|
|
 |
Hadi bir şey yap!
Necmettin EVCİ
[email protected] |
|
“Bir şey yap güzel olsun... Huzura vesile olsun, rikkate yol açsın, şevk versin, hakikate işaret versin.
-Güzellik karın doyurmuyor abi... İnsanlar iş, ekmek, özgürlük istiyor. Bunca yoksulluk var iken, nasıl gider gönül darlığı”
İki kişi böyle konuşur. Anladınız, biri gönül ehli, iyilikle hem hal olmuş. Tam da Anadolu’nun güzide, asude insanını yansıtıyor. Bizim insanımız böyledir. Kalbinde, gönlünde hep iyilikler göğertir. Onu en yakınından başlamak üzere bütün bir çevresine, giderek tüm dünyaya taşırmak ister. Paylaşmak, bölüşmek, yardımlaşmak ister. Hesap yapmaz. Yüce gönüllülükle, hamiyyetle, ikramla yaşar. “Güzellik karın doyurmuyor abi” diyen de bizim insanımızdır. O da toplumun farklı bir boyutunda, farklı bir duyarlıkta yaşamaktadır. “Abi” deyişine bakılırsa onun yaşça küçük, daha düz tanımlamayla yeni kuşaktan olduğunu anlamakta zorlanmayız. Olaylara, olgulara; değerlerden çok pratik, görülür karşılıklarla bakar. Anlık, günlük telaşları, kaygıları vardır. Aklı, duyarlığı da günlük kaygılar düzleminde bir gerçeklik sahibidir.
Mustafa Kutlu ‘Hüzün ve Tesadüf’ adlı kitabının (Dergâh Yay. İst. 1999) ‘Bir Şey Yap’ başlıklı öyküsünde bu iki insanı konuşturur. Araya girmeden, tasfir ve ayrıntıları okurun muhayyilesine bırakarak bir diyalogdan kesitler sunar bize. İyi ki de böyle yapar. Okur, öykü kişilerini zihninde canlandırdığı ve elbette örneklerini hayat içinde zaten yakınen bildiği tipler üzerinden sürdürür. Sonunda elbette iyinin, güzelin yanında yer alır. Okur bu yönde hazırlanır.
Zaten kısacık olan öykü şu karşılıklı konuşmalarla biter:
“Bir şey yap barış olsun. İnsanlar kin ve nefretten uzaklaşsın. Bombalar patlamasın, çocuklar ölmesin.
-Ohooo, bana neredeyse dünyayı düzelt diyorsun...
-Öyle hadi bir şey yap..”
İyilikleri, güzellikleri oldukça canlı ilişkilerle yaşama katıp, hayat bulduğumuz bu mübarek günlerde, bu öyküyü ve kitabı sizlerle paylaşmak istedim.
Niçin iyi olmalı, iyiliği niçin yapmalıyız? Dünyayı değiştirmek için mi? Değdiği, ulaştığı her yeri, her şeyi değiştirmek, zaten iyiliğin doğasında vardır. Ancak iyiliğin hareket merkezi öz benliğimizdir. Eğer iyiliği sadece başkaları için yaparsak onun kimseye bir yararı olmaz. ‘Başkasına iyi kendimize kötü’ olma durumu benlikle ilgili psikolojik bir sorunun belirtisi sayılabilir. Bu benim kolay anlayacağım, anlatacağım bir durum değildir. Böyle bir sahteliğin var olduğu öteden beri bilinir, yaşanır. Mütmain olmuş nefs (kişilik) sahibi olarak mü’min, bu sahtelikten kurtulmuştur. Bakra Suresinin 44. Ayeti ne anlamlıdır değil mi? “Siz insanlara iyiliği emredip kendinizi unutur musunuz? Oysa siz kitabı okumaktasınız. Yine de akıllanmayacak mısınız?” iyilik herkes içindir. Çifte standartsızdır. Koşulsuzdur.
İyilik elbette kendimiz içindir. Başkası için de yapsak ondan hasıl olan ecir ve mükâfatlardan payımıza düşecek olacaktır. Dünyayı değiştirmek isteyen önce kendine iyilik yapmakla başlasın işe. İyi olmakla, iyi düşünmekle, iyi bakmakla, iyi konuşmakla başlasın işe. Hem sonra bütün dünya değişse biz değişmesek bunun şahsi varlığımız için ne kıymeti olur? Ben değişmişsem dünya değişmiş demektir, yani dünyam değişmiş demektir. Kısaca içten bir iyilikle dışa yönelmekten söz ediyorum. Sonra iyiliğin, hayırlarda yarışmanın sosyal, kültürel alanlarda müşahede edilen faydalarını da görüyoruz.
Geçen yıl Anadolu insanı, yurt dışında ve elbette mazlum, yoksul coğrafyalara kurban yardımı yaptı. Bilgi olarak bana verilen toplam rakam bir milyonun üzerindedir. Bu faaliyetler ivme ve yoğunluk kazanarak devam ediyor. Bu yıl yüzbinlerce insanımız, o coğrafyalara gönüllü katılımcılar olarak gitti. Doktorundan, inşaatçısına, yardım gönüllülerine kadar herkes oraya iyilik taşıdı. Oralarda iyiliğin anıtını diktiler. İyilik tohumları ektiler. Her birini alınlarından öpüyorum. Bu insanlardan başkası da beklenemezdi. Anadolu iyilik mimarı olarak sadece harebeye dönüştürülen kendi dünyasını onarmayacak, başka coğrafyaları, o coğrafyaların yıkık , kırık kalplerini de mamur edecek. O iyi insanların iyi yürekleri, canlı coğrafyalara dönüşüp iyilik yeşeriyor, bunu hissediyorum. Kalbimiz geleceğin medeniyet atlasına dönüşüyor, görüyorum.
Hadi iyilik yapmayı hayatımızın baş ilkesi yapalım. Hadi bir iyilik de biz yapalım.
Hadi bir şey yap!
|
|
19 Kasım 2010 - 00:01:00 |
|
|

Dolar |
|
|
1.437
|
1.447
|
|
Euro |
|
|
1.961 |
1.976 |
|
Sterlin |
|
|
2.280 |
2.320 |
|
Altın |
|
|
62.71 |
63.26 |
|
IMKB |
|
|
69998 |
|
|