|
|
 |
Wikileaks neyi gösterdi?
Serdar AYDIN
[email protected] |
|
Öncelikle ABD Açısından bakalım olaya:
Öncelikle ‘’bizi Amerika yönetiyor onsuz adım atılmaz’’ diye özetleyeceğimiz halkımız arasındaki yaygın kanaatin doğru olmadığı ortaya çıktı.
Belgelerin bence en önemli ‘’gizli ifşaatı’’ budur.
Diğer önemli tespit ise Amerika’nın Türkiye Büyükelçilerini iyi seçemediği çok açık ortada.
Seçilen büyükelçilerin ise Türkiye’nin ‘’Beyaz Türkleri’’ ile görüştüğü onlardan aldığı bilgileri raporladığı gözüküyor.
Dolayısı ile halkın ‘’gerçek duygularının’’ uzağında, elitist ve (%42’nin algılarına dayalı!) temenni tadında raporlar çıkıyor ortaya.
Edelman gibi bir büyükelçi de ülkesinin siyasi kariyerine bir ülkenin başbakanından ‘’en uzun sürede randevu alan’’ büyükelçi olarak geçiyor!
Bu açıklanan bilgiler ülkemizde sanayici, tüccar ve siyasetçiden sonra ‘’büyükelçilerinde askerlerle iş tutmaya’’ pek bir hevesli olduklarını da gözler önüne serdi.
Sanıldığının aksine ABD’nin Ak Partiyi yönetmediği (gütmediği) tam tersine kora kor mücadele ettiği ayan beyan ortaya çıkıyor.
Wikileaks’la Recep Tayyip Erdoğan, Abdullah Gül ve Ahmet Davutoğlu üçlüsünün ABD’nin en çok kaygı duyduğu ve kontrol altına almak istediği troyka olduğu zımnen itiraf ediliyor.
ABD bu operasyonla rakibine çelme atmak için bağırsaklarını kullanmış ve kaybetmiştir.
****
Bir de Muhalefet Açısından bakarsak!
Devlet Bahçeli daha temkinli ve tedbirli davrandı.
İlk günden ne olduğu henüz netleşmemiş bir internet sitesinin iddialara sarılıp, onu bayraklaştırmadı. Bu iddialar üzerinden ‘’acul muhalefet’’ etme saflığına düşmedi.
Hatta Osmaniye konuşmasında bir devlet adamlığı resitali sunarak Ak Parti hükümetine (koyduğu kayıtlarla) sahip çıktı. Bu tutum zaman zaman Bahçeli’nin şahsında gördüğümüz ‘’akil siyasetçi’’ davranışına yeni bir halka ekledi.
Bence iyide yaptı.
MHP Wikileaks depreminden şimdilik yara almadan yoluna devam ediyor.
CHP her zamanki gibi iter-tutar ne bulursam Ak Partinin üzerine boca etmeliyim tez canlılığı ile hareket ederek kendi pasını kalesinde gol olarak gören takım durumuna düştü.
Özellikle evlere şenlik ‘’gurup başkan vekilleri’’
Her soruya cevap yetiştiren ‘’mikrofona hasret, sosyal demokrat ,’’ milletvekilleri
Onlara gazetelerindeki köşelerinden ‘’çakmak gazı’’ yollayan kalemşorları
CHP’nin Başbakanın tanımlaması ile ‘’WikiCHP’leşmesine’’ zemin hazırladılar.
Hukukun en temel kuralını ihlal ederek kara propagandadan medet umdular.
Neydi O?
Müddei yani (iddia sahibi) iddiasını ispatla mükelleftir.
Bugüne kadar birçok belge ve bilgiye ulaşmadaki maharetini bildiğimiz Sayın Kılıçdaroğlu’nun bu defa sen ‘’masum olduğunu kanıtla’’ simidine sarılması bence siyasi kariyerine (eksi) yazdırdı.
****
Ak Parti Açısından bakarsak!
Yayınlayan odaklar neyi hedefledi bence henüz çok net değil.
Ama Wikileaks olayı seçime giderken, hükümetin üzerindeki statik elektriği aldı.
Bu hükümete bundan sonra ‘’Amerikancı, Yahudiler kurdurdu’’ gibi kara dedikodu silahı ile ateş etmenin pek imkânı kalmadı.
Çünkü ‘’barut ıslandı.’’
ABD’nin bir süredir yörüngesinde olduğu ‘’neoconist-siyonist’’ ittifak bir şekilde dağıldı.
Bu ‘’sızıntıların’’ bu ittifakta yaşanan krizin patlamasından yayıldığını düşünüyorum.
Üstelik tarih Siyonist Yahudilerin bu tür satış örnekleri ile de dolu.
Ak Partiye dönersek!
Elini kolunu bağlayan birkaç bagajdan daha kurtuldu.
Eğer hükümet seçim öncesi ‘’Mavi Marmara’’ krizini de taahhütleri çerçevesinde çözerse,
İktidar olduğu ilk günden itibaren dile getirilen ‘’asgari ücretten vergi alınmasın ücrete yansısın’’ sözünü de yerine getirirse;
Mevcut ABD Konsolosluğu yazışmalarına yeni ‘’harika deyimler’’ gireceğine bahse girerim.
|
|
9 Aralık 2010 - 00:01:01 |
|
|

Dolar |
|
|
1.496
|
1.506
|
|
Euro |
|
|
1.977 |
1.992 |
|
Sterlin |
|
|
2.350 |
2.400 |
|
Altın |
|
|
66.50 |
66.94 |
|
IMKB |
|
|
64965 |
|
|