Türk-İş Genel Başkanı Mustafa Kumlu, CHP Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nun partisinin 15. olağanüstü kurultayında çalışan hak ve özgürlükleriyle ilgili yaklaşımlarının kendilerini memnun ettiğini ancak bunu, iktidar olmayı beklemeden kendi belediyelerinde uygulamasını istedi.
Türk-İş'in güvencesiz çalışma biçimlerine, bu kapsamda taşeron işçiliğe de karşı olduğunu ifade eden Kumlu, "Taşeron işçiliğin ne olduğu, en çarpıcı biçimleriyle Tuzla ölümlerinde ve maden kazalarında görülmüştür. Ucuz işgücü kullanmak adına, yaptığı işte yetkin olmayan insanların ekmek parası uğruna yerin yedi kat altına sokulmasının bedeli, büyük acılar yaşanarak ödenmektedir. Kamu işyerlerinde olduğu gibi özel sektörde de yaygın olarak kullanılan taşeron işçilik, maalesef belediyelerimizde de yaygındır." dedi. CHP'li belediyelerde de taşeron işçiliğin bulunduğunu vurgulayan Türk-İş Genel Başkanı Kumlu, "Sayın Kılıçdaroğlu, iktidarları döneminde taşeron işçiliği kaldıracaklarını söylemektedir ama belediyelerdekini sonlandırmak için iktidara gelmeyi beklemesine gerek yoktur. CHP'li belediyelerdeki taşeron işçiliğe bugünden son verebilir. Böyle bir uygulama, elbette vaatlerine ilişkin inandırıcılığını artıracaktır." şeklinde konuştu.
Denizli Belediye Başkanı Nihat Zeybekci ise bu konunun siyasete alet edilmemesi gerektiğini söyledi. Kamuda çalışan işçilerin özel sektördeki kadar verimli olamadığını vurgulayan Zeybekci, "Bu iş, memleketin menfaatlerine uygun. Sağlanan faydanın kime olduğuna bakmak lazım. Bunu yapan belediye AK Partili, CHP'li, veya MHP'li de olsa farketmez. Bu yöntem, ülkenin gerçekleriyle bağdaşmayan, kamudaki yüksek maliyetlerle verimsiz ve israfçı işçiliğe bir çaredir. CHP, bunu kaldırma vaadiyle ne yapacak? Sonuçta milletin kaynakları ve imkânlarını çarçur edecek. Buna yol verici düşüncelerden kaçınmak lazım." dedi. CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun, bu tür açıklamalar yapmadan önce kendi partisinden olan belediyelerden görüş almasının daha faydalı olacağını belirten Başkan Zeybekci, "Taşeron olmazsa, yüksek maliyetlerle verimsiz ve israfçı hizmet üretme yolu seçmiş olur. Belediye, 1 liraya malettiği temizlik işini 6 liraya, 10 liraya maleder. Sonuçta bedeli ödeyen millet olur. Kamuda bir yere girdiğin zaman kaytarmak, çok para almak, işten yırtmak marifet olarak görülür. Siyasi görüşü ne olursa olsun herkes, bu konuda düşünerek konuşmalı." diye konuştu. Dünyanın hiçbir yerinde kamunun, özel sektör gibi işçi çalıştıramayacağını kaydeden Zeybekci, "Dünya ülkelerinde de taşeronluk var. Örnek vermek gerekirse, Türkiye'de kamuda bir işçinin minimum maliyeti 2 bin avro, İsviçre'deki bir işçininse 4 bin avrodur. İsviçre'nin millî geliri 50 bin avro; bizimkiyle beş altı kat fark var. Oranlarsak, 15-20 bin lira maaş almaları lazım. Bizim ülkemizin gerçekleriyle uyumlu değil." ifadelerini kullandı.
CHP'Lİ BELEDİYELERİN TAŞERON İŞÇİLERLE ARASI İYİ DEĞİL
Taşeron işçi çalıştıran CHP'li İzmir'deki Buca Belediyesi, bu yüzden zaman zaman sıkıntılar yaşıyor. Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nun İzmir gezisinde seslerini duyurmaya çalışan bu işçiler, CHP Buca İlçe Başkanlığı'nı basmıştı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da TBMM Genel Kurulu'nda, 2011 Yılı Merkezî Yönetim Bütçe Tasarısı görüşmeleri sırasında Kılıçdaroğlu'nun, vaatlerini önce kendi belediyelerinde uygulamasını istemişti. Kılıçdaroğlu'nun, İstanbul Büyükşehir Belediye başkan adaylığı döneminde, her fakire 600 lira verme vaadini hatırlatan Erdoğan, bunun öncelikle CHP'li İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından uygulamasını isteyerek, "Haydi, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı, tüm fakirlere 600 lira versin." demişti.
CİHAN
Alakalı Konular:
 CHPtaşeronukendibelediyelerindebitirsin
|
