerde görülür herhalde.
Tecavüz ve tacize uğrayan kadınlar baştan suçludur.
Onlara yönelik tavrı başlıktaki sözle dile getirir bu toplum.
Şimdi buna benzer bir bakış açısının köşe yazarlarına da sıçradığını görüyoruz maalesef.
Tamam, polisi eleştirmeyin ama dayak yiyenleri de suçlamayın.
Burhan Kuzu yanlış yaptı
AK Partili Burhan Kuzu, cumartesi günkü olayların ardından Siyasal Bilgiler Fakültesi’ne giderken çiçeklerle karşılanmayı beklemiyordu herhalde.
Mensubu bulunduğu partisinin denetimindeki polis, İstanbul’da tam bir şiddet operasyonu gerçekleştirmiş, gençleri insanın tüylerini diken diken eden bir şekilde dövmüştü.
Anayasa Komisyonu Başkanı Kuzu, bu olaya tepki göstermedi bildiğimiz kadarıyla.
Kimseyi istifaya da çağırmadı.
Sonra kalkıp dayak yiyen çocukların okuluna gitti.
Giderken yumurtalı protesto olacağını biliyordu, o yüzden polisiye önlemler altında gitti.
Çocuklar da kendisi ne “şık” olmayan bir karşılık verdi.
Burhan Bey, şemsiyelerle kurtulduğu yumurta yağmurundan sonra Ankara Üniversitesi Rektörü ve Siyasal Bilgiler Fakültesi’nin Dekanı’nı istifaya davet etti.
Ayıp etti.
Eğer, öğrencilerin vahşice dövülmesine sesini yükseltmiş olsaydı böyle bir hakkı olabilirdi.
Bir hukukçu, anayasacı ve üniversite hocası olarak bu olayı görmezden geldi.
Protesto edileceğini bilerek üniversiteye gitti.
Gittiği üniversite ziraat değil, Siyasal Bilgiler Fakültesi’ydi.
Sonuçta çocuklar kendi okullarında da biber gazı yedi.
Burhan Bey sağduyulu bir değerlendirme yaparsa, nerede hata yaptığını görür herhalde.
Bu arada, çok geçmiş olsun...
Galatasaray’ı sevmeyenler büyük bir keyifle okudu
Hasan Cemal’in dünkü yazısının başlığı “Galatasaray’ı sevmeyenler okumasın”dı.
Aslında tam da Galatasaray’ı sevmeyenlerin okuyacağı cinsten bir yazı.
Hasta bir Galatasaraylı’nın perişan hallerini okumak keyif vericiydi.
Hasan Cemal perişan bir halde çünkü Galatasaray’ın hala 2-0 mağlup olduğunu sayıyor.
Son 10 dakikada çıkanlar arasındaydı herhalde ve belli ki, gazetede okumamış.
Neyse, gözlerimiz dolu dolu okuduk koca kulübün içinde olduğu hali.
Her hafta bir yazı isteriz, iyi geliyor...
|
|
9 Aralık 2010 - 11:58:32 |
|
|

Dolar |
|
|
1.499
|
1.509
|
|
Euro |
|
|
1.976 |
1.991 |
|
Sterlin |
|
|
2.350 |
2.400 |
|
Altın |
|
|
66.28 |
66.83 |
|
IMKB |
|
|
64965 |
|
|