|
|
 |
PKK’yı Meclis çatısı altına kim taşır?
Aliya RAHTE
[email protected] |
|
Kimin küfesi müsaitse o taşır…
“Doğu Devrim Kültür” ocaklarını hatırlayın.
Bu ocakların banisi kim?
CHP’li eski yöneticiler değil mi?
Temelleri Erdal İnönü’nün Ortadoğu Teknik Üniversitesi rektörü olduğu yıllarda atılmıştı. O günden bugüne geldiler.
Daha sonraları DEP gündeme oturdu.
SHP DEP ile yapmış olduğu koalisyon döneminde sözde bağımsız Kürt bayrağını adamlar meclise kadar taşıdılar. Hatta buket yapıp Demirel’in eline verdiklerinde hazret gülüyordu.
Gülerek karşıladı ağlayarak koltuğunu terk etti.
Peşinden PKK’nın eylemleri ülkeyi bir baştan bir başa sarması olayı işi o raddeye kadar götürenlerin günahı idi.
Önceleri dernekler, daha sonraları terör, şiddet.
Ve şimdi de siyasi tırmanma.
Yine başı çeken tabi ki CHP.
Kılıçdaroğlu baş çekerken “Başbakana mı soracağız?” cevabi ile CHP BDP ortaklığının üzerini külleyemedi.
CHP zihniyeti kala kala PKK’nın temsilcisi sayılan bir partiye kaldı.
Bu iş ortaklıktan ziyade korkaklık zeminine geldi oturdu.
Kılıçdaroğlu, bu gidişatla tüneli aşamayacağını anlayınca, harakiri adını verdiğimiz yollara sapmaya başladı.
Ortaklık kurulacak, Kılıçdaroğlu havası kırılacak.
Siyasette ortaklık her zaman yapılır da, Diyarbakır’ı Paris, Diyarbakır Cezaevini müze yapmak atmasyonu pahasına gidilecek yol iyi yol değil.
İyi yol halkın yolu…
CHP halkın solu!
Bizim halkımız sol elini hiç kullanmaz.
O yüzden CHP’ye iktidar koltuğu mekruhtur.
Şimdi de ufukta CHP BDP ortaklığından ziyade Diyarbakır Tunceli zihniyeti alttan alta bir araya gelmek üzeredir.
Gerçi Kılıçdaroğlu, Dersim diyemiyor ama, Tuncelili Dersim katliamını gerçekleştirenlerin hangi mahfillerde siyaset yaptığını çok iyi biliyor.
Halkımız da her şeyi biliyor.
Biliyor ki bu PKK olayı salt Kandil dağları işi değildir.
Bunun içerisinde tarihi hesaplar var.
Cumhuriyet kurulduğunda bu fitnenin önce tohumunu ektiler.
Büyüttüler, beslediler.
Şimdi de meclis çatısı altında yerleştirmeye bakıyorlar.
Piyasaya baktığınızda hava öyle gibi değilse de aynen öyledir.
Ülkede yeşermekte olan milli ve manevi heyecanı bastırmak için birileri setre gerisinden planlar üretiyor. İlk evvela iktidardan işe başlayacaklar.
Diyeceksiniz, Kürt açılımına en çok karşı çıkan CHP olduğu halde bu ortaklık bayram değil seyran değil nereden çıktı?
Nereden çıkmadı ki.
“Kürtçülük” Kürt halkı ile alakalı bir konu olmaktan çok iktidar kaybına uğramak korkusu yüreklerine düşenlerin sigortasıdır.
Devletçi, milliyetçi, laikçi, cumhuriyetçi… Ver elini kirli saltanat…
Kimi partiler terör ile etnik kargaşadan beslenir.
Kargaşa biterse onlar da biter.
Kürtçülük, kavmiyetçilik, terör velinimet!
Şer güçler AK partiden bıkmak üzere, yerine konulması istenilenin en başında laikçilik gelir. Gelecek laikçi ve de “özel hayat” bağımlısı olacak…
BDP her mahfilde laikçi olduğunu açıkladığına göre, şartlar CHP ile ortaklık yapmaya tıpatıp uyuyor. Kaldı ki uymayan tarafları hiç olmadı…
Bak anasını al danasını!
|
|
23 Kasım 2010 - 00:07:32 |
|
|

Dolar |
|
|
1.470
|
1.483
|
|
Euro |
|
|
1.973 |
1.990 |
|
Sterlin |
|
|
2.317 |
2.370 |
|
Altın |
|
|
64.85 |
65.62 |
|
IMKB |
|
|
66335 |
|
|